Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada önemli ifadeler kullandı.
Bahçeli, partinin ülke gündeminde yer alan her soruna yönelik güçlü bir fikir birikimine ve etkili bir siyasi mücadeleye sahip olduğunu belirtti. Bu yaklaşımın doğal ve doğru olduğunu vurguladı.
Türk milliyetçiliğinin, asil ve yüce Türk milletinin bağımsızlık teminatı ve tarihi kimliğinin varlığı için bir güvence olduğunun altını çizdi.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin her türlü ayrımcılığa, bölücülüğe ve etnik ya da mezhep temelli bölünmelere karşı durduğunu ifade eden Bahçeli, bu tutumun kamuoyunda yerleşmiş bir anlayış haline geldiğini dile getirdi.
Bahçeli, bu çerçevede hiçbir kişiden duyacak, dinleyecek veya öğrenme arayışında olmayacaklarını belirtti.
18 Temmuz 2025 tarihinde basına kapalı gerçekleştirilen Merkez Yönetim Kurulu ve Merkez Disiplin Kurulu ortak toplantısında, Türkiye’nin gündemini etkileyen sıcak konularla ilgili değerlendirmelerde bulunduğunu aktardı.
Terörsüz Türkiye hedefinin aşamaları ve bu doğrultudaki olumlu gelişmelere ilişkin önemli bir yer ayırdığını ifade etti.
Ancak, Cumhuriyet tarihinin 102 yılı boyunca etnik ve mezhep temelli bölücülüğün sürekli bir tehdit oluşturduğunu söyledi.
“Hevesleri de kursaklarında kalacaktır”
Hiç kimsenin bu acı gerçeği inkar edemeyeceğini vurgulayan Bahçeli, yeni yüzyılda Terörsüz Türkiye’nin gerçekleşmesiyle birlikte bölünme hayalleri kuranların muvaffak olamayacaklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin sunduğu siyasi ve hukuki imkanların, milli birlik ve kardeşlik bağlarının güçlenmesine olanak tanıdığını ifade etti.
Bu bağlamda, 11 Kasım 2024 tarihindeki ağaçlandırma kampanyasında, partinin önerisinin çeşitli ağaç türleri ile simgelendiğini belirtti. Köknar ağacı yürütmeyi, mavi ladin ağacı yasamayı, sedir ağacı bağımsız yargıyı simgelerken, Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcılarıyla ilgili siyasi önerinin de gündeme geldiğini açıkladı.
Etnik ve mezhep temelli baskılara karşı, Türkiye’nin geleceğini tehdit eden gidişata karşı her türlü önlemin alınması gerektiğini vurguladı. İlgili değerlendirmede iki Cumhurbaşkanı Yardımcısından birinin Alevi, diğerinin de Kürt olabileceği düşüncesini ifade etti.
“Bu fikri ve siyasi teklifi Lübnan’la ilişkilendirmek kasten saptırmadır”
Bahçeli, bu düşünceyi Lübnan ile ilişkilendirmenin aslında bir çarpıtma olduğunu söyledi. Türkiye’nin istikrarsız bir yapıya dönüşmesini arzulayanların cesaret edemeyeceğini ifade etti.
Beyrut’u özleyen bazı siyasilerin, bu öneriyi karalamaya çalışmasının bir fırsatçılık olduğunu savundu. Cumhuriyet Halk Partisi’nin yıllar boyunca Alevi ve Kürt vatandaşları siyasi malzeme olarak kullandığını kaydetti.
Ancak hem Alevilerin hem de Kürtlerin, düşmanca planlanan tuzaklara düşmediğine dikkat çekti. Herkesin eşit olması gerektiğini, Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti olduğunu vurguladı.
Ülkede hiçbir vatandaşın bir diğerine karşı ayrıcalığı olamayacağını ifade ederken, etnik ve mezhep temelli bölücülüğün tamamen gündemden çıkarılması gerektiğini belirtti.
Milliyetçilik kavramını yanlış anlayanların, Türkiye’nin geleceğine zarar verme çabası içinde olduğunu söyledi. Bu kişilerin, Türk milletinin bütünlüğünü hedef alan bir ayrıştırma politikasının peşinde olduğunu dile getirdi.
“Biriz, beraberiz, kardeşiz, çok büyük bir aileyiz”
Milliyetçi Hareket Partisi’nin her türlü saldırıya karşı dimdik duracaklarını belirten Bahçeli, etnik ve mezhep temelli bölünmelere izin vermeyeceklerini vurguladı. Alevi ve Kürtlerin de Türk milletinin bir parçası olduğuna dikkat çekti.
Toplumun bir bütün olduğunu ve birlik içinde hareket edilmesinin önemini kaydetti. Herkesin bu büyük ailenin bir bireyi olarak, dürüst ve sorumlu davranması gerektiğini ifade etti.
Aralarında fitne çıkaranların, Türkiye’yi kutuplaştırmaya çalışanların, bu büyük ailenin bir parçası olamayacaklarını söyledi.
