Karşıyaka ilçesinde yaşayan F.O., 2022 yılının eylül ayında otomatik para çekme makinesine (ATM) giderek para çekmek istedi ancak kartlarının blokeli olduğunu fark etti. Bu durum üzerine ilgili bankaya başvurdu. Banka yaptığı inceleme sonucunda, F.O’nun vadeli hesabındaki 100 bin liranın önce vadesiz hesabına, ardından İ.B. adındaki bir şahsa transfer edildiğini tespit etti.
İşlemi kendisinin gerçekleştirmediğini öne süren F.O., kaybettiği 100 bin liranın iadesini talep etti; ancak banka bu isteği yerine getirmedi.
Bunun üzerine F.O., konuyu Karşıyaka Tüketici Hakem Heyeti’ne taşıdı. Heyet, sorunun çözümü için bilişim uzmanlarından oluşan bir bilirkişi heyetinden rapor talep etti. Hazırlanan raporda, F.O’nun hesabından iki kez para transferi yapılmaya çalışıldığı belirtildi. İlk işlemde, İ.B’nin hesabına yapılan para gönderiminin bankanın şüpheli işlem olarak iptal edildiği ifade edildi.
Bilirkişi raporunda, internet bankacılığı şifresinin sıfırlandığı, ancak bazı dijital platformlara kısıtlama getirilmesine rağmen hesaplara bloke konulmadığına vurgu yapıldı. Raporda, “Sonrasında yapılan 100 bin lira tutarındaki para transfer işlemine izin verilmiştir. Bu durumda telefonla teyit alma veya kısa mesajla yapılan işlemlerin doğruluğunun sorgulanmasını içeren güvenlik önlemlerinin uygulanmaması nedeniyle gereken dikkat gösterilmediği, dolayısıyla bankanın bu işlemlerde kusuru bulunduğu değerlendirilmiştir.” denildi.
Tüketici hakem heyetinin kararına itiraz eden banka, İzmir 3. Tüketici Mahkemesi’ne başvurdu.
“Bankanın yüzde 70, tüketicinin yüzde 30 kusurlu oldukları kanaatine varılmıştır”
Mahkeme, olayda her iki tarafın da kusuru olduğunu belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: “Bankanın şüpheli işlem mekanizmasını uygulamaması nedeniyle söz konusu zararın oluştuğu bilirkişi raporunda tespit edilmiştir. Kendisine ait kişisel bilgileri koruması gereken davalı da kusurludur. Bankalar, objektif özen borcu gereği bile olsa hafif kusurlarından dahi sorumlu olmalıdır. Dolayısıyla, her iki tarafın mevcut olayda ortak kusurlu oldukları kanaatine varılırken, bankanın yüzde 70, tüketicinin yüzde 30 kusurlu olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Kusur takdiri hakime ait olduğundan itirazın kısmen kabulü ile tüketici hakem heyeti kararının düzeltilerek onanması gerektiği kanaatine varılarak hüküm kurulmuştur.”
Mahkeme kararı sonucunda, banka tarafından F.O’ya 70 bin lira ödenmesine hükmedildi.
F.O’nun avukatı Zümbül Nur Ezikoğlu, bankaların kişilerin bilgilerini, mevduatlarını ve birikimlerini koruma yükümlülüğüne sahip olduğunu belirtti. Mahkemenin dolandırıcılık eyleminde bankayı yüzde 70 oranında kusurlu bulduğunu aktaran Ezikoğlu, “Kusurun tümünün bankada olduğunu düşünüyoruz. Ancak mahkeme, kamu vicdanını gözetmekle yükümlü olduğundan tüketicinin de bir miktar sorumluluğu olduğu kanaatine vardı.” şeklinde konuştu.
