CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, TBMM’de mikrofonu çevreci kimliği ile bilinen Haluk Özsoy’a uzatarak, Türkiye’de sürdürülen yatırım karşıtı eylemlerin yeniden tartışılmasına yol açtı. Özsoy’un Muğla’daki çevre hareketlerinin arka planında, Alman vakıflarının etkisi olduğu iddiaları dikkat çekiyor.
Yapılan incelemelerde, Özsoy’un Almanya’da faaliyet gösteren ve istihbarat servisi BND ile bağlantılı olduğu iddia edilen Heinrich Böll Stiftung Vakfı ile işbirliği içerisinde olduğu belirlendi.
YABANCI VAKIFLARDAN MÜDAHALE
Heinrich Böll Vakfı’nın, Muğla’daki enerji ve sanayi projelerine karşı etkin bir şekilde kampanya yürüttüğü uzun zamandır bilinmekte. Suikasta uğrayan akademisyen Necip Hablemitoğlu’nun “Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası” isimli eserinde de vakıf hakkında birçok kez bahsedilmektedir.
Vakıf, geçen yıl Kasım ayında CHP’li Menteşe Belediyesi’nin katkılarıyla Muğla’da gerçekleştirilen bir panele katılmış ve MUÇEP üyeleriyle birlikte eylem hazırlıkları yapma girişiminde bulunmuştu. Bu durum, belediyeye ait araçların kullanılmasını da beraberinde getirerek kamuoyunda tepkilere neden oldu.
İHALEDE AİLE BAĞLANTISI
Haluk Özsoy’un, Muğla Deştin bölgesinde kurulması planlanan çimento fabrikasının ihalesine katılan Işıklar Holding ile akrabalık ilişkisi olduğu ve aynı şirkette çalıştığı tespit edildi. Özsoy’un bu durumu doğrulaması, ihale sürecinde kaybeden firmanın çevre eylemleri aracılığıyla yatırım karşıtı bir kampanya yürüttüğü iddialarını güçlendirdi.
Köylüler de eylemlere karşı çıkarak, “Bu çevrecilik değil, çıkar savaşı” şeklinde protestoda bulunmuşlardı.
ÇEVRE MASKESİ ARDINDAKİ GERÇEKLER
Başarır’ın, yurt dışı kaynaklı fondan gelen paralar ve akrabalık ilişkilerine sahip bir ismi desteklemesi, Muğla’daki kamu yatırımlarını hedef alan dış müdahale iddialarını tekrar gündeme getirmiştir. Bölgede, Alman vakıflarının MUÇEP gibi gruplara yaptığı destekle, çevre eylemleri üzerinden yatırım projelerinin engellenmeye çalışıldığı öne sürülmektedir.