İngiliz bilgisayar bilimci Tim Berners-Lee tarafından hayata geçirilen “World Wide Web” (www) projesinin ilk web sitesi, 20 Aralık 1990 tarihinde İsviçre’deki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nde (CERN) yayımlandı.
Başlangıçta yalnızca CERN içindeki kullanıcılar tarafından erişilebilen bu web sitesi, 6 Ağustos 1991’de genel kullanıma açılmasıyla dijital dünya için yeni bir dönem başlattı.
Bu önemli gelişme, insanlık tarihindeki en büyük teknolojik dönüşümlerden birine zemin hazırladı.
İlk aşamada, yalnızca askeri ve akademik araştırmalar için geliştirilen internet, zamanla ticaret, eğitim, sağlık, ulaşım, iletişim ve eğlence gibi birçok alanda derin değişiklikler meydana getirdi.
Günümüzde sosyal medya platformları, bireylerin çevrim içi topluluklar oluşturarak iletişim kurmalarını sağlarken, kişisel içeriklerini de geniş kitlelere ulaştırmalarını mümkün kılmaktadır.
Mobil cihazlar, bulut sistemleri ve yapay zeka destekli altyapılar, interneti sadece bir iletişim aracı olmaktan çıkararak sürekli evrilen dinamik bir dijital ekosistem haline getirmiştir.
Türkiye’nin Internetle Buluşması
Dünyadaki bu dijital dönüşüme 1986 yılı itibarıyla Türkiye de katıldı. Türkiye Üniversite ve Araştırma Kurumları Ağı (TÜVAKA) adıyla akademik bir ağ oluşturuldu.
TÜVAKA, Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri ve araştırma kuruluşlarının birbirleriyle elektronik ortamda iletişim kurmalarını sağlayan bir ağ olarak işlev gördü.
1987 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) aracılığıyla elde edilen ilk geniş alanlı ağ (WAN) bağlantısı ile Avrupa ve ABD’deki BITNET-EARN ağlarına erişim sağlandı.
Akademik olmayan birçok kurum ve kuruluşun internet bağlantısına erişimini sağlamak amacıyla kurulan TR-NET projesi, 1991 yılında ODTÜ ve TÜBİTAK iş birliğiyle hayata geçirildi.
Bu çerçevede, 1992 Eylül ayında “X.25” devresi üzerinden Hollanda ile ilk uluslararası test bağlantısı kuruldu. Ardından, ilk internet bağlantısı ODTÜ Bilgi İşlem Daire Başkanlığı’na ait yönlendiriciler ve PTT’den temin edilen 64 Kbps kapasiteli kiralık hat ile ABD’deki Ulusal Bilim Vakfı Ağı (NSFNet) arasına kuruldu.
Bu bağlantı Türkiye’nin uluslararası internet ağına dahil olmasını sağladı. TR-NET’in ticari kısmı 1995 yılında ODTÜ’ye devredilirken, internet bağlantı hızı iki katına çıkarılarak 128 Kbps’ye yükseltilmiştir.
İTÜ, Öncü Kurumlar Arasında
1993-1996 yılları arasında Türkiye’deki birçok üniversite ve bazı kamu kuruluşları ODTÜ üzerinden internete bağlandı. Bu dönemde Ege, Bilkent, Boğaziçi ve İstanbul Teknik üniversitelerinde de internet bağlantıları kurulmuştur.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Türkiye’deki internet altyapısının oluşturulmasında öncü kurumlar arasında yer aldı. 1994’te İTÜ Bilgi İşlem Merkezi’nde kurulan web sunucusu, akademik içeriklerin dijital ortama taşınmasında önemli bir aşama oldu.
Bu sunucu sayesinde öğrenciler ve akademisyenler dijital kaynaklara erişim olanağına sahip oldu. İTÜ, Ayrıca UNIX tabanlı ilk e-posta altyapı ve ağ servislerini devreye alarak Türkiye’de dijital iletişimin temelini atmıştır.
ULAKBİM, TÜVAKA’nın Fonksiyonlarını Üstlendi
1996 Mayıs ayında Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından “Üniversitelerin ulusal ve uluslararası bilgisayar bağlantıları ile ilgili hizmetlerin sağlanması” görevi TÜBİTAK’a devredildi. Bu gelişmeyle aynı yılın Haziran ayında TÜBİTAK Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi (ULAKBİM) kuruldu.
ULAKBİM, ticari kısmı ODTÜ’ye devredilen TR-NET’in eğitim ve araştırma alanındaki görevleriyle birlikte TÜVAKA’nın işlevlerini üstlenmiştir. ULAKBİM, üniversiteler arasında hızlı ve güvenli veri paylaşımını sağlamak amacıyla bir omurga ağı işlevi görmüştür. Bu altyapının ilk kullanıcıları arasında İTÜ, ODTÜ, Boğaziçi Üniversitesi ve Ege Üniversitesi gibi köklü kurumlar yer aldı.
Bu sayede internet, akademik çevrelerde ortak projeler, uzaktan eğitim ve bilimsel veri tabanlarına erişimi mümkün kılan bir araca dönüşmüştür.
TURNET Projesi ile İnternet Ticari Kullanıma Açıldı
Ticari kuruluşların ve internet servis sağlayıcılarının internete erişimini sağlamak amacıyla TURNET projesi 1996 Ağustos ayında hayata geçirildi. Bu gelişme sonrasında TURNET hatlarından yararlanan İnternet Servis Sağlayıcı (İSS) şirketleri ortaya çıktı.
Söz konusu şirketler, internet hizmetlerini üçüncü kişilere belirledikleri fiyatlar üzerinden satmaya başladılar. 1997’nin başlarına gelindiğinde İSS sayısı 80’in üzerine çıktı.
Türkiye’deki birçok gazete ve dergi 1996 sonlarından itibaren internet üzerinden yayın yapmaya, 1997 ortalarında bankalar internetten hizmet sunmaya, yıl sonuna doğru da bazı popüler alışveriş merkezleri online alışveriş imkanı sağlamaya başladı.
1990 yılında yalnızca bir laboratuvar ortamında erişilebilen internet, bugün milyarlarca insanın sosyal, ekonomik ve kültürel yaşamını şekillendiren önemli bir platform haline geldi.
Mobil cihazlar, yapay zeka, bulut bilişim ve nesnelerin interneti gibi gelişmelerle şekillenen bu dijital ekosistem, bireylerden devletlere kadar tüm düzeylerde etkileşimi ve verimliliği yeniden tanımladı.
Türkiye, bu dönüşüme akademik bilgi birikimi ve teknik kapasite ile uyum sağlayarak dijital çağda güçlü bir aktör olma yolunda önemli adımlar atmıştır.