Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahamam’da gerçekleştirdiği 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nın kapanışında bir konuşma yaptı.
Erdoğan’ın konuşmasında dikkat çeken başlıklar şunlardı:
AK Parti, bir bayrak yarışı anlayışını benimsemekte, düzenlenen her toplantıda kendisini sürekli geliştirmeye odaklanmaktadır. Geçmiş tecrübelerin ışığında kendimizle yarışarak, gelecekte de bu çizgide devam edeceğiz.
Terörsüz Türkiye süreci, hem mevcut aşama hem de gelecekte atılacak adımlarla ilgili önemli bir konu başlığıydı. Bu konuda kapsamlı sunumlar yapılmış ve süreç detaylıca ele alınmıştır.
“Türkiye Yüzyılı ülkümüzü adım adım kuvveden fiile çıkartıyoruz”
Dost ve kardeşlerimize güven veren, düşman ve rakiplerimize korku salan mesajlarımızın etkili olduğunu gözlemliyoruz. MİT Başkanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yönetiminde kurulan mekanizma ile silah teslim süreçlerini sahada dikkatle izledik. Tüm siyasi partilerin Meclis çatısı altında atılacak adımlara destek vermesini bekliyoruz.
Ülkemiz, yeni bir dönem için kapılarını aralamaktadır. Türkiye Yüzyılı hedefimizi adım adım hayata geçiriyoruz. Milletimizi yıllardır etkileyen terör prangasından kurtarmaya bir adım daha yaklaştık.
Yarım asırlık mücadelemiz nihayet meyvelerini vermeye başlıyor. Bunun somut işaretlerini de görmeye başladık. Kimsenin bu süreci sabotaj etme ya da küçük hesaplar yapma hakkı yoktur.
Hayatta birçok şeyin telafisi olabilir, ancak 86 milyon insanın huzurunu etkileyecek bir konuda hata yapmanın telafisi yoktur; milletim bunu asla affetmez. Sürece temkinli yaklaşanların endişelerini gidermek için her türlü çabayı gösteriyoruz. Yeni fikirlere ve eleştirilere açığız, yeter ki bu Türkiye’nin yararına olsun.
Biz çıkar değil, ülke siyaseti yapıyoruz. Yaptığımız bütün çalışmalar, başta şehit yakınlarımız ve gazilerimiz olmak üzere, milletimizin tüm fertlerinin hassasiyetlerini ve gelecekteki çıkarlarını göz önünde bulundurarak gerçekleştirilmektedir.
Üç parti olarak bu süreci kararlılıkla sonuna kadar yürütmeye azimliyiz. Ülkemizi hak ettiği seviyeye ulaştırmak için elimizden geleni yapacağız. Şekillenen bu yeni dönem, yalnızca AK Parti, MHP ya da DEM için değil, tüm siyasi kurumlar için büyük sorumluluklar içermektedir.
Terörsüz bir Türkiye, kalkınmış, güçlenmiş ve vatandaşlarının yaşam standartlarını daha da yükseltmiş bir ülke demektir. Terörle mücadelede mevcut kaynakları emeklilere, çiftçilere, esnaflara, memurlara ve tüm kesimlere, kısacası 86 milyon insana harcayacağız.
Dünya genelinde yeniden yapılanma sürerken, Türkiye’nin iç meseleleriyle meşgul edilmek istendiği bir dönemden geçiyoruz. Milli markalarımız hedef alınarak ekonomi programımız zayıflatılmak isteniyor. CHP ve onun liderinin tüm çabalarına rağmen kendilerini ciddiye almıyoruz. Oyun aynı, figüranlar farklı; biz kiminle ve hangi güç odaklarıyla mücadele ettiğimizin bilincindeyiz. Bizim muhatabımız kuklalar değil, onları hareket ettiren kuklacılardır.
“Ümmetin birliğini, beraberliğini savunmak suç mu?”
(Özgür Özel) Dün çıkmış bizi ümmetçilikle suçluyor. Ümmetin birliği, dirliği ve beraberliği savunmak ne zaman suç oldu? Türkler, Kürtler ve Arapların kucaklaşmasından neden rahatsız olunuyor? Türkiye ve İslam dünyasına bu kadar mı yabancısınız? Biz Türk milletinden ve Hazreti Muhammed’in ümmetindeniz. Ümmet bilinci nedir bilmeyenler, Peygamber Efendimizin ‘bir duvarın tuğlaları gibi’ kenetlenmemizin neresi yanlış, ya da gaflet içinde olanlar.
Gazze, Irak, Somali ve Pakistan’daki müminler, bu kadronun başarısı için dua ediyor. Eller semaya bizim için açılıyor.
