İran’ın dini lideri Ali Hamaney’in ofisi, İsrail’in eski savunma bakanı Yoav Gallant’ın yazdığı mektubu “tam kapsamlı bir psikolojik savaş ve algı operasyonu” olarak nitelendirdi.
Hamaney’in resmi internet sitesinde yayınlanan “Bilişsel savaşta bir kurşun” başlıklı makalede, Gallant’ın çevrimiçi platformda Hamaney’e gönderdiği mektuba detaylı bir yanıt verildi.
Mektubun 1.354 kelimeden oluştuğu ve toplamda yaklaşık 50 bağımsız içerik başlığı içerdiği belirtilirken, “En az 23’ü temel ve yönlendirici nitelikte” ifadesi dikkat çekti. Bu durum, metnin sonuç olarak bireysel değil, organize bir yapının ürünü olduğuna işaret edildi.
“ASIL MUHATAP HAMANEY DEĞİL”
Mektupta geçen “30 yıldır siz benim projemsiniz” ifadesine atıfta bulunularak, mektubun esas muhatabının Dini Lider Hamaney değil, İran’daki karar vericiler, bölgesel müttefikler ve İran halkı olduğu vurgulandı. Yazıda, mektubun bilinçli bir algı yaratma amacı taşıdığına dikkat çekildiği belirtildi. “Algı kaydırma tekniği ile karşı karşıyayız. Öncelikle doğru ve belgelenmiş bilgiler sunularak okuyucunun güveni kazanılıyor. Ardından, bu güven üzerinden veriler ustaca manipüle edilerek yanlış düşüncelerin zihinlere yerleştirilmesi sağlanıyor” denildi.
“GÖĞÜN KARTALI, YERİN ASLANI…”
Gallant’ın “İsrail her hareketi izliyor, İran’ın kararlarını önceden biliyor” iddialarının analiz edildiği yazıda, mektubun bir psikolojik operasyon niteliği taşıdığına dikkat çekildi. Gallant, İsrail’in istihbarat kabiliyetlerini abartarak, gerçeküstü bir istihbarat üstünlüğü imajı çizdi. “Tüm hareketlerin izlendiği ve İran’daki karar alma süreçlerine tamamen hakim olunduğu” iddiası, psikolojik düzeyde İsrail’in yeteneklerini olduğundan fazla göstermeye yönelik bir çaba olarak değerlendirildi. Yine, “göğün kartalı ve yerin aslanı” gibi abartılı ifadelerle güç imajı yaratılmaya çalışıldığı ifade edildi.
“ANLATI SAVAŞINA GEÇTİLER”
Makalede, İsrail’in artık fiziki saldırılar yerine anlatı ve algı yoluyla savaşa yöneldiği belirtildi. “Psikolojik savaşın yanında anlatı savaşı da dikkat çekici bir şekilde öne çıkıyor. Anlatı oluşturmak, adeta bir silah gibi kullanılıyor” denildi. Gallant ve arkasındaki ekip, bu anlatıyı stratejik bir araç olarak devreye sokarken, son çatışmaların ardından gerçek cephanelik yerine bilişsel ve anlatı temelli bir savaşa yöneldikleri belirtildi. Dolayısıyla, mektubun İran ile İsrail arasındaki bilişsel savaşın bir parçası olarak değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
GALLANT, MEKTUBUNDA İRAN’A MEYDAN OKUMUŞTU
Gallant, Substack adlı çevrimiçi platformda kaleme aldığı mektubunda, İsrail’in 13 Haziran’da gerçekleştirdiği saldırının “İran’ın son 40 yılda inşa ettiği stratejik sistemin çöküşünü sağladığını” ifade etti. Mektubunda İran’a meydan okuyarak, “Programlarınızı, tesislerinizi, iletişimlerinizi, zaman çizelgelerinizi ve kör noktalarınızı biliyorduk. Birçok açıdan sizi sizden daha iyi tanıyorduk” dedi.
Gallant, İran’a bağlı güçlerin yeniden inşa edilebileceğini, ancak İsrail’in bunları tekrar yok edeceğini savunarak, “On yıllarınızı alan yapıları artık aylar içinde ortadan kaldırabiliriz. Nükleer programınızı hızlandırabilirsiniz. Ancak ne inşa ettiğinizi büyük ihtimalle görür ve vururuz. Gördüğümüzü vurduğumuzda ise bunları yeniden inşa etmeniz kolay olmayacak. Hiçbir sırrınız kalmamışken gizli bir nükleer program inşa edebilir misiniz?” ifadelerini kullandı.