Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda gerçekleştirilen duruşmada, sanıkların avukatlarının talepleri dinlendi.
Tutuklu sanık Gıyasettin Mert Özdemir’in avukatı Mesut Yıldırım, müvekkilinin eyleminin yalnızca maddi menfaatle hasta yönlendirme olduğunu belirterek, örgüt bağlantısı ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na dolandırıcılık suçlamalarını kabul etmediklerini ifade etti. Yıldırım, tahliye talebinde bulundu.
Tuğçe Toptemel’in avukatı Mustafa Gür ise müvekkilinin bir yıldır hukuka aykırı bir şekilde tutuklu olduğunu savundu. Delil karartma şüphesinin bulunmadığını öne sürdü.
Mahkeme heyeti, ara kararını açıklamak üzere duruşmaya 1 saat ara verdi.
Aranın ardından mahkeme heyeti, tutuklu hemşireler Hüseyin Günerhan, Mehtap Sayar ve Nigar Kubilay’ın tahliyesini kararlaştırdı. Tahliye edilen sanıklar hakkında “yurt dışına çıkış yasağı” ve “imza atma” gibi adli kontrol tedbirleri uygulanmasına da hükmedildi.
Mahkeme, bazı tutuksuz sanıklar için adli kontrol şartlarının kaldırılmasına karar verdi. Ayrıca, tüm duruşma tutanaklarının Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesine karar veren mahkeme heyeti, tutuklu 16 sanığın hallerinin devamına hükmederek duruşmayı 9 Eylül’e erteledi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı’nın liderliğini yaptığı suç örgütünün diğer sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir tarafından yönetildiği belirtiliyor.
İddianamede, suç örgütünün temel amacının, devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini devre dışı bırakarak doluluğunu sağlamak ve hastaların durumlarını kötü göstererek Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) yüksek ödemeler almak olduğu kaydediliyor.
Bebek hastaların durumlarının olduğundan daha ağır gösterildiği ve daha uzun süre hastanede tutulduğu ifade edilen iddianamede, bu durum sayesinde SGK’den yüksek miktardaki ücretlerin tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından da fazla ücret alındığı anlatılmakta.
Bebek hastaların, uygun sağlık hizmeti alması gereken hastanelere değil, sanıklar tarafından seçilen ve örgüte kâr sağlayan hastanelere yatırıldığı belirtiliyor. İddianamede, bu örgütün karının büyük kısmının sağlık çalışanı olan sanıklarla paylaşıldığı da vurgulanıyor.
Asıl hedefin, bebeklerin sağlık durumunu iyileştirmek yerine maddi kazanç sağlamak olduğu ifade ediliyor.
CEZA İSTEMLERİ
İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için, 10 bebeğin ölümüne neden olmaktan “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından 10 kez, ayrıca “resmi belgede sahtecilik” suçundan 11 kez olmak üzere toplam 177 yıl altı aydan 582 yıl dokuz aydan fazla hapis cezası talep ediliyor.
Sanık Gıyasettin Mert Özdemir için ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası isteniyor.
İddianamede, 8’i kadın olmak üzere 44 sanık hakkında benzer suçlardan hapis cezası öngörülüyor. Soruşturma kapsamındaki 9 hastanenin ruhsatı iptal edilirken, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve diğer hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmiştir.
Bu arada, “yenidoğan çetesi”ne yönelik soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’i makamında ölümle tehdit eden bazı şahıslar da tutuklanmıştır. Ayrıca, davanın sanıklarından İlker Gönen, Antalya’da tutuklu bulunduğu cezaevinde 1 Şubat’ta intihar etmiştir.
“YENİDOĞAN ÇETESİ”NE YÖNELİK 13 SANIKLI İDDİANAME ANA DOSYAYLA BİRLEŞTİRİLDİ
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, “yenidoğan çetesi” ile ilgili olarak Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın fezlekesi doğrultusunda 57 sayfalık bir iddianame hazırlamış ve bu iddianamede 13 sanık, Sosyal Güvenlik Kurumu ise “suçtan zarar gören” konumunda yer almıştır.
Firari hemşire Serenay Şenkalaycı’nın her iki dosyada da sanık olarak bulunduğu bu iddianame, “yenidoğan çetesi”ne dair Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden ana dosya ile birleştirilmişti. Mahkeme başkanı, cumhuriyet savcısını tehdit eden sanık Mustafa Kemal Zengin’in dosyasını ayırmış ve böylece davadaki sanık sayısı 57 olarak belirlenmiştir.