Eyüpsultan’da Yeni Dünya Vakfı Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen “Eyüpsultan’ın Ebedî Sakinleri” toplantısının 54’üncü oturumu, büyük kahraman Kolağası Çerkez Hasan’a adandı. 29 Haziran Pazar günü düzenlenen bu özel etkinlikte, tarihçi yazar Can Alpgüvenç, Çerkez Hasan’ın Sultan Abdülaziz’i katleden darbecilere karşı verdiği cesur mücadeleyi detaylı bir şekilde anlattı.
Toplantıda söz alan Mehmet Nuri Yardım, Çerkez Hasan’ın Ulubatlı Hasan, Seyid Onbaşı ve Ömer Halisdemir gibi isimlerle birlikte Türk milletinin yetiştirdiği büyük kahramanlardan biri olduğunu ifade etti. Yardım, Çerkez Hasan’ın yaşamının pek bilinmediğine ve bazı kişilerin onu Çerkez Ethem ile karıştırdığına dikkat çekti. 2011 yılında, Mehmed Niyazi Bey ile birlikte Çerkez Hasan’ın kabrini ziyaret ettiklerini belirten Yardım, o dönemde mezarın kötü bir durumda olduğunu vurguladı. Ancak aradan geçen 14 yıla rağmen, kabrin düzenlenmesi için herhangi bir girişimde bulunulmadığını dile getirdi.
Etkinlik sırasında, mezarının kapısının kapalı olduğu bilgisine ulaştıklarını aktararak, “Biz de aziz şehidimizi kabri başında anamadık. Fatihalarımızı sadece dışarıdan okuma fırsatımız oldu,” diyen Yardım, bu durumun kendilerini üzdüğünü ifade etti. Ayrıca, mezarın ‘özel mülkiyet’ alanında olduğunu öğrenmek de büyük bir hayal kırıklığı yarattı; bu durumun, Çerkez Hasan’ın anısına yapılan bir saygısızlık olduğunu vurguladı. Anma etkinliğinde, Çerkez Hasan’ın mezarının uygun bir şekilde düzenlenmesi ve Türk bayrağının oraya dikilmesi gerektiğini dile getirdi.
Mehmet Nuri Yardım, bu talebin halkın doğal bir hakkı olduğunu belirtti. Çerkez Hasan’a sahip çıkmazsak, gelecek nesillerin bizi affetmeyeceğini ifade ederek, bu konudaki farkındalığın artırılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca Cumhurbaşkanı ve diğer yetkililerden, 15 Temmuz’un yıldönümü öncesinde bu kutlu hizmetin gerçekleştirilmesini beklediğini ekledi.
CAN ALPGÜVENÇ: MÜTHİŞ CESUR
Daha sonra söz alan tarihçi yazar Can Alpgüvenç, Sultan Abdülaziz’in hayatını araştırırken, Çerkez Hasan’ın yiğitliğine ve cesaretine tanık olduğunu dile getirdi. Darbecilerin padişahı acımasızca katlettiğini ve Çerkez Hasan’ın bu duruma karşı bir direniş sergileyerek intikam aldığını ifade etti. Alpgüvenç, Çerkez Hasan’ın unutulmuş bir değer olduğunu belirterek, onu genç nesillere tanıtmak gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca değerli bestekâr Hüseyin İpek, toplantıda Çerkez Hasan’a ithafen “Çerkez Hasan Türküsü”nü seslendirdi. Etkinlik sonunda, katılımcılara yazar Harun Çolak’ın “Çerkez Hasan’dan Ömer Halisdemir’e Yarım Aşklar Ülkesi” adlı romanı hediye edildi.
BİR KAHRAMANIN DESTANSI HAYATI
1850 yılında Silivri’de dünyaya gelen Çerkez Hasan’ın babası İsmail Bey, Rus zulümden kaçmış bir Çerkez Beyi olarak Anadolu’ya yerleşmiştir. Bahriye İdadisi’ni bitirerek teğmen olan Çerkez Hasan, askeri yetenekleriyle dikkatleri üzerine çekmiş ve padişahın takdirini kazanmıştır. Ablası Nesrin Kadınefendi, Sultan Abdülaziz’in eşidir. Çerkez Hasan, 30 Mayıs 1876 tarihinde yaşanan darbe sonucu padişaha yapılan ihanetleri hazmedemeyerek silahlanmıştır. Öncelikle Hüseyin Avni Paşa’nın konağına yönelmiş, ardından 15 Haziran gecesinde Mithat Paşa’nın konağında darbeci paşalara baskın yapmıştır. Çerkez Hasan, darbecileri hak ettikleri şekilde cezalandırarak, sonunda teslim olmuş ve kurulan sahte mahkemeye göre idama mahkûm edilmiştir.
Henüz 26 yaşındayken, Beyazıt Meydanı’nda idam cezası infaz edilmiştir. Sadece kendi nefsi için değil, milletinin geleceği için bu eylemi yaptığını ifade ederek, “Gayem, bundan sonra kimse padişah hal’ etmek gibi şeylere cesaret etmesin,” demiştir. Çerkez Hasan, 17 Haziran 1876’da asılarak şehit olmuştur. Ardından, halk arasında derin bir üzüntü yaratmış, onun için mersiyeler yazılmıştır. Eşref Paşa’nın kaleme aldığı sözler ise tarihe geçmiştir: “Rabb-i izzet cennet etsin kabrini Çerkez Hasan.”
KABRİNİ ABDÜLHAMİD HAN YAPTIRDI
Sultan II. Abdülhamid, bu yürekli askerin hatırasını yaşatmak adına, tahta oturduktan sonra Edirnekapı’da ona bir mezar yaptırmıştır. Mezar taşında Çerkez Hasan hakkında şu ifadeler yer almaktadır: “Ümera ve guzât-ı çerâkiseden İsmail Bey’in oğlu olup harb okulunu bitirip, kıdemli yüzbaşı rütbesinde iken genç yaşında velinimeti uğrunda fedâ-yı cân eden Çerkez Hasan Bey’in kabridir.”