Ayasofya, 916 yıl boyunca kilise olarak kullanılmış ve 1453’te İstanbul’un fethinden sonra cami olarak 481 yıl hizmet vermiştir. 1934 yılında ise Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye dönüştürülmüş ve bu haliyle 86 yıl boyunca ziyaretçilere açılmıştır.
Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği, Ayasofya’nın müzeye çevrilmesine dair Bakanlar Kurulu kararının iptali için dava açtı. 10 Temmuz 2020’de Danıştay 10. Dairesi, 24 Kasım 1934 tarihli kararın iptaline oy birliğiyle karar verdi. Böylece Ayasofya’da yeniden ibadet etme imkanı doğmuş oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, davanın sonuçlandığı gün, Ayasofya’nın cami olarak yeniden işlev görebilmesi için Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ni imzaladı.
Diyanet İşleri Başkanlığına devredilen Ayasofya, 24 Temmuz 2020’de kılınan cuma namazıyla tekrar ibadete açıldı ve “Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi” veya “Ayasofya-i Kebir Camii” olarak anılmaya başladı.
– İLİM VE KÜLTÜR MERKEZİ OLARAK YAŞATILIYOR
Ayasofya’nın ibadete açılması sonrasında İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş, caminin tarihi süreçteki medreseleriyle birlikte ilim ve kültür merkezi olduğunu dile getirdi.
Arpaguş, caminin yeniden kazandığı statü sonrası geleneği yaşatmak amacıyla çalışmalar başlatıldığını belirterek, “İlk aşamada tefsir, hadis ve kıraat dersleri başlattık. Bugün, her cuma hikmet dersleri, cumartesi günleri ise Buhari-i Şerif hadis dersleri düzenlenmektedir.” şeklinde konuştu.
Arpaguş, Fatih Sultan Mehmet Han’ın vakfiyesinde belirtilen esaslara uygun olarak düzenli hatimlerin okunduğunu, kandil geceleri ve bayramlarda özel etkinliklerin gerçekleştirildiğini ifade etti. Ayrıca imam hatip liseleri ve ilahiyat fakülteleri ile iş birliği içinde faaliyetler yürütülmekte olduğunu aktardı.
Camiye atanacak imam ve müezzinlerin, titizlikle seçildiğini vurgulayan Arpaguş, “Ayasofya’daki imamlarımız, hem cemaatimizin hem gelen öğrencilerin Kur’an eğitimine yardımcı olmaktadır. Müezzinlerimiz de güzel sesleriyle ibadetlerimizi gerçekleştirmeye devam etmektedir.” dedi.
Ayrıca, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Ayasofya’nın üst katlarının, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından turistlere açıldığını hatırlattı.
Caminin alt katının Müslümanların ibadetine tahsis edildiğini belirten Arpaguş, bu sayede ziyaretçiler ve ibadet edenler arasında yaşanabilecek karışıklığın önüne geçildiğini ifade etti.
Ziyaretçilere, İstanbul Müftülüğü koordinasyonunda din görevlileri ve çok dilli rehberler tarafından İslam dini ve cami mimarisi hakkında bilgi verildiğini aktaran Arpaguş, camiyi ziyaret edenlere yönelik birçok hizmet sunulduğunu da kaydetti.
– MÜSLÜMAN OLMAK İSTEYENLERE YOL GÖSTERİLİYOR
Arpaguş, camiye gelen bazı ziyaretçilerin Müslüman olma taleplerinin bulunduğunu ifade ederek, şu bilgileri paylaştı:
“Camiyi ziyarete gelen ve Müslüman olmak isteyenler, İstanbul Müftülüğü’ne yönlendiriliyor. Burada resmi ihtida töreni gerçekleştirilmektedir. Törende, İslam’ın inanç esaslarıyla ilgili bilgi veriliyor ve ardından kelime-i şehadet getirerek kişi Müslüman oluyor. Ayrıca, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hazırladığı çift dilli yaklaşık 20 eserden oluşan ihtida seti verilmektedir. İhtida beratları da takdim ediliyor. Ardından mühtedilerin yalnız kalmamaları için iletişim kurmaya devam ediyoruz.” dedi.
Arpaguş, 24 Temmuz 2020’de açıldığından bu yana Ayasofya’ya gelen yaklaşık 40 milyon ziyaretçi olduğunu ve özellikle son yıllarda, pandeminin ardından belirgin bir artış gözlemlendiğini belirtti. Her yıl 10-15 milyon arasında ziyaretçi sayısına ulaşarak bu rakama erişilmiş durumda.