Troas Bölgesi’ndeki en eski tümülüslerden biri olan mezar yapısı, koridor, ön oda ve ana mezar odası olmak üzere üç temel bölümden oluşmaktadır.
Yapının inşaatı sonrası İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde görevli arkeologlar tarafından gerçekleştirilen kurtarma kazısında, mezar odasında kum taşından yapılmış 3 yatak ile inhumasyon ve kremasyon (toprağa gömme ve yakma) yöntemleriyle yerleştirilmiş pek çok insan gömüsü ve ölü hediyeleri tespit edilmiştir.
Kazıda ortaya çıkan ahşap mobilyalar, ipek kumaş parçaları, altın süs eşyaları, heykelcikler, sepetler, müzik aletleri, bronz, seramik ve ahşap kaplar, kandiller, kemik, sedef ve cam eşyalar, Çanakkale Arkeoloji Müzesi tarafından koruma altına alınmıştır. Bu eserler, şu anda Troya Müzesi’nde sergilenmektedir.
Çalışmaların yürütücüsü Oxford Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuna Şare Ağtürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Dardanos Tümülüsü’nün arkeoloji alanında son derece önemli bir yapı olduğunu ifade etti.
İncelemelerin Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ), Troya Müzesi ve Oxford Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleştirildiğini belirten Ağtürk, “Tümülüs, 1959 yılında kazılmış olup, içerik açısından UNESCO tescilli Gordion-Kral Midas ya da Vergina-Kral Philip mezarlarıyla kıyaslanabilecek zenginlikte. Buradan çıkarılan eserler, günümüzde Troya Müzesi’nde yer almakta. Troya Müzesi ve Rektör Hocamızın destekleri ile yurt dışından uzman akademisyenlerle bir bilim heyeti oluşturup, tüm eserleri yeniden değerlendiriyoruz.” dedi.
Ağtürk, müze ve alan çalışmalarının tamamlanmasının ardından bir kitap projesi ve Dardanos temalı bir sergi düzenlenmesi planlandığını sözlerine ekledi. “Burada yapılan ilk kurtarma kazısında bulunan tüm eserleri yeniden inceliyoruz. Burası, M.Ö. 5. yüzyıldan M.S. 2. yüzyıla kadar antik Dardanos’un önde gelen bir ailesi için inşa edilmiş bir anıt mezar. İçerisinde mücevherler, süs eşyaları, müzik aletleri ve diğer mezar hediyeleri mevcuttur.”
Yeni bilimsel yöntemlerle yapılan incelemelerin bölge halkının kültürel yaşamına dair eşsiz bilgiler sunduğuna dikkat çeken Ağtürk, “Ayrıca, bulunan eserler arasında önemli bir Afrodit heykelimiz var. Üretim teknolojisi ve üzerindeki korunmuş renkler ile altın işlemeleri açısından benzeri başka bir örneği bulunmamaktadır. Heykelin, müzik aletlerinin ve diğer korunan kıyafetlerin dijital rekonstrüksiyonlarını yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Ağtürk, ayrıca eserlerin koruma koşullarının son derece iyi olduğunu belirterek, arkeolojide nadir bulunan organik malzemelere ulaşmanın kendileri için önemli bir fırsat olduğunu vurguladı.
ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu da Dardanos Tümülüsü’nün üniversite sınırları içinde bulunan önemli bir arkeolojik yapı olduğunu belirtti. Erenoğlu, bölgenin yaklaşık yarım asır önce keşfedildiğini ve ilk kazısının gerçekleştirildiğini ifade etti.
ÇOMÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sencan Altınoluk, bu projenin bölge için kıymetli bir hal alacağını dile getirerek, “Dardanos kenti, Troas bölgesinin en eski kentlerinden biri. Dardanos’un tarihini bu bağlamda ortaya koyacak bir çalışma gerçekleştireceğiz.” şeklinde konuştu.
Projenin bir parçası olmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Dr. Christos Tersiz, “Burada çok özel müzik aletleri bulunmuş. Üzerinde çalışmalar yapıyorum.” dedi.
Oxford Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Maria Stamatopoulou da Dardanos Tümülüsü’nün sadece Troas için değil, tüm Akdeniz Havzası için önemli bir kaynak sağladığını belirtti.