Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), temmuz ayına dair İktisadi Yönelim İstatistikleri ve Reel Kesim Güven Endeksi’ni duyurdu.
İktisadi Yönelim Anketi sonuçları, imalat sektöründe faaliyet gösteren 1844 işletmenin yanıtlarının ağırlıklandırılmasının ardından değerlendirildi.
Sonuçlara göre, Reel Kesim Güven Endeksi temmuzda bir önceki aya göre 0,1 puan düşerek 100,2 seviyesine indi. Mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi ise 0,5 puan artarak 98,9’a ulaştı.
Yatırım harcamalarına ilişkin artış yönlü beklentiler güçlendi
Endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde, önümüzdeki 3 ay içinde üretim hacmi, toplam istihdam, sabit sermaye yatırım harcaması, genel gidişat ve ihracat sipariş miktarına dair değerlendirmelerin endeksi artıran unsurlar arasında yer aldığı görülmekte. Ancak mevcut toplam sipariş miktarı, son 3 aydaki toplam sipariş miktarı ve mevcut mamul mal stokuna ilişkin görüşler, endeksi aşağı yönlü etkiledi.
Son 3 aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacminde artış bildirenlerin oranı, bir önceki aya göre zayıflarken, iç piyasa ve ihracat siparişlerinde artış bildirenlerin oranı ise azalış gösterdi.
Mevcut toplam siparişlerin mevsim normallerinin altında olduğu, mevcut mamul mal stoklarının ise mevsim normallerinin üzerinde bulunduğu yönündeki değerlendirmelerin güçlendiği gözlemlendi.
Gelecek 3 aya dair tahminlerde, üretim hacmi, iç piyasa sipariş miktarı ve ihracat sipariş miktarında artış bekleyenlerin oranının bir önceki aya göre arttığı, istihdam beklentilerinin ve gelecek 12 aylık dönemde sabit sermaye yatırım harcaması endişelerinin de güçlendiği kaydedildi.
ÜFE beklentisi yüzde 36,8’e düştü
Ortalama birim maliyetlerde, gelecek 3 ay içinde artış bekleyenlerle son 3 ayda artış bildirenler arasındaki olumlu seyir güçlendi. Benzer şekilde, gelecek 3 ay için satış fiyatlarına dair artış beklentileri de tırmandı. Gelecek 12 aylık süreç sonu itibarıyla yıllık ÜFE beklentisi ise bir önceki aya göre 0,4 puan azalarak yüzde 36,8 seviyesine geriledi.
Temmuz ayında ankete katılan işletmelerin yüzde 54,2’si üretim süreçlerinde herhangi bir kısıtlama faktörü bulunmadığını bildirdi. Üretimlerini etkileyen en önemli faktör olarak ise yüzde 14,2 ile talep yetersizliği öne çıktı. Bu durumu ise mali imkansızlıklar, iş gücü yetersizliği, hammadde- ekipman yetersizliği ve diğer unsurlar takip etti.
İlgili sanayi dalındaki genel gidişat hakkında bir önceki aya göre daha kötümser olduklarını belirtenlerin sayısındaki seyir ise zayıfladı.
