Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı vesilesiyle denizcilik alanında gerçekleştirilen önemli adımları değerlendirdi.
Uraloğlu, Türkiye’nin stratejik bir konumda bulunduğunu, üç tarafının denizlerle çevrili olduğunu belirterek, “1 Temmuz 1926’da yürürlüğe giren Kabotaj Kanunu ile Türkiye, kendi kara sularındaki egemenliğini tescillemiş oldu. Bu düzenleme, Türk denizciliği açısından büyük bir dönüm noktasıdır. Türkiye Yüzyılı’nda denizcilikte yeni mottomuz ‘Temiz Denizlerde Güvenli, Emniyetli ve Sürdürülebilir Denizcilik’ olarak belirlenmiştir. Denizcilik, küresel ticaretin belkemiğini oluşturan, dünya ekonomisinin temel taşlarından biri olmasının yanı sıra bir meslek dalıdır.” dedi.
Uraloğlu, denizcilik sektöründe yeşil dönüşümü teşvik etmek, sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek ve güçlü bir denizcilik endüstrisi oluşturarak ülke ekonomisine katkıda bulunmak amacıyla inovasyon, teknoloji ve eğitim alanlarında liderlik etmeye çalıştıklarını ifade etti. Bu çabalar sayesinde Türkiye’yi denizcilikte hem bölgesel hem de küresel düzeyde öncü ülkelerden biri haline getirmeyi hedeflediklerini kaydetti.
“Boğazlarımız yılda 40 binden fazla gemiye ev sahipliği yapıyor”
Uraloğlu, ulusal deniz emniyetini sağlamak, yüksek standartlarda denizcilik hizmetleri sunmak ve deniz çevresini koruyarak sürdürülebilir denizciliği sağlamak amacıyla çeşitli çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirtti. “Vizyonumuz doğrultusunda 23 yıl içerisinde denizcilik sektörünün geliştirilmesi amacıyla pek çok önemli yasal düzenlemeler gerçekleştirildi. Denetimleri artırdık, denizlerde anlık izleme sistemleri kurduk, tersaneciliği geliştirdik ve kıyıları deniz yapıları ile donattık.” şeklinde konuştu.
Kritik su yollarının güvenliğine de dikkat çeken Uraloğlu, bu yolların güvenliğinin sadece denizcilik sektörü için değil, aynı zamanda küresel gıda güvenliği ve enerji arzı açısından da büyük önem taşıdığını ifade etti.
Uraloğlu, Türkiye’nin Asya ile Avrupa’nın birleşim noktasındaki Türk boğazlarının sistemin merkezinde yer aldığını vurguladı. “Boğazlarımız yılda 40 binden fazla gemiye ev sahipliği yapıyor. Bu yılın ilk üç ayında İstanbul Boğazı’ndan 9 bin 351 gemi geçerken toplamda 141 milyon 160 bin 81 ton yük taşındı. Çanakkale Boğazı’ndan ise 10 bin 652 gemi geçerek 225 milyon 521 bin 567 ton yükle transit geçiş yaptı. Uğraksız geçen gemilerden alınan ücretlerin hesaplamasında esas alınan ‘altın frank’ değerini güncelledik ve bu ücretleri yüzde 15 artırarak 5,83 dolara yükselttik. 2024 boyunca boğazlardan 51 bin 58 uğraksız gemi geçişiyle toplamda 227,4 milyon dolar tahsil etmeyi öngörüyoruz. Bu artış, boğazlarda kamu hizmetlerin sürdürülebilirliğini desteklemek için kritik öneme sahiptir.” diye ekledi.
Türk sahipli deniz ticaret filosu dünyada 11. sırada
Uraloğlu, Türkiye’nin 2 bin 150’den fazla gemisi ve yaklaşık 51.9 milyon detveyt tonluk (dwt) kapasitesi ile tonaj bazında 1000 groston ve üzeri Türk sahipli deniz ticaret filosunun dünyada 11. sırada olduğunu belirtti.
Ayrıca, ülkenin 85 faal tersanesiyle 94 bin kişiye iş imkanı sağladığını kaydeden Uraloğlu, “Türk sahipli deniz ticaret filomuzun dünyada ilk 10’da yer alma hedefi giderek yaklaşıyor. Bunun yanı sıra, denizlerdeki egemenliğimiz ve bağımsızlığımız son derece önemlidir. Kıta sahanlığındaki haklarımızı koruma sorumluluğumuz devam ediyor.” ifadelerini kullandı.
Denizciliğin bir kültür ve yaşam biçimi olduğunun altını çizen Uraloğlu, denizlerin insanlık için birleştirici bir güç ve geleceği şekillendiren bir miras olduğunu vurguladı.
4. Türkiye Denizcilik Zirvesi düzenlenecek
Uraloğlu, Türk denizciliğinin başarısına olan inancını yineleyerek, “İstanbul’da 2 Temmuz’da 4. Türkiye Denizcilik Zirvesi’ni gerçekleştireceğiz. Zirvede denizciliğimizin geleceğine dair vizyon, karbonsuzlaştırma adına yenilikçi gemiler, denizcilikte finansman, küresel gelişmelerin sektöre etkileri gibi pek çok önemli konu ele alınacak. Amacımız, sektör paydaşları arasında bilgi ve deneyim paylaşımını güçlendirmek, iş birliği ağlarını genişletmek ve denizcilik sektörünün küresel rekabet gücünü artırmaktır. Bu yıl 4. kez düzenlenecek zirvemiz, oturumlar, interaktif paneller ve deneyimsel uygulamalarla zenginleştirilmiş içeriklerle, denizcilik sektöründeki tüm aktörler için eşsiz bir platform sunacaktır.” şeklinde konuştu.
