TBMM (AA) – AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Kürşat Zorlu, yeni kurulan komisyonun, çocuklara terörden arınmış, barış ve güven içinde bir Türkiye bırakmak amacıyla önemli bir zemin oluşturacağını ifade etti. Türk milletinin, sevgi ve kardeşlik anlayışından aldığı güçle, karşılaştığı tüm sorunların üstesinden geleceğini vurguladı.
Zorlu, “Terörsüz Türkiye” çalışmaları çerçevesinde Meclis’teki komisyonun ilk toplantısında önemli bir adım atıldığına dikkat çekerek, komisyonun resmi olarak kurulmasının, siyasi bir karar olmanın ötesinde, halkın terörle mücadeledeki ortak duruşunu temsil ettiğini belirtti.
Komisyonun kurulum sürecini destekleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve diğer partilere teşekkür eden Zorlu, büyük Türkiye için bu buluşmanın tarihi bir fırsat sunması gerektiğini söyledi.
Zorlu, vatandaşların terörle mücadelede siyasi görüşleri ne olursa olsun ortak bir beklentide birleşerek güven ve huzur talep ettiğini kaydetti.
Bu talebin yerine getirilmesi ve terörün sona erdirilmesi için devletin kararlı bir duruş sergilemesinin zorunlu olduğunu ifade eden Zorlu, şu şekilde konuştu:
“Şu anki süreçte hesap verme yükümlülüğünün ortadan kalkması, adaletin bekasını tehlikeye atmaktadır. Kalıcı bir toplumsal barış için devletin egemenliğinin her alanda sağlanması gerekmektedir. Terörle mücadelede sıfır tolerans yaklaşımı artık sadece devlet politikası değil, toplumun genelinde bir mutabakat haline gelmiştir. Toplumun her kesiminden gelen bu ortak ses, terörle mücadeledeki en büyük güçtür. Bu durum, meselenin dar siyasi tartışmalara dönüştürülmemesi gerektiğini göstermektedir. Terörle mücadele, güvenlik politikalarının ötesinde, aynı zamanda adalet, vicdan ve gelecek nesillere karşı bir sorumluluktur.
Diğer önemli bir husus ise silah bırakma girişimlerinin bir örgütün meşrulaşması olarak değerlendirilemeyeceği ve devletin bu durumları bir pazarlık konusu yapmayacağıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sergilediği kararlı duruş, milletin vicdanında da yer bulmuştur. Bu konuda çok dikkatli olunmalıdır; zira eğer demokrasiyi sağlam tutmak isteniyorsa, şiddetle araya kesin çizgiler çekilmesi gerekmektedir. Sadece iç politikada değil, sınır ötesinde de aynı kararlılık gösterilmelidir.”
Kürşat Zorlu, komşu ülkelerde destek bulan terör örgütlerinin Türkiye’ye tehdit oluşturmasına izin verilmemesi gerektiğini belirterek, yürütülen caydırıcı politikaların milli güvenlik ve bölge istikrarı açısından hayati önem taşıdığını dile getirdi.
Zorlu, “Komisyonun sınırlı çerçevesinin dışına taşarak anayasada birtakım değişiklikleri gündeme taşımak, ulusal sorumluluğa aykırı olacaktır” ifadesini kullanarak, Anayasa’nın ilk dört maddesinin ve milletin bütünleştirici unsurlarının milletin vicdanında destek bulduğunu vurguladı.
Kürtlerin ülkenin asli unsurları olduğunun altını çizen Zorlu, tüm vatandaşların huzur içinde yaşayacağı fırsatlara sahip olarak geleceğe birlikte yürümelerinin önemine dikkat çekti.
Konuşmasına devam eden Zorlu, şunları kaydetti:
“Komisyonun işleyiş biçimi ve hareket tarzı, bu hassasiyetleri göz önünde bulundurarak uyumlaştırılmalıdır. Bu mücadelede hayatını kaybeden kahramanlarımızı anmadan geçemeyiz. Aziz şehitlerimize ve terör saldırılarında kaybedilen vatandaşlarımıza minnet ve şükranlarımızı sunuyorum. Bu milletin, onların anısına sahip çıkması ve yaşadıkları acıları gidermesi, ahlaki ve vicdani bir sorumluluktur. Cumhurbaşkanı’nın da belirttiği gibi, şehitlerimiz ve gazilerimiz her zaman başımızın tacıdır. Yeni kurulan komisyon, çocuklarımıza barış ve güven dolu bir Türkiye bırakmanın temellerini atacaktır. Türk milleti, kardeşlik ve dayanışma duyguları ile her türlü sorunun üstesinden gelebilecek güçtedir.”
– “TERÖRSÜZ TÜRKİYE BİR MİLLET PROJESİDİR”
AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül ise Türkiye’nin tarihi bir kararın eşiğinde olduğunu belirtti.
Gül, Türkiye’nin zorlu bir dönemden geçtiği şu günlerde, TBMM çatısı altında milli birlik ve dayanışma ruhuyla bir araya geldiklerini ifade ederek, huzur ve güven temelli bir geleceği inşa etmek için tarihi bir misyon üstlendiklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye teşekkür eden Gül, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un komisyonun çalışmalarındaki katkılarına değindi.
Gül, “Terörsüz Türkiye” sürecine katkıda bulunan TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’e de rahmet dileyerek, TBMM çatısı altında yürütülen her sağduyulu çabanın, milletin huzurunu artırdığını kaydetti. Bugün ele alacakları konunun sadece bir güvenlik meselesi olmayıp, aynı zamanda milletin kader ortaklığına dayalı bir gelecek inşası olduğunu ifade etti.
Gül, “Terörsüz Türkiye”nin bir millet projesi olduğuna vurgu yaparak, şunları söyledi:
“Terörsüz Türkiye, bu topraklarda yaşayan herkesin talebi ve beklentisidir. Bu proje, emperyalizm karşısında bir duruş sergileyerek, bölgedeki çıkar hesaplarına yanıt vermektedir. Bu hedefin gerçekleşmesinde devletin kararlılığı ve siyasetin sahiplenmesi önemlidir. Siyaset kurumu bu süreçte pozitif bir tutum aldığında, demokratik bir zemin sağlanmış olur. Temsilin arttığı bir Meclis, meşruiyeti de artırır. Böyle bir ortamda, temsil kabiliyeti yüksek bir komisyonun bu süreci sahiplenmesi, Türk siyasi tarihinin önemli bir örneği olacaktır. Bu süreç, yarım asırlık acıları sonlandırmayı hedefleyen bir kardeşlik projesidir. Terörün aramıza koyduğu engelleri kaldırmak ve ortak bayrak altında birleşmek için tarihi bir fırsattır.”
Farklı siyasi görüşlere sahip olmalarına rağmen, TBMM çatısı altında ortak duygularla bir araya gelindiğini belirten Gül, Meclis’in milletin iradesinin tecelligahı olduğunu hatırlattı.
Gül, “Terörsüz Türkiye hedefi, tüm 86 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını ilgilendiren toplumsal barış perspektifinin bir parçasıdır. Bu hedef, herhangi bir partinin ya da kurumun projesi değil, tamamıyla halkımızın ortak projesidir. Çocuklarımızın yarınlarını, gençlerimizin umutlarını prangalardan kurtarma gayesidir.” şeklinde konuştu.
Komisyonun, tüm seslerin duyulmasına ve Türkiye’deki birlikteliğin güçlenmesine katkı sağlayacağına inandıklarını ifade eden Gül, AK Parti hükümetlerinde demokrasinin, özgürlüklerin ve millet iradesinin güçlenmesi adına çalışmalara devam ettiklerini belirtti.
Şehitlerin uğruna can verdiği bağımsızlık ve birlik idealinin en önemli dayanağının “Terörsüz Türkiye” hedefi olduğunu ifade eden Gül, onların mirasına sahip çıkmanın herkesin sorumluluğu olduğunu vurguladı.
Gül, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Terörün gölgesinin düştüğü bir ülkede gerçek özgürlükten ya da huzurlu bir gelecekten bahsedilemez. Hepimizin ortak hedefi, artık anaların ağlamadığı, babaların evlatlarını toprağa vermediği, umutla güvenle yarına yürüyen bir Türkiye’yi inşa etmektir. Geçmişin acılarından ders alarak, ortak geleceğimizi daha huzurlu, daha adil bir Türkiye olarak inşa etmek bizim asli sorumluluğumuzdur. Bu komisyon, milletimizin ve tüm bölgenin umudunu taşımaktadır. Bu nedenle komisyonda yer alan her parti son derece değerlidir. Herhangi bir partiye ait olmayan bu sorunun çözümünün Tüm Türkiye’nin başarısı olacağına inanıyoruz. Ortak akıllı bir geleceğe güçlü bir şekilde yürümek için hep birlikte çaba göstermeliyiz ve bu sürecin popülist hesaplara kurban edilmemesi gerektiğini vurgulamak isterim.”
Bölgedeki istikrarsızlığın coğrafyayı tehdit ettiğini belirten Gül, Türkiye’nin iç huzurunu sağlamasının bölgedeki istikrarı da etkileyeceğini dile getirdi. “Bu bölge halklarının beklentileri ve umutları var ve hepsi Türkiye’ye bakıyor. Bu misyonumuzu yerine getireceğiz. Türkiye’nin demokrasi tarihinde yeni bir sayfa açılacağına ve ülkemizin kazanacağına inanıyorum. Cumhur İttifakı olarak, insanımızın güvenlik ve özgürlük hakkını asla pazarlık konusu yapmayız.” dedi.
AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın şimdiye kadar milleti asla yanıltmadığını belirten Gül, verdikleri her sözü tuttuklarını ve her adımı halkın yararı için attıklarını ifade etti.
Gül, “Bugün de aynı kararlılıkla ifade ediyoruz. Bu ülkede vatan toprakları, İstiklal Marşı ve bayrağımız tartışma konusu olmayacaktır. Teröre karşı dimdik durduğumuz gibi, Türkiye’nin birliğini ve bütünlüğünü koruyarak mücadeleyi sürdüreceğiz.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
