Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ‘sahte diploma’ soruşturmasında, şüphelilerin e-imzalarını nasıl kopyaladıkları ve sahtekarlığın nasıl ortaya çıktığına dair bilgiler elde edildi. AKŞAM Gazetesi’nin aktardığına göre, süreç Şubat 2024’te, e-imza hizmeti veren bir firmanın yetkilisinin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu’nun tekrar e-imza talebinde bulunmasından şüphelenmesiyle başladı. Kamu görevlileri için tekrar e-imza başvurusu yapmış olamayacağı düşüncesiyle firmanın yetkilileri, Karagözoğlu’nu telefonla arayarak durum hakkında bilgi aldı. Karagözoğlu, e-imza başvurusunun kendisine ait olmadığını belirtti.
TÜBİTAK İNCELEME İSTEDİ
Soruşturma kapsamında ortaya çıkan bilgilere göre, sahte e-imzaların BTK’ya hizmet veren TÜRKTRUST ve EİMZATR adlı şirketlerin İstanbul, Adana, Hatay ve Mersin ofislerinden üretildiği belirlendi. Diploma çetesi üyelerinin, kamu kurumu yöneticileri adına düzenlenmiş sahte kimliklerle e-imza başvurusunda bulundukları tespit edildi. Firmanın çalışanlarının, kimliklerin sahte olup olmadığını kontrol etmeden, sadece bilgileri Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nden teyit ederek sahtekarlara e-imza sağladığı tespit edildi. Bu süreçte TÜBİTAK’tan e-imza kopyalama işlemleri ile ilgili inceleme talep edildi; milyonlarca log kaydının incelenmesi ile sızıntının boyutunu araştırmak amacıyla çalışmalar sürdürülüyor. Araştırmalar devam ederken, Ağustos 2024’te Gazi Üniversitesi, BTK’ya sistemlerinde bir anormallik olduğu bilgisini iletti. BTK’nın yaptığı incelemede bazı işlemlerde tutarsızlıklar belirlendi ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 13 Ağustos 2024 tarihinde soruşturma başlattı.
BAŞVURULAR E-DEVLET ÜZERİNDEN YAPILMAYA BAŞLANDI
Sahte kimlikle oluşturulan e-imza işlemlerinin önüne geçmek için BTK, 10 Ekim 2024 itibarıyla kimlikle fiziksel başvuruları kaldırdı. Türkiye genelinde e-imza hizmeti veren yedi firmanın başvuru işlemleri e-Devlet üzerinden yapılmaya başlandı. Başvuru sürecinde, başvuran kişilerin üzerine kayıtlı olan tüm hatlara SMS gönderilerek bilgilendirme yapıldı ve doğrulama kodu iletildi. Ayrıca, üniversitelere uyarı yazıları gönderildi. İşlemler, firmaların sağladığı yapay zeka ve biyometrik doğrulama sistemlerinin ardından e-imza vermeye başladı. Bu tarihten itibaren BTK’ya şüpheli herhangi bir e-imza başvurusu rapor edilmedi.
SUÇ DOSYASI KABARIK ÇIKTI
Ankara merkezli 23 ildeki sahte diploma çetesine yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda yakalanan Ziya Kadiroğlu’nun 2018 yılında benzer bir suçtan Adana’da tutuklandığı öğrenildi. Kadiroğlu, 2016’da 16 kişilik sahte diploma şebekesinin liderliğini üstlenmekten tutuklanmış, suç örgütü kurmak, resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından toplamda 354 yıl hapis cezası istemiyle hakkında dava açılmıştı. Ancak beraat eden Kadiroğlu’nun geçmişte birçok kez benzer suçlamalarla adı geçtiği belirlendi. 1999’dan bu yana toplamda 13 kez yargılanmış olan Kadiroğlu, 2010, 2012 ve 2016 yıllarında örgüt lideri olmakla suçlanmış; yalnızca 2002 ve 2005 yıllarındaki davalardan ceza alarak yaklaşık beş yıl cezaevinde kalmış, diğer 10 davadan beraat etmiştir.
İSTENEN CEZALAR BELLİ OLDU
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, üst düzey kamu kurumu yöneticilerinin elektronik imzalarının kopyalanarak birçok kişiye sahte diploma ve belgeler düzenlendiği ifade ediliyor. Kamu kurumu yöneticilerinin e-imzasını kopyalayarak sahte diploma ve sürücü belgeleri düzenleyen 134 kişi, geçtiğimiz Mayıs ayında yargı önüne çıkarıldı. İkinci iddianamede yer alan 65 kişinin davaya dahil edilmesiyle birlikte sanık sayısı 199’a ulaştı. İddianame, Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Ziya Kadiroğlu’nun liderliğini yaptığı iddia edilen suç çetesi ve iki firmanın personelinin de aralarında bulunduğu sanıklara yönelik olarak 5 yıldan başlayıp 50 yıla kadar değişen hapis cezaları talep edildi. Çetenin, kopya e-imzalarla hangi kurumlarda, kimler adına ne işlemler yaptığı hala araştırılıyor.
3 BARAJIN İNŞASINI ÜSTLENDİĞİ ORTAYA ÇIKTI
Sahte diploma soruşturması kapsamında sahte Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği mezuniyetine sahip kişinin şirketinin 3 barajın inşaat işlerini üstlendiği tespit edildi. Ankara’daki kamu kurumlarının yöneticilerinin elektronik imzalarının kopyalanarak sahte belge düzenlenmesine ilişkin soruşturma neticesinde, 16’sı tutuklu olmak üzere toplam 134 şüpheli hakkında dava açıldı. Soruşturmanın ikinci dalgasında ise, BTK Başkanı, Başkan Yardımcısı, Yükseköğretim Kurulu Eğitim Öğretim Daire Başkanı ile 14 üniversitenin öğrenci işleri daire başkanları ve personeline ait e-imzaların kopyalanmasıyla ilgili, 20’si tutuklu 65 şüpheli hakkında yeni bir iddianame hazırlandı. Şüphelilerin, ‘ÖSYM Kanunu’na muhalefet’, ‘resmi belgede sahtecilik’, ‘bilişim sistemine girme’, ‘verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme’ suçlarından 5 yıldan 50 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İddianamede, Yıldız Teknik Üniversitesi’nden sahte mezuniyete sahip olduğu belirtilen Mehmet Baykara’nın Malamira İnşaat ve Sondaj isimli şirketin Yönetim Kurulu Başkanı olduğu ortaya çıkmıştır. Baykara’nın şirketinin Şırnak Barajı, Ilısu Barajı ve Uludere Barajı gibi çeşitli projeleri üstlendiği ve tamamladığı belirtilmektedir.
PSİKOLOG HALI YIKAMACI ÇIKTI
Diploması sahte olan ve sosyal medyada ünlülerin psikoloğu olarak bilinen Abdullah Volkan Uçak’ın gerçekte halı yıkamacısı olduğu öğrenilmiştir. Adana’da halı yıkamacılığı yaparken sahte diploma ile kendisini sosyal medya ve TV’lerde psikolog olarak tanıtan Uçak, dikkat çeken seansları ile gündeme gelmişti. Uçak, konuya ilişkin açıklamada bulunarak, “İrlanda’daki Dublin Üniversitesi’ndeki diplomam için denklik almak istemiştim. Hayatım karardı. Denemek için sahte diploma gönderdim” şeklinde ifadelerde bulundu ve geçmişte halıcılık yaptığını belirtmiştir. “Benim psikolog olmam, halıcı olmama engel değil ki. Eşimin üzerine halı yıkama firması vardı. O işi de yaptım” dedi.
ÖSYM İDDİALARINA YALANLAMA
E-imza kopyalama soruşturması ile ilgili bazı iddiaların gerçek dışı olduğu tespit edildi. İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, soruşturma ile ilgili ortaya atılan iddiaları yalanladı. “400 akademisyenin usulsüz atandığı” iddiasına dair yapılan açıklamada, “Soruşturma kapsamında 57 sahte üniversite diploması tespit edilmiştir. Şüpheli sıfatıyla işlem yapılan 220 kişi arasında Türkiye’de hiçbir akademisyen bulunmamaktadır.” denildi.
“ÖSYM’nin sistemine girip üniversite sınav puanlarının yükseltildiği” iddiasına yanıt olarak, “Bu nedenle, ÖSYM’ye ait sınav sonuçları, yerleştirme verileri ve aday puanlarına dışarıdan müdahale edilmesi teknik olarak mümkün değildir. Kurum düzenli aralıklarla yürütülen teknik denetim ve güvenlik kontrollerinde dijital altyapıda herhangi bir veri sızıntısı veya dış müdahale bulgusuna rastlanmamıştır.” ifadelerine yer verildi.
“Bir torbacının narkotik başkomiseri yapıldığı” iddiasına ise cevap olarak, “Çete üyesi söz konusu başkomiser adına düzenlenmiş sahte kimlik kullandı.” açıklamasında bulunuldu.
BÜYÜK BİR GİZLİLİK VE TİTİZLİKLE YÜRÜTÜLDÜ
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmaların 13 Ağustos 2024’te başladığını ve sahte elektronik imzalarla işlem yapan şüphelilere karşı 21 Mayıs 2025’te kamu davası açıldığını bildirdi. Bakan Tunç, bu sürecin yaklaşık bir yıl boyunca büyük bir gizlilik ve titizlikle yürütüldüğünü belirtti. HTS kayıtları, baz sinyal verileri, log kayıtlarına ilişkin teknik analizler, IP ve port bilgilerinin detaylı olarak değerlendirildiğini vurgulayarak, suç teşkil eden her eylem karşısında gayretli bir şekilde gerekli adımların atıldığını ifade etti.
HUKUKİ ADIM ATILDI
Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Bakan Hakan Fidan’ın üniversite diplomasına dair dile getirilen iddialara karşı hukuki adımların atıldığını açıkladı. Bakanlık, benzer iddiaların Mayıs ayında da gündeme geldiğini hatırlatarak, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi ve YÖK’ün belgelerle bu iddiaları yalanladığını vurguladı.
