Güneş Sistemi’nde nadir bir olay gerçekleşiyor. NASA, 1 Temmuz tarihinde 3I/ATLAS adını taşıyan gizemli bir yıldızlararası cismi tespit etti.
Bu olay, insanlık tarihine üçüncü yıldızlararası gözlem olarak kaydedildi. 3I/ATLAS, Ekim ayı sonunda Güneş’e en yakın noktasına ulaşacak ve sonrasında sistemimizi terk edecek.
Bilim insanları, bu cismin kaybolmadan önce detaylı bir şekilde incelenmesi gerektiğini vurguluyor. Ancak saniyede 60 kilometre hızla hareket eden 3I/ATLAS’a Dünya’dan yeni bir uzay aracı göndermek, mesafe ve zaman kısıtlamaları nedeniyle pek mümkün görünmüyor.
Bu durumda, uzmanlar mevcut uzay araçlarının yönlerini değiştirme olasılığını değerlendiriyor.
JUNO ARACI EN UYGUN ADAY
Harvard Üniversitesi’nden Prof. Avi Loeb, Jüpiter yörüngesinde görev yapan Juno uzay aracının bu görev için en uygun seçenek olabileceğini ifade ediyor. Loeb, Juno’nun 2025 Eylül’ünde sona ermesi planlanan görev süresinin uzatılmasını ve kalan yakıtın 3I/ATLAS’a yönlendirilmesini öneriyor.
Florida Milletvekili Anna Paulina Luna da bu öneriyi destekliyor. NASA Başkanı Sean Duffy’e yazdığı mektupta, Juno’nun motor durumunun ve yakıt seviyesinin incelenmesi talebinde bulundu. Luna, görevin Mart 2026’ya kadar uzatılması için gereken finansmanın 15 milyon dolar olacağını da belirtti.
BAZI UZMANLAR KARŞI ÇIKIYOR
Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ise, şu an Jüpiter’e doğru yol alan JUICE uzay aracının yön değiştirme imkanlarını değerlendiriyor. Ancak ESA, şu an böyle bir planlarının bulunmadığını ifade etti.
Alternatif olarak, Mars yörüngesinde bulunan ve görev sürelerinin sonuna yaklaşan Mars Odyssey veya Mars Reconnaissance Orbiter gibi uzay araçlarının da kullanılabileceği belirtiliyor. Michigan Eyalet Üniversitesi’nden araştırmacılar, bu araçlardan birinin Eylül ayında fırlatılması durumunda 3I/ATLAS’a ulaşmanın mümkün olduğunu hesapladılar.
MARS YÖRÜNGESİNDEKİ BİR ARAÇ KULLANILMALI
3I/ATLAS, Güneş’e en yakın noktasına ulaştığında Mars’a sadece 30 milyon kilometre yakınlaşacak. Mars yörüngesindeki bir aracın hızının artırılması durumunda bu yıldızlararası cisme ulaşma şansının teknik olarak mevcut olduğu ifade ediliyor. Ancak bu süreç, büyük miktarda yakıt ve hızlı bir operasyon gerektirecek.
Bilim insanları, böyle bir görevin getirileceği bilimsel kazanımların eşsiz olacağını vurguluyor. 3I/ATLAS’ın çevresindeki toz ve buzların incelenmesi, diğer yıldız sistemlerinin kimyasal yapısı hakkında kritik bilgiler sağlayabilir. Ayrıca, bu tür cisimlerin yaşamın yapı taşlarını başka gezegenlere taşıyıp taşımadığı sorusuna da yanıt bulma imkânı sunabilir.
DÜŞMAN UZAY ARACI TEORİSİ
Bilim camiasının büyük bir kısmı, 3I/ATLAS’ın doğal bir kuyruklu yıldız olduğu görüşündeyken, Prof. Loeb bu düşünceye katılmıyor. Cismin alışılmadık yörüngesi ve boyutu nedeniyle yapay bir nesne olabileceğini savunuyor. Ona göre, bu tür bir nesnenin Güneş Sistemi’ne doğal yollarla girmiş olma olasılığı yalnızca yüzde 0,005.
Önümüzdeki aylarda yapılacak gözlemler, 3I/ATLAS’ın doğasına dair daha fazla bilgi sunacak. Ancak uzmanlar, bu tür yıldızlararası olayların insan ömrü içerisinde nadiren gerçekleştiğini hatırlatarak, böyle bir fırsatın kaçırılmaması gerektiğini dile getiriyor.
