ABD hükümetinin korumacılık politikası doğrultusunda uyguladığı tarifelerin küresel ekonomi üzerindeki etkilerine dair endişeler, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) para politikasındaki belirsizliklerle birleşerek küresel piyasalarda fiyatlamaları etkilemeye devam ediyor.
Fed, dünkü toplantısında politika faizini değiştirmeyerek yüzde 4,25-4,50 aralığında sabit tutma kararı aldı. Açıklamada, enflasyonun yüksek seyrini sürdürdüğü vurgulandı.
Ayrıca FOMC üyeleri arasında yer alan Michelle Bowman ve Christopher Waller’ın, faiz oranının sabit tutulması kararına karşı çıktığı ve politika faizinin 25 baz puan düşürülmesini destekledikleri ifade edildi.
Son göstergeler, net ihracattaki dalgalanmaların verileri etkilemesine rağmen, yılın ilk yarısında ekonomik faaliyetin ılımlı bir şekilde büyüdüğünü göstermektedir. İşsizlik oranının düşük kalmaya devam etmesi ve iş gücü piyasasındaki sağlamlık, ekonomik görünümdeki belirsizliklerin ise yüksek seyrini sürdürdüğünü ortaya koymaktadır.
Fed Başkanı Jerome Powell, faiz oranlarını sabit tutma kararının ardından yaptığı açıklamada, Eylül ayı için herhangi bir faiz indirimi kararının alınmadığını belirtti. Powell, “Eylül toplantısında karar verirken, elde edeceğimiz verileri ve diğer bilgileri dikkate alacağız.” dedi.
Powell, artan tarifelerin bazı malların fiyatlarına etkisinin daha belirgin hale geldiğini ancak bunların ekonomik faaliyet ve enflasyon üzerindeki genel etkilerinin henüz netleşmediğini belirtti. Mevcut politika duruşunun enflasyon risklerine karşı koruma sağladığını vurguladı ve istihdam tarafındaki risklere dikkat ettiklerini ifade etti.
Bu açıklamalar, yatırımcıların Eylül ayında bekledikleri faiz indirimine dair umutlarını zayıflattı. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda, Fed’in Eylül ayında faiz indirme ihtimali yüzde 67’den yüzde 43 seviyelerine geriledi.
Analistler, Powell’ın faiz indirimine gitmesi durumunda iş gücü piyasasının rahatlayabileceğini ancak enflasyon baskılarının artabileceğini öngörüyor.
Makroekonomik veriler, ABD ekonomisinin güçlü olduğunu ortaya koyuyor
Yatırımcılar, ABD’de açıklanan makroekonomik verileri dikkatle takip etti. Ülke ekonomisi, ikinci çeyrekte beklenenden daha iyi bir performans göstererek yüzde 3 büyüme kaydetti. Büyüme, ithalatın azalması ve tüketici harcamalarının artmasıyla desteklenirken, yatırımlar ve ihracatta düşüş yaşandı.
Temmuz ayında özel sektör istihdamı 104 bin kişi artarak, piyasa beklentilerinin üzerinde bir sonuç ortaya koydu. Analistler, açıklanan verilerin ABD ekonomisinin gücünü koruduğunu belirtirken, Powell’ın gelen olumlu veriler nedeniyle faiz indiriminde acele etmeyeceğini de ifade etti.
Yarın açıklanacak istihdam raporundaki tarım dışı istihdam verisinin, Fed’in ilerideki yönelimine dair ipuçları vermesi bekleniyor.
Ticaret alanında ise ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan’ın Çin ile Rusya’dan en çok enerji ithalatı gerçekleştiren ülke olduğunu vurgulayarak, Hindistan’ın 1 Ağustos’tan itibaren yüzde 25 tarife ödeyeceğini duyurdu.
Ayrıca Trump, Brezilya’ya uygulanan tarife oranını yüzde 10’dan yüzde 50’ye çıkardı ve Güney Kore ile varılan ticaret anlaşmasına göre bu ülkeye yüzde 15 oranında tarife uygulanacağını açıkladı.
ABD Hazine Bakanlığı, 3, 10 ve 30 yıl vadeli toplam 125 milyar dolarlık tahvil satışı yapacağını açıkladı. Gelecek hafta gerçekleştirilecek ihraçların yaklaşık 35,2 milyar dolarlık yeni nakit sağlanacağını duyurdu.
Yılın ilk altı ayında, teknoloji devlerinden Microsoft’un geliri yüzde 18, Meta’nın geliri ise yüzde 22 artış gösterdi. New York borsasında kapanışta Dow Jones endeksi yüzde 0,38, S&P 500 endeksi yüzde 0,12 azalış kaydetti. Nasdaq endeksi ise yüzde 0,15 değer kazanarak günü tamamladı.
Bu gelişmelerle birlikte, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,35 seviyesinde işlem görüyor. Powell’ın dünkü açıklamalarının ardından dolar endeksi 100 seviyelerine yakın seyrederek 99,7 seviyesinde dengelendi.
Fed’in faiz indirimine yönelik beklentilerin azalması, altının ons fiyatını yüzde 1,6 düşürerek 3.275 dolara gerilemesine neden oldu. Ancak bugün yüzde 0,7 artışla 3.296 dolardan işlem görüyor.
Brent petrolün varil fiyatı ise yüzde 0,7 değer kaybederek 72,1 dolar seviyesinde bulunuyor. Trump yönetiminin rafine bakırdan üretilen bazı ürünlerde uygulanan yüzde gümrük vergisinin kaldırılacağına dair haberler, bakırın libre fiyatının yüzde 3,6 düşerek 4,42 dolara gerilemesine yol açtı. Bu fiyat, Nisan ayından bu yana en düşük seviyeye işaret ediyor.
Avrupa borsaları olumlu bir seyir izledi
Avrupa borsaları, Euro Bölgesi’nde açıklanan büyüme verilerinin gümrük tarifelerine rağmen beklentilerin üzerinde gelmesiyle pozitif bir seyir izledi. Euro Bölgesi’nde mevsimsellikten arındırılmış GSYH, yılın ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,1 artış kaydetti. Yıllık bazda ise GSYH yüzde 1,4 yükseldi.
Piyasa beklentileri, Euro Bölgesi’nde GSYH’nın çeyreklik bazda sabit kalacağı ve yıllık bazda yüzde 1,2 artacağı yönündeydi. Ayrıca, ekonomi güven endeksi aylık olarak 1,6 puan artış göstererek 95,8’e ulaştı.
Almanya’nın ikinci çeyreğe ilişkin GSYH’si ise önceki çeyreğe göre yüzde 0,1 azalış gösterirken, yıllık bazda yüzde 0,4 artış gerçekleşti. Bu verilerin ardından Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) daha fazla faiz indirimine gitmek zorunda kalmayabileceği yönündeki öngörüler öne çıktı.
Hindistan, Euro Bölgesi ekonomisinin üzerinde baskı oluşturacak gümrük tarifesi anlaşmaları ile ilgili endişelerin sürmesine rağmen, büyüme verilerinin daha dengeli olabileceği tahminleri gündemde.
Ayrıca, Avrupa’nın en büyük bankası HSBC’nin vergi öncesi kârı ikinci çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 29 azaldı. HSBC’nin vergi öncesi karı 6,3 milyar dolar olarak kaydedildi.
Bu gelişmelerle, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,1, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 0,19, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,06 ve İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,98 yükseliş kaydetti. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar güne artışla başladı.
Asya borsaları, Japonya hariç negatif bir seyir izledi
Asya borsalarında, ABD ile ticaret anlaşması bulunmayan ülkelerin daha yüksek gümrük vergilerine maruz kalabileceği endişeleriyle satış ağırlıklı bir görünüm sergiledi. Japonya Merkez Bankası (BoJ), gecelik faiz oranını yüzde 0,5 seviyesinde sabit tutma kararı aldı. Bu karar oy birliğiyle alındı.
Bankanın açıklamasında, Japonya’daki ekonomik büyümenin ticaret ve diğer politikaların etkisiyle yavaşlayabileceği, ancak uyumlu finansal koşulların ekonomiye destek sağlaması beklentisi açıklandı.
BoJ, küresel ticaret üzerindeki belirsizliklere rağmen, ekonomik faaliyet ve fiyatlardaki iyileşme ile birlikte politika faizinin ileride artırılabileceği yönünde bir perspektif sundu. Enflasyon tahminlerini de 2025 mali yılı için yüzde 2,2’den yüzde 2,7’ye, 2026 mali yılı için yüzde 1,7’den yüzde 1,8’e ve 2029 mali yılı için yüzde 1,9’dan yüzde 2’ye yükseltti.
Dolar/yen paritesi yüzde 0,4 düşerek 148,9 seviyesinde işlem görüyor. Ayrıca, Çin’de açıklanan imalat sanayi PMI verisinin kötü gelmesi de Asya borsalarındaki satışı tetikledi. Çin’de temmuz ayı imalat sanayi PMI 49,7’den 49,3’e indi. Analistler, yerel talebin zayıf kaldığını ve Pekin yönetiminden gelen teşviklerin yalnızca geçici bir rahatlama sağladığını belirtti.
Güney Kore’deki borsa, ABD ile yapılan yüzde 15’lik tarife anlaşmasına rağmen uygulanan tarifelerin ekonomiye etkilerine yönelik endişelerle düşüş yaşadı. Kapanışa yakın, Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,1 değer kazanırken, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 1,2, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,7 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,7 değer kaybetti.
Yurt içi piyasalar dün pozitif seyretti
Dün alış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,26 değer kazanarak 10.618,97 puandan kapandı. Borsa İstanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) BIST 30 endeksine dayalı Ağustos vadeli kontratlar ise önceki oturum kapanışına göre yüzde 0,07 artarak 12.148 puandan işlem gördü.
Dolar/TL, dün günü yüzde yukarıda 40,5900’den tamamlarken, bankalararası piyasada açılışta 40,5840 seviyesinde işlem görüyor.
Analistler, yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özeti, dış ticaret dengesi, Hizmet Üretici Fiyat Endeksi (H-ÜFE) ve haftalık para ve banka istatistiklerinin yanı sıra, yurt dışında Almanya’da Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), ABD’de kişisel tüketim harcamaları (PCE) fiyat endeksi ve işsizlik maaşı başvuruları gibi yoğun bir veri gününün takip edileceğini belirtti. BIST 100 endeksinde ise 10.700 ve 10.800 puanlarının direnç, 10.600 ve 10.500 puanlarının destek seviyeleri olarak öne çıktığı ifade edildi.