1. Haberler
  2. Teknoloji
  3. Epstein’in Ölümündeki Şüpheli Görüntü İddiası

Epstein’in Ölümündeki Şüpheli Görüntü İddiası

featured

ABD Adalet Bakanlığı (DOJ), bu hafta milyarder pedofil Jeffrey Epstein’ın hapishane hücresinin yakınındaki bir kameradan kaydedilen ve “ham, işlenmemiş” olduğu iddia edilen yaklaşık 11 saatlik güvenlik kamerası görüntülerini yayınladı.

Bakanlık, Epstein’ın federal hapishanede ölümüne dair komplo teorilerini çürütmek amacıyla bu görüntüleri paylaştığını öne sürdü. Ancak, yayımlanan görüntüler, biten kuşkuları dindirmek bir yana, yeni soru işaretlerine yol açtı.

Aralarında reşit olmayan kız çocuklarının da bulunduğu birçok kişiye cinsel tacizde bulunmak ve seks amaçlı insan kaçakçılığı yapmakla suçlanan Epstein, 2019’da hapishane hücresinde ölü bulunmuştu.

Epstein’in, aralarında ABD eski Başkanı Bill Clinton ve Prens Andrew’un da bulunduğu birçok nüfuzlu kişiyle yakın ilişkilerinin olduğu belirtiliyor. Öldüğü açıklanan zamanı, hücresinde intihar ettiğine dair resmi beyanlarla kaydedilmişti. Ancak, bu iddialara inanmayan birçok kişi mevcuttu.

GÖRÜNTÜLERİN META VERİLERİ İNCELENDİ

ABD merkezli teknoloji dergisi WIRED, bağımsız adli video uzmanları ile iş birliği yaparak bakanlık tarafından yayımlanan videonun meta verilerini inceledi.
Meta veri, veri veya dosya hakkında açıklayıcı bilgi sağlayan verilere denir. Bu veriler, dosyanın ne zaman oluşturulduğu, hangi cihaz veya programla işlendiği gibi bilgileri içerir ve dosyanın manipüle edilip edilmediğini kontrol etmeyi sağlar.

Uzmanların incelemeleri sonucunda, görüntülerin hapishanenin güvenlik sisteminden doğrudan aktarılmadığı, Adobe Premiere Pro gibi bir video düzenleme yazılımı ile işlendiği ortaya çıktı. İncelenen veriler, bunun yanı sıra dosyanın en az iki ayrı kaynaktan alınan kliplerin birleştirilmesiyle oluşturulduğu ve defalarca kaydedildiğini gösterdi. Bu durum, bakanlığın “ham görüntü” iddiasına yönelik kuşkuları artırdı.

KASITLI MANİPÜLASYON VAR MI?

Uzmanlar, meta verilerin görüntülerde kesinlikle kasıtlı bir manipülasyon yapıldığına dair bir kanıt sunmadığını belirtti. Görüntülerin, kamuya sunulmadan önce sadece birleştirildiği ve format değiştiği de olabilir. Ancak bu tür işlemlerin Adobe Premiere gibi bir yazılımla yapıldığı gerçeği, bakanlığın şeffaflık iddialarını tartışmalı hale getiriyor. Halihazırda Epstein dosyasının etrafındaki şüphe bulutları devam ederken, görüntülerin nasıl işlenmiş olduğuna dair net bir açıklamanın yapılmaması yeni komplo teorilerine zemin hazırlıyor.

Komplo teorileri üzerine eserler kaleme alan Mike Rothschild, WIRED’a verdiği mülakatta, “Resmi anlatıda tam olarak açıklanmayan her detay, komplo teorisyenleri tarafından kullanılacaktır. Epstein’la ilgili olan her inanç, bu video aracılığıyla güçlendirilecektir” şeklinde ifade etti.

Geçtiğimiz aylarda Adalet Bakanı Pam Bondi, Epstein ile ilgili yeni kayıtların yayınlanacağını belirterek kamuoyunda merak uyandırmıştı. Ancak bakanlık ve FBI’ın pazartesi günü yayımladığı ortak rapor, Epstein’ın 10 Ağustos 2019’da Manhattan’daki bir hücrede cinsel istismar suçlamalarıyla yargılanmayı beklerken intihar ettiğini doğrulamaktan öteye geçemedi.

23 DAKİKADA 4 KEZ KAYDEDİLMİŞ

FBI, Epstein’ın bulunduğu Metropolitan Islah Merkezi’nde (MCC) Özel Barınma Birimi’nin ortak alanını gören kameranın kayıtlarını inceleyerek, görüntülerin kontrast, renk ve keskinliğini artırdı ve hem “iyileştirilmiş” hem de “ham” sürümünü yayımladı. Ancak her iki dosyanın da Adobe Premiere kullanılarak işlendiği ve benzer meta verilere sahip olduğu belirlendi. FBI’a göre, ilgili zaman diliminde Epstein’ın hücresine giden koridorda yürüyen herkes bu kamerada görünüyordu.

WIRED, iki bağımsız adli video uzmanı ile birlikte bakanlığın yayımladığı 21 gigabaytlık dosyaları inceledi. EXIF ve XMP meta veri formatlarını analiz eden gazeteciler, görüntülerin Premiere Pro kullanılarak işlendiğini gösteren dosya uzantılarına ulaştı. Meta verilere göre, dosya, 23 Mayıs 2025 tarihinde bir Windows kullanıcısı tarafından 23 dakikada en az dört kez kaydedilmişti.

Berkeley Üniversitesi’nden dijital adli uzmanı Hany Farid, “Bir avukat bana bu dosyayı mahkemede kullanabilir miyim diye sorsa, ‘Hayır, kaynağa dönün, doğrudan orijinal sistemden aktarım yapın, arada işlem olmamalı’ derim” şeklinde ifade etti. Farid, WIRED’a verdiği demeçte, videoda yer alan görüntü oranlarının değiştiğine de dikkat çekerek, bunun işleme şüphesini artırdığını vurguladı.

Bakanlık, görüntüler üzerinde yapılan işlemler hakkında detaylı soruları FBI’a yönlendirdi. FBI ise bu konuda yorum yapmayı reddetti.

SADECE İKİ KAMERA AKTİFTİ

Epstein’ın ölü bulunduğu merkezde 2019 yılında yaklaşık 150 analog güvenlik kamerası bulunmaktaydı. Ancak Bakanlık Denetim Ofisi’nin 2023 tarihli raporuna göre, Epstein’ın ölümünden kısa bir süre önce bu kameraların birçokları teknik arıza nedeniyle kayıt yapmıyordu. Sistemin onarımı, Epstein’ın ölü bulunduğu geceden bir gün önce planlanmış, ancak görevli teknisyenin gerekli ekipmana ulaşması, vardiyasını bitirmeye hazırlanan bir gardiyan tarafından engellenmişti.

Bu sebeple, Epstein ölü bulunduğunda sadece iki kamera aktif durumdaydı: Biri ortak alanı ve merdivenleri izlerken, diğeri bir asansör holünü gözlemliyordu. Ancak her ikisi de Epstein’ın hücre kapısını görmüyordu.

BİR DAKİKALIK GÖRÜNTÜ KAYIP

Bakanlık raporuna göre, Epstein 9 Ağustos 2019 akşamında saat 20.00 civarında hücresine kilitlenmiş ve sabah 6.30’a kadar hücre koridoruna kimse girmemişti.

Ancak uzmanlar, kayıtta dikkat çekici bir eksiklik tespit etti: 23:58:58 ile 00:00:00 arasında yaklaşık bir dakikalık görüntü kaybolmuştu. Kayıt, bu bölümden sonra devam ediyordu.

Adalet Bakanı Bondi, salı günkü basın toplantısında, kaybolan dakikanın sistemin rutin döngüsünden kaynaklandığını ve her gece bir dakikalık kaydın silindiğini savundu. Ancak Epstein’ın ölümü hakkında yıllardır süre gelen spekülasyonlar, bu açıklamanın dahi komplo teorisyenlerini tatmin etmemesine neden oldu.

Bu kişilerden biri olan Alex Jones, bakanlığın raporunu “iğrenç” olarak tanımlayıp, “Bir sonraki adımda bakanlık, Jeffrey Epstein’ın hiç var olmadığını da açıklayabilir” dedi.

İsminin açıklanmasını istemeyen bir adli video uzmanı, meta verileri inceleyerek WIRED’ın bulgularını doğruladıktan sonra, “Görünüş şüpheli, ama bakanlığın bu kadar basit soruları bile yanıtlamaması daha da şüpheli” ifadelerini kullandı.

ELON MUSK’TAN ÇAĞRI

Ayrıca, Amerikalı iş insanı Elon Musk, ABD Başkanı Donald Trump’a Epstein’a ilişkin dosyaları, söz verdiği gibi yayımlaması konusunda çağrıda bulundu.

Musk, X sosyal medya platformunda, Trump’ın “Epstein’ın bu kadar gündemde tutulmaması gerektiği” yönünde paylaşımına yanıt vererek, “Gerçekten ciddi misin?” diye sordu. Milyarder, Trump’ın, Epstein’ın gündemde olmaması gerektiğini ifade ederken sık sık “Epstein” adını kullandığına dikkat çekti.

Musk, Trump’a, “Söz verdiğin gibi dosyaları sansürsüz bir şekilde dağıt” şeklinde bir çağrıda bulundu.

Epstein’in Ölümündeki Şüpheli Görüntü İddiası
Yorum Yap
Bizi Takip Edin