Bakanlık, İsrail Meclisi’nde Batı Şeria’nın ilhakına ilişkin gerçekleştirilen oylamaya dair yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada, “İsrail Meclisinde oylanan ve işgal altındaki Batı Şeria’nın ilhakını talep eden karar, uluslararası hukuk açısından geçersizdir ve herhangi bir bağlayıcılığı yoktur” ifadeleri yer aldı. Ayrıca, Batı Şeria’nın, 1967’den bu yana İsrail’in işgali altında olan Filistin toprağı olduğu vurgulandı.
Açıklamada, İsrail’in ilhaka yönelik tüm girişimlerinin, barış sürecini zayıflatmayı hedefleyen gayrimeşru ve kışkırtıcı çabalar olduğu belirtildi.
Ayrıca, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin yürüttüğü şiddet politikalarının ve hukuka aykırı eylemlerinin her geçen gün yeni krizler yarattığına dikkat çekildi. Bu durumun, uluslararası düzen için ve bölgesel güvenlik açısından ciddi bir tehdit oluşturduğu dile getirildi. Açıklamada, “Soykırımcı İsrail’in saldırganlığına karşı hemen bağlayıcı ve caydırıcı önlemler alınmalı; uluslararası toplumun hukuki ve ahlaki yükümlülükleri etkin bir şekilde yerine getirilmelidir” denildi.
İSRAİL MECLİSİ, OY ÇOĞUNLUĞUYLA HÜKÜMETİ İŞGAL ALTINDAKİ BATI ŞERİA’YI İLHAK ETMEYE ÇAĞIRDI
Bugün gerçekleştirilen oturumda, İsrail Meclisi, hükümete 1967’de işgal edilen Filistin toprağı Batı Şeria’nın ilhakı için çağrıda bulunan bir kararı oyladı.
Meclisteki 120 milletvekilinden 71’i kararın aleyhinde oy kullanırken, 13 vekil karşı çıktı ve kalan milletvekilleri çekimser kaldı.
Kabul edilen kararda, Batı Şeria’nın “Yahudi halkının tarihi, kültürel ve manevi anavatanı ile İsrail topraklarının ayrılmaz bir parçası” olduğu iddia edildi.
İSRAİL’İN İLHAK ETMEYİ ARZULADIĞI FİLİSTİN TOPRAĞI: İŞGAL ALTINDAKİ BATI ŞERİA
İsrail’in 1967’de işgal ettiği Batı Şeria’daki durumu uluslararası hukuka göre işgal olarak değerlendiriliyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin aldığı kararlar doğrultusunda, İsrail’in savaş yoluyla elde ettiği bu toprakları ilhakı reddedilmektedir.
İsrail, 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren Gazze Şeridi’nde sürdürdüğü saldırılar sebebiyle Uluslararası Adalet Divanı’nda soykırım suçlamasıyla karşı karşıya kalırken, işgal altındaki Batı Şeria’da Filistin topraklarını gasbetme çabalarını da artırmıştır.
Ayrıca, İsrailli sivil toplum kuruluşu Peace Now (Şimdi Barış) hareketinin raporuna göre, işgal altındaki Batı Şeria’daki toprak gaspı, 2025’in ilk üç ayında 2024 yılındaki toplam gasp miktarını aşmıştır.
Uluslararası hukuka göre, işgalci niteliğindeki İsrail’in işgal altındaki topraklara kendi vatandaşlarını yerleştirmesi veya burada yaşayan Filistinlileri zorla göç ettirmesi yasa dışı kabul edilmektedir.
İsrail’deki aşırı sağcı partiler ve siyasi figürler, sık sık işgal altındaki Filistin topraklarında Yahudilerin üstünlüğünü savunarak, İsrail’in daha fazla toprak alması ve Batı Şeria’yı ilhak etmesi gerektiğini öne sürmektedir.
İşgal altındaki Batı Şeria’da 451 bin, Doğu Kudüs’te ise yaklaşık 230 bin İsrailli bu toprakları gasbetmektedir. Uluslararası hukuka göre, bu gasplar yasa dışı olarak değerlendirilmektedir.
Yasa dışı yerleşimlerde yaşayan bu İsrailliler, İsrail yasalarına tabi olurken, Batı Şeria’daki yaklaşık 4 milyon Filistinli, İsrail ordusunun işgali altında ve askeri yönetim altında yaşamaktadır. İsrail ordusunun Batı Şeria’da kurduğu kontrol noktaları, uyguladığı yol kapatmaları ve gerçekleştirdiği baskınlar, Filistinlilerin yaşam koşullarını zorlaştırmaktadır. Ayrıca, yerleşimci İsraillilerin saldırıları, Filistinlilerin karşılaştığı diğer bir şiddet biçimini teşkil etmektedir.