ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un, Gazze’deki ateşkes ve esir takası müzakereleriyle ilgili çelişkili beyanlarda bulunduğu ifade edildi.
Tel Aviv’de İsrailli esir aileleriyle yapılan bir toplantıda, Witkoff’un “Hamas’ın silah bırakma konusunda anlaştığını” belirttiği, ancak ardından “anlaşmanın sağlanamamasının esas sorumlusunun Hamas olduğunu” vurguladığı öne sürüldü. İsrail’in Haaretz gazetesinin aktardığına göre, Witkoff, toplantıya katılan esir yakınlarına ateşkes ve esir takası müzakerelerindeki güncellemeleri iletti. Ayrıca, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun savaşı sona erdirmek konusundaki kararlılığını dile getirerek, “Hamas, silah bırakmayı kabul etti” dediği belirtildi. Ancak, Witkoff’un daha sonra, müzakerelerde daha önce uzlaşılan tüm İsrailli esirlerin serbest bırakılacağı bir anlaşma dışında bir mutabakattan yana olmadığını ifade ettiği aktarıldı.
Witkoff, İsrailli esir ailelerine “İsrail hükümetine olan güveninizi kaybettiğinizi anlıyorum, bunun nedenlerini biliyorum ama Donald Trump sizin yanınızda” diyerek, Netanyahu hükümetini destekledi ve zor kararlar almak zorunda olduklarını vurguladı.
“DURUM ÇOK KARMAŞIK”
Witkoff, Hamas’ın silah bırakmayı kabul ettiğini söyledikten sonra “Sizlere mükemmel haberler verebilseydim, ama durum çok karmaşık” diyerek müzakerelerin başarısızlığı dolayısıyla Hamas’ı sözünde durmamakla suçladı.
Öte yandan, İsrail devlet televizyonu KAN, Witkoff’un ifade ettiği “Hamas silah bırakmayı kabul etti” şeklindeki açıklamanın yerine “silah bırakmaya ilgi duyduğunu” belirttiğini öne sürdü.
HAMAS’TAN YALANLAMA
Hamas, Witkoff’un “Hamas silah bırakmayı kabul etti” yönündeki açıklamalarına tepki göstererek bir açıklama yayımladı. Telegram hesabında yapılan açıklamada, “işgal sürdüğü müddetçe direniş ve silahların kullanımı ulusal ve yasal bir hak” olduğu ifade edildi. Filistin halkının ulusal haklarının tam olarak kazanılmadığı sürece silah bırakmanın mümkün olmadığını vurgulayan Hamas, bu hakların başında “Kudüs’ü başkent yapan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması” gerektiğini belirtti.