İngiltere’de gerçekleştirilen yeni analizler, ülke genelindeki araçların yaşlanma sürecine ışık tuttu. RAC Vakfı’nın resmi araç tescil verilerine dayanan rapora göre, 2024 yılı sonunda İngiltere’deki ortalama araç yaşı 9 yıl 10 ay olarak belirlendi. Bu durum, kayıtların tutulmaya başlandığı dönemden itibaren ulaşılan en yüksek ortalama yaş olarak kaydedildi.
Karşılaştırmalı verilere göz atıldığında, 2003 yılında ortalama araç yaşının yalnızca 6 yıl 1 ay olduğu görülüyor. 2015 yılında bu sürenin 10 yıl 5 aya kadar çıkmasına rağmen, sonrasında kısmi bir gerileme yaşandı.
Ulaştırma Politikası ve Araştırma Örgütü, mevcut tablo hakkında hem olumlu hem de olumsuz durumların mevcut olduğunu belirtiyor. Modern araçların üretim kalitesindeki artış, otomobillerin daha dayanıklı hale gelmesine katkıda bulunuyor. Ancak, yüksek fiyatlar ve ekonomik zorluklar, sürücülerin yeni model araçlara geçişini yavaşlatıyor.
Yakıt türleri bazında incelendiğinde, ortalama benzinli araç yaşı 10 yıl 4 ay, dizel araçlarda ise bu süre 10 yıl 1 ay olarak kaydedildi. Bununla birlikte, yeni teknolojiler daha genç bir yaş ortalamasına sahip: Plug-in hibrit araçların yaşı ortalama 3 yıl 4 ay, elektrikli araçların ise sadece 2 yıl 6 ay.
2024 yılı sonunda trafikteki araçların yüzde 40,7’sinin 10 yaş ve üzeri olduğu tahmin ediliyor. Bu oran, 2015 yılı sonunda yüzde 32,7 seviyesindeydi. Ülkede ise yaklaşık 34 milyon ruhsatlı araç bulunuyor.
RAC Vakfı Direktörü Steve Gooding, yaşlanan araç parkı ile ilgili olarak, “Bu bulgular, birkaç durumu yansıtıyor. Olumlu açıdan, modern araçlar artık çok daha uzun ömürlü ve güvenilir hale geldi. Servis geçmişi düzgün olan bir 20 yıllık araç bile, ekonomik alternatif arayanlar için cazip olabilir. Ancak çevresel açıdan bakıldığında, araçların yaşlanması, fosil yakıtlı araçların daha az ya da sıfır emisyonlu alternatiflerle değiştirilmesinin beklenenden daha yavaş gerçekleştiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Gooding, ayrıca 2016 yılında zirve yapan yeni araç satışlarının düşüş yaşamasının; Covid-19 pandemisi, yaşam maliyeti krizi ve benzinli-dizel araç satışlarının geleceği hakkında belirsizlik gibi birçok nedene bağlı olduğunu vurguladı.