Bakan Yumaklı, Bingöl’de tarım ve hayvancılık sektöründen temsilcilerle bir araya geldi. Toplantıda şap hastalığına karşı başlatılan aşı seferberliğinin önemine dikkat çekti ve aşı sevkiyatının devam edeceğini belirtti.
Yumaklı, Türkiye’de yeni bir şap hastalığı serotipi olan SAT-1’in görüldüğünü ifade etti. “Bunu pandemi gibi düşünelim. Nasıl ki pandemi döneminde insan hareketleri sınırlı tutuldu, aynı önlemleri alarak hayvan pazarlarını kapattık ve hayvan hareketlerini kısıtladık. Şap Enstitümüz, bu hastalığa karşı aşı üretti ve şimdiye kadar 8,5 milyon doz aşıyı sahaya gönderdik,” diye konuştu.
“Aşılamalar devam ediyor”
Önümüzdeki hafta 2,5 milyon doz aşı daha sahaya gönderileceğini vurgulayan Yumaklı, aşılama oranı yüzde 85’e ulaştığında tüm illerde hayvan pazarlarının aşamalı olarak açılacağını söyledi. Tüketiciler açısından et arzında herhangi bir sorun yaşanmayacağını da kaydetti.
Yumaklı, tarım ve orman sektörünün dünya genelinde stratejik bir öneme sahip olduğunun kabul edildiğini belirtti. Küresel iklim değişikliğinin ve diğer faktörlerin, ülkeyi önemli sınamalarla karşı karşıya bıraktığını vurguladı. “1 Haziran’dan bu yana orman yangınlarıyla mücadele ediyoruz. Sıcak hava ve düşük nem, rüzgarların etkisiyle yeşil vatanımız tehdit altında,” dedi.
Bakan Yumaklı, “Dikkatsizce çıkan bir kıvılcım, büyük ekosistemleri yok etme potansiyeline sahip. Orman kahramanlarına, destek veren tüm kurumlarımıza ve vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bu uğurda şehit olan tüm arkadaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Onların canlarıyla korudukları yeşil vatanı sürdürme kararlılığındayız,” ifadesini kullandı.
“Suyumuzu verimli ve sürdürülebilir kullanmak için gerekli adımları atmalıyız”
Yumaklı, küresel ısınmanın yanı sıra su konusunun da kritik bir mesele olduğunu vurguladı. Son beş yıl içinde suyun hem ülkemizde hem de dünyada büyük bir sorun haline geldiğinin altını çizdi.
“Suyumuzu etkili ve sürdürülebilir kullanmak için gerekli adımlar atmalıyız,” diyen Bakan Yumaklı, sulama projelerine özel önem verdiklerini aktardı. Yapay zeka destekli sulama sistemlerinin Adana’da başladığını, şimdi de diğer dört şehre yayılacağını ifade etti. Ayrıca, atık suların ileri biyolojik arıtma ile yeniden kullanımına yönelik projelerin uygulandığını belirtti.
Yumaklı, “Geçtiğimiz yıl eylül ayında suyu merkez alan bir üretim planlaması uygulamaya alındı. Bu konu 40 yıldır konuşuluyordu ve nihayet pratiğe geçirildi. Bitkisel ve hayvansal üretimde bu yaklaşım büyük oranda benimsenmiştir,” dedi.
Yumaklı, zirai don olaylarının da önemine değinerek, bu yıl Şubat ve Nisan aylarında birçok ilde etkili olduğunu belirtti. Bingöl’deki ürünlerin, özellikle ceviz, erik ve kayısı gibi meyvelerin zarara uğradığını kaydetti. TARSİM sigortası bulunan üreticilerin zararlarının tazmin edildiğini de sözlerine ekledi.
“Besi ve süt bölgelerinde en doğru yatırımı en doğru yere yapmak hedefindeyiz”
Geçen yıl hayvancılık konusunda bir yol haritası açıkladıklarını belirten Yumaklı, anaç hayvan sayısının artırılması, aile işletmelerinin güçlendirilmesi ve kadın ile genç girişimcilerin üretim sektörüne katılması üzerine yoğunlaştıklarını ifade etti.
Yumaklı, besi ve süt bölgeleri ilan ederek, en doğru yatırımı yapmayı hedeflediklerini belirtti. “Buradaki amacımız, üretimi nerede yapacağınıza dair doğru kararlar almanızdır. Buna göre teşvik ve destek vereceğiz. Bingöl, hem besi hem süt hem de kanatlı üretim merkezi olması açısından önemli iki ilimizden biridir,” dedi.
“Bingöl’ün tarımsal hasılası 34 kat artışla 5,1 milyar liraya ulaşmış durumda”
Yumaklı, geleceğe yönelik hedeflerinin “Türkiye Yüzyılı” perspektifi çerçevesinde revize edildiğini belirterek, tarım ve orman sektörünün bu hedeflerde önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Güçlü Türkiye’nin yolunun güçlü tarımdan geçtiği” sözlerinin kendilerine önemli bir vizyon çizdiğini ifade etti.
Bingöl’ün düzenli şehirleşme ve tarım potansiyeli ile son derece önemli bir kent olduğunu belirten Yumaklı, Bingöl’ün bir marka şehri haline gelmesi için üretimlerin markalaşması gerektiğini dile getirdi. “Bingöl balı, Türkiye sınırlarını aşarak Avrupa Birliği’nden tescil alan tek baldır,” dedi ve süt ürünleriyle ilgili tesislerin de bulunduğunu aktardı.
Yumaklı, Bingöl’deki toprakların yarısında 6 bin çiftçinin büyük bir gayretle üretim yaptığını ifade etti. Bingöl’ün tarımsal hasılasının son 23 yılda yapılan 133 milyar lira yatırım ile desteklendiğini belirtti ve sulama tesisleri ile 112 bin dekarlık arazinin sulamaya açıldığını kaydetti.
“Burada su, toprak ve yeşil vatanı koruma hedeflerimizi ön planda tutuyoruz,” diyen Yumaklı, Bingöl özelinde istatistiklere de değinerek, bitkisel üretimin 6,5 kat artışla 613 bin tona, büyükbaş hayvan varlığının yüzde 109 artışla 132 bine, küçükbaş hayvan varlığının ise potansiyelini korumaya devam ettiğini aktardı.
Bal üretiminin de yüzde 82 artışla 1450 tona ulaştığını, Bingöl’ün tarımsal hasılasının 5,1 milyar liraya çıktığını belirtmekte fayda olduğunu ekledi.
“Milli Ağaçlandırma Günü’nde fidan dikmeyi unutmayalım”
Bingöl’ün yeşiline katkıda bulunmak üzere 9 milyon fidanın toprakla buluşturulduğunu kaydeden Yumaklı, son yaşanan orman yangınlarının ardından bir fidanın ve bir ağacın değerinin daha iyi anlaşıldığını söyledi. “11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü’nde tüm vatandaşlarımızı fidan dikmeye davet ediyorum,” diye ekledi.
Bingöl İçme Suyu Arıtma Tesisi’nin 700 milyon lira maliyetle ihalelerinin yapıldığını bildiren Bakan Yumaklı, Bingöl’e bir orman parkı ve iki bal ormanı kurulacağını müjdeledi.
Yumaklı, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile başlatılan tarım sayımı sürecinin ikinci aşamasına geçildiğini belirterek, tüm bakanlık çalışanları ve TÜİK personelinin sahada görev yapacaklarını, üreticilerin onlara yardımcı olmalarını beklediğini ifade etti.