1. Haberler
  2. Teknoloji
  3. Uzaylı Medeniyet Belirtisi: 3I/ATLAS Tartışması

Uzaylı Medeniyet Belirtisi: 3I/ATLAS Tartışması

featured

Uluslararası bilim dünyası, Güneş’e büyük bir hızla yaklaşmakta olan yeni bir yıldızlararası cismi tartışıyor: 3I/ATLAS. Bu gizemli cisim, 1 Temmuz’da keşfedildi ve Güneş Sistemi dışından geldiği doğrulandı. Bazı bilim insanları, 3I/ATLAS’ın sıradan bir kuyruklu yıldız olduğunu öne sürse de, Harvard Üniversitesi’nden gökbilimci Avi Loeb ve ekibi, bu cismi gelişmiş belki de “düşmanca” bir uzaylı medeniyetine ait olabilecek bir teknoloji olarak değerlendirmekte.

Loeb ve iki İngiliz bilim insanının yazdığı ve henüz hakem değerlendirmesinden geçmemiş makalede, cismin alışılmadık yörüngesi ve olağanüstü hızı vurgulanarak bu hipotez üzerinde duruluyor.

EN ESKİ KUYRUKLU YILDIZ

İlk gözlemler, 3I/ATLAS’ın büyük bir kuyruklu yıldız olduğunu ve çevresinde buz, gaz ve tozdan oluşan 24 kilometre çapında bir koma (atmosfer benzeri yapı) bulunduğunu belirtiyor. Yapay zeka ile desteklenen simülasyonlar, bu gökcisminin Güneş Sistemi’nden 3 milyar yıl daha yaşlı olabileceğini ortaya koydu. Böylece o, şimdiye kadar gözlemlenen en yaşlı kuyruklu yıldız olma potansiyeline sahip.

Öte yandan, Loeb ve ekibinin 16 Temmuz’da arXiv adlı ön baskı platformuna yükledikleri makalede, bu cismin sıradan bir kuyruklu yıldız olmaktan ziyade, gelişmiş bir uygarlık tarafından gönderilmiş bir casus aracı olabileceği iddia ediliyor.

Makale doğrudan kanıt sunmamakla birlikte, cismin “olağandışı özelliklerine” vurgu yaparak söz konusu ihtimali değerlendirmeyi öneriyor.

KARANLIK ORMAN HİPOTEZİ

Loeb, makaleye dair bir blog yazısında 3I/ATLAS’ın bir uzaylıya ait teknoloji olması durumunda “karanlık orman hipotezine” işaret edebileceğini ifade etti. Bu hipotez, mevcut diğer uygarlıkların kendilerini gizlemeyi tercih ettiğini öne sürer. Loeb’e göre, bu durum gerçekle buluşursa insanlık açısından tehlikeli sonuçlar doğurabilir ve savunma önlemlerinin alınmasını gerektirebilir.

Bununla birlikte, birçok gökbilimci bu iddialara itiraz etmekte. Michigan Eyalet Üniversitesi’nden astronom Darryl Seligman, yaptığı açıklamada, cismin klasik kuyruklu yıldız belirtileri gösterdiğini ifade ederek, “Tüm veriler bunun başka bir yıldız sisteminden fırlatılmış sıradan bir kuyruklu yıldız olduğunu gösteriyor” dedi.

Regina Üniversitesi’nden astronom Samantha Lawler ise Loeb’ün açıklamalarını “olağanüstü kanıt içermeyen olağanüstü iddialar” olarak nitelendirerek, “Bilim insanlarının büyük çoğunluğu, sıra dışı iddiaların sıra dışı kanıtlar gerektirdiğine inanıyor” dedi. Lawler, makalede böyle bir kanıtın bulunmadığını vurguladı.

Oxford Üniversitesi’nden Chris Lintott ise bu iddiaları “saçmalığın daniskası” olarak tanımlayarak, 3I/ATLAS üzerinde çalışan bilim insanlarının çalışmalarına gölge düşürüldüğüne dikkat çekti.

LOEB GERİ ADIM ATMIYOR

Eleştirilere rağmen Loeb, bu tür “düşünce egzersizlerinin” bilimdeki önemine dikkat çekerek, “Bu hipotez, geçerliliğinden bağımsız olarak keşfetmesi eğlenceli bir düşünce deneyi” değerlendirmesini yaptı.

Ayrıca, 3I/ATLAS’ın uzaylı teknolojisi olma olasılığının düşük olduğunu kabul eden Loeb, “Büyük olasılıkla bu, tamamen doğal bir yıldızlararası cisim; muhtemelen bir kuyruklu yıldız” dedi.

Bilim topluluğu, 3I/ATLAS’ın Güneş’e en yakın konuma ulaşacağı ekim ayı sonunu heyecanla bekliyor. Bu tarihte yapılacak gözlemler, gizemli ziyaretçinin sırrını biraz daha aydınlatabilir.

UZAYLILAR “BİZİ İLK KEZ ZİYARET ETMİYOR”

Avi Loeb, daha önce 2017 yılında keşfedilen ilk yıldızlararası cisim olan ‘Oumuamua’nın da uzaylılara ait bir araç olabileceğini öne sürmüştü. Loeb, Pasifik Okyanusu’na düşen bir ateş topunun da uzaylı teknolojisine dair kalıntılar barındırdığını iddia etmişti. Ancak, Galileo Projesi kapsamında okyanustan parçalar toplayan Loeb, bu çalışmaları neticesinde herhangi bir kanıt elde edememişti.

Kariyerinin büyük bir kısmında kara delikler, karanlık madde ve ilk yıldızlar üzerine yüzlerce makale yazan Loeb, Harvard Üniversitesi’nde Astrofizik Bölümü’nün yöneticiliğini yürütmüştür.

2017’de Güneş Sistemi’ne giren ‘Oumuamua, Loeb’in uzayda yaşam arayışındaki yönelimi ve bazı meslektaşlarına göre bununla giderek bir takıntıya dönüşmesi ile dikkat çekti.

Loeb’in, ‘Oumuamua ile ilgili öne sürdüğü teoriler geniş yankı bulmuştu. Gökbilimci, bu gizemli cismi uzaylılara ait bir “ışık yelkenlisi” olarak tanımlayarak, cismin Güneş Sistemi’ne 25 ışık yılı uzaklıktaki Vega yıldızından yanlışlıkla kopmuş olabileceğini belirtmişti.

Gökbilimci ışık yelkenlisini, rüzgar gücünden yararlanan bir yelkenli benzeri bir uzay aracı olarak tanıtmış ve “Işık yelkeni, yüzeyinden yansıyan ışığın etkisiyle hareket eder” ifadesini kullanmıştı.

Oumuamua, uzun zaman önce Güneş Sistemi’ni terk ettiği için, bu cisme yakından bakmak artık mümkün değil.

Uzaylı Medeniyet Belirtisi: 3I/ATLAS Tartışması
Yorum Yap
Bizi Takip Edin