1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. ABD’nin Tarife Adımları Piyasalarda Oynaklık Yarattı

ABD’nin Tarife Adımları Piyasalarda Oynaklık Yarattı

featured

Dünya genelinde ABD’nin tarifelerle ilgili attığı adımlar, geçtiğimiz hafta piyasalarda artan dalgalanmanın önemli etkenleri arasında yer aldı.

Önceki haftada ABD’de açıklanan istihdam verilerinin beklentilerin altında kalması, ülkenin ekonomik durumu üzerine kaygıları artırarak küresel piyasalarda temkinli bir başlangıca sebep oldu. Bunun ardından, Fed’in faiz indirimine ilişkin beklentilerin güçlenmesi ve ABD’nin tarife anlaşmaları yapma olasılığı, piyasalarda yükseliş trendinin başlamasına yol açtı.

Gelecek hafta ABD’de açıklanacak enflasyon verisi, yatırımcıların dikkatini çekerken, dünya genelindeki önemli makroekonomik veriler de özellikle yakından izlenecek.

Analistler, ABD’nin enflasyon verilerinin Fed’in gelecekteki kararları üzerinde belirleyici olabileceğini belirtirken, Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) Temmuz ayında aylık %0,2 ve yıllık %2,8 artış göstermesi bekleniyor. Bu verinin tahminlerden sapması durumunda varlık fiyatlarında dalgalanmaların artabileceği kaydediliyor.

Geçen hafta ABD’de açıklanan Tüketici Beklentileri Anketi, tüketicilerin kısa vadeli enflasyon beklentisinin Temmuz ayında %3,1’e yükseldiğini gösterdi.

Enflasyon verilerinin açıklanacağı haftaya girilirken, piyasalarda, Fed’in Eylül toplantısında faizi 25 baz puan indireceğine dair güçlü bir ihtimal öngörülmekte. Analistler, söz konusu bankanın yıl sonuna kadar bir faiz indirimi daha yapma olasılığını ise Ekim’de %53 ve Aralık’ta %65 olarak fiyatlandırıyor.

ABD Başkanı Donald Trump, geçtiğimiz perşembe günü karşılıklılık esasına dayanan ve oranları değişen tarifelerin yürürlüğe girdiğini duyurdu. Ayrıca, Rusya’dan petrol alımını sürdürmesine yönelik olarak Hindistan’a %25 oranında ek gümrük vergisi uygulanmasını öngören bir kararnameyi onayladı.

Bunun yanında, ithal çip ve yarı iletkenlere yaklaşık %100 oranında gümrük vergisi uygulanacağını duyurması ve ABD’de mal üreten şirketlerin planlanan vergilerden muaf tutulacağını açıklamasıyla birlikte yatırımcıların tedarik zinciri üzerindeki olası etkilerin kaygıları azaldı.

Ayrıca, Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında planlanan görüşmenin yakında gerçekleşmesi beklentisi ortaya çıktı. Kremlin Dış Politika Danışmanı Yuriy Uşakov, tarafların bu görüşmeyi gerçekleştirmek için hazırlıklara başladığını açıkladı.

Putin de, yaptığı bir açıklamada, Trump ile görüşme için Birleşik Arap Emirlikleri’nin uygun bir yer olduğunu belirtti.

Bu gelişmelerin yanı sıra, Trump, Fed Yönetim Kurulu üyeliğinden ayrılacak olan Adriana Kugler’in yerine Ekonomik Danışmanları Konseyi Başkanı Stephen Miran’ı aday gösterdi. Miran, Fed Yönetim Kurulu’nda 31 Ocak 2026’ya kadar görev yapacak. Ayrıca, kalıcı bir aday belirlemek için de çalışmaların sürdüğünü ifade etti.

Miran’ın aday gösterilmesi, Fed yönetiminde daha “güvercin” bir yaklaşım benimsenebileceği yönündeki beklentileri artırdı.

Buna ek olarak, mevcut Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller’ın, Fed Başkanlığı için medyada sıkça yer aldığı görülüyor. Waller, faiz indirimlerini destekleyen açıklamalarıyla tanınmakta ve onun başkanlığında Fed’in para politikalarında gevşeme olabileceği düşünülmekte.

Fed yetkililerinin açıklamaları dikkatle izlenirken, Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, tarifelerin enflasyon üzerindeki etkilerinin geçici olabileceği konusunda temkinli olunması gerektiğini belirterek, bu yıl için tek faiz indiriminin mümkün olduğunu ifade etti.

Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari, ABD ekonomisinde yaşanan yavaşlama nedeniyle kısa vadede faiz indirimi yapılabileceğini ve yıl sonuna kadar iki faiz indirimi beklediğini kaydetti.

Fed Yönetim Kurulu Üyesi Lisa Cook, Temmuz ayına ait istihdam raporunu “endişe verici” olarak değerlendirerek, bunun ABD ekonomisi için önemli bir dönüm noktası olabileceğini dile getirdi.

San Francisco Fed Başkanı Mary Daly, iş gücü piyasasında zayıflamanın önlenmesi adına gelecek aylarda faiz oranlarının yeniden gözden geçirilmesi gerekeceğini belirtti.

St. Louis Fed Başkanı Alberto Musalem, bankanın enflasyon ve istihdam hedefleri açısından risklerle karşı karşıya olduğunu vurgularken, faiz indirimine gitmenin uygun olup olmayacağının değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

Bu gelişmelerle birlikte, ABD tahvil piyasalarında geçen hafta satıcılı bir seyir hakim oldu ve ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi haftayı %4,29 seviyesinde kapattı.

Emtia tarafında, altının ons fiyatı geçen hafta %1 artarak 3.398 dolara, gümüşün ons fiyatı ise %3,5 artışla 38,33 dolara yükseldi. Brent petrolün varil fiyatı ise yaklaşık %5 değer kaybıyla 65,8 dolara gerileyerek haftayı kapattı.

Dolar endeksi, artan faiz indirim beklentileriyle haftayı %1 azalışla 98,2 seviyesinden tamamladı.

New York borsasında alıcılı seyir

New York borsasında geçen hafta alıcı bir seyir gözlemlendi. Haftalık bazda S&P 500 %2,43, Nasdaq %3,73 ve Dow Jones %1,35 değer kazandı.

Trump’ın perşembe günü Intel Üst Yöneticisi Lip-Bu Tan’ı istifaya çağırmasının ardından düşüşe geçen Intel hisseleri, Tan’ın hemen ardından yaptığı açıklamalar sonrasında toparlanarak haftalık bazda %3,3 yükseliş gösterdi.

Bu hafta ABD’nin 100 milyar dolarlık yeni yatırım yapacağını ve önümüzdeki 4 yıl içinde toplamda 600 milyar dolara ulaşacağını duyuran Apple hisseleri de değer kazanmaya devam etti ve geçen hafta %13,3 yükseldi.

Makroekonomik verilere bakıldığında, ABD’nin dış ticaret açığı Haziran’da %16 azalarak 60,2 milyar dolara geriledi ve Eylül 2023’ten bu yana en düşük seviyesini gördü.

İş gücü verimliliği de bu yılın ikinci çeyreğinde %2,4 ile beklentilerin üzerinde bir artış kaydetti.

Fed’in izlediği enflasyon göstergelerinden biri olan birim emek maliyeti de ikinci çeyrekte %1,6 ile piyasa beklentileri doğrultusunda arttı.

11 Ağustos ile başlayacak haftada salı günü enflasyon, perşembe Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), haftalık işsizlik maaşı başvuruları, cuma günü New York Fed sanayi endeksi, sanayi üretimi, perakende satışlar, kapasite kullanımı ve Michigan tüketici güven endeksi verileri izlenecek.

Avrupa borsaları alış ağırlıklı seyretti

Avrupa borsaları geçen hafta pozitif bir seyir izlerken, önümüzdeki hafta Avro Bölgesi ve İngiltere’de açıklanacak büyüme ve Almanya’da enflasyon verileri yatırımcıların odak noktasında yer alıyor.

ABD’nin gümrük tarifeleri ve artan jeopolitik riskler, bölgedeki borsa endekslerini etkiliyor. İsviçre’nin ABD ile tarife görüşmelerinden olumlu sonuç alamaması, gelecek dönem için riskleri artırmakta, bu gelişmeler yatırımcıların gündeminde bulunuyor.

Öte yandan, İngiltere Merkez Bankası (BoE), piyasanın beklentilerine paralel bir şekilde politika faizini 25 baz puan düşürerek %4’e indirdi. BoE Başkanı Andrew Bailey, enflasyon konusunda geçici bir artış olabileceğine dikkat çekerken, faiz patikasının aşağı yönlü olmaya devam ettiğini söyledi.

Bailey, faiz gidişatı ile ilgili belirsizlik olduğunu ifade ederken, “Bu patika daha belirsiz hale geldi.” dedi.

Orta Doğu’daki gelişmelerin etkisi gözlemlenirken, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu sözcüsü Anitta Hipper, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Gazze Şeridi’nin tamamını işgal etmeye yönelik kararına tepki gösterdi. Hipper, “Gazze, gelecekteki Filistin devletinin ayrılmaz bir parçası olmalı.” dedi.

İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares ise AB’nin İsrail’e karşı geç kalmış bir tavır sergilediğini belirterek, bu ülkeyle olan ortaklık anlaşmasının derhal askıya alınmasını istedi.

Geçen hafta yayımlanan verilere göre, Avro Bölgesi’nde Temmuz ayında hizmet sektörü PMI 51 ile beklentilerin altında kaldı. Analistler bu verinin bölgedeki resesyon endişelerini bir nebze azalttığını belirtti.

Haziran ayına ait perakende satışlar, Avro Bölgesi’nde aylık %0,3, yıllık %3,1 oranında beklentilerin üzerinde bir artış gösterdi.

Almanya’da ise haziran ayı fabrika siparişleri aylık %1 azalırken, yıllık %0,8 arttı. Uzmanlar, fabrika siparişlerinin aylık %1,1, yıllık %2,1 artmasını bekliyordu.

Geçen hafta İngiltere’de FTSE 100 endeksi %0,21, Fransa’da CAC 40 endeksi %2,61, İtalya’da MIB 30 endeksi %4,21 ve Almanya’da DAX endeksi %3,08 değer kazandı.

Gelecek hafta açıklanacak verilere göre, salı Almanya’da Zew beklenti endeksi, İngiltere’de ILO işsizlik oranı, çarşamba Almanya’da enflasyon, perşembe Avro Bölgesi’nde büyüme, sanayi üretimi ile İngiltere’de büyüme ve sanayi üretimi verileri takip edilecek.

Asya borsalarında risk iştahı arttı

Asya borsaları geçen hafta alış ağırlıklı bir seyir izledi. ABD ile Japonya arasında anlaşma sağlanması olasılığı, bölgede iyimser bir havanın oluşmasına yol açtı.

Japonya’nın tarife başmüzakerecisi Ryosei Akazawa, ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick ve Hazine Bakanı Scott Bessent ile gerçekleştirdiği görüşmelerin ardından Japonya Dışişleri Bakanlığı bir bilgilendirme metni yayımladı.

Bilgilendirmede, Japonya ile ABD arasında varılan anlaşmanın uygulanmasının öneminin vurgulandığı belirtildi. Ayrıca, Akazawa’nın, ABD yönetiminden tarifeleri gözden geçirmeye ve otomobil ile parçaları üzerine uygulanan tarifeleri düşürmeye yönelik bir karar almasını istediği aktarıldı.

Japonya Merkez Bankası (BoJ) da önceki hafta gerçekleştirilen para politikası toplantısının özetini yayımladı. Özette, Japonya ekonomisinin bazı alanlarda zayıflıklar gösterse de ılımlı bir toparlanma sürecinde olduğu bildirildi. Ancak, küresel ekonomilerin yeniden büyüme yoluna girmesi bekleniyor.

BoJ, ABD’nin tarife politikasının etkilerini değerlendirebilmek için en az 2-3 ay daha beklenmesi gerektiğini ifade etti. ABD ekonomisinin beklenenden daha az etkilenmesi durumunda Japonya ekonomisine yönelik aşağı yönlü etkilerin asgari seviyede kalabileceği öngörülüyor.

Japonya’da haziran ayında hanehalkı harcamalarında bir yavaşlama görüldü. Hanehalkı harcamaları yıllık %1,3 artarken, aylık bazda %5,2 düştü. Bu gerileme, piyasa tahminlerinin üzerinde bir gerçekleşme gösterdi.

Öte yandan, Çin’in Temmuz ayı ihracatı %7,2 artış göstererek son bir yıl içerisinde en hızlı yükselişini kaydetti. Analistler, tarifelere ilişkin belirsizliklere rağmen Çin ürünlerine olan talebin sürdüğünü belirtti.

Dolayısıyla, haftalık bazda Çin’de Şanghay bileşik endeksi %2,11, Hong Kong’da Hang Seng endeksi %1,43, Güney Kore’de Kospi endeksi %2,90 ve Japonya’da Nikkei 225 endeksi %2,50 değer kazandı.

Gelecek hafta, çarşamba günü Japonya’da ÜFE, cuma günü ise büyüme, sanayi üretimi, kapasite kullanım oranı ve Çin’de perakende satış verileri açıklanacak. Pazartesi günü Japonya’da piyasalar tatil nedeniyle kapalı kalacak.

Yurt içinde TCMB enflasyon raporu takip edilecek

Yurt içinde geçen hafta alış ağırlıklı bir seyir yaşandı ve BIST 100 endeksi %2,10 artarak 10.972,63 puandan kapandı. Gelecek hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yılın üçüncü enflasyon raporunu İstanbul’da açıklayacak. Salı günü açıklanacak ödemeler dengesi verisi de dikkatle izlenecek.

“Haziran Ödemeler Dengesi” verilerine ilişkin beklenti anketine katılan 10 ekonomist, cari işlemler hesabının Haziran ayında 1 milyar 546 milyon dolar açık vermesini bekliyor. Ekonomistlerin cari açık beklentileri 900 milyon dolar ile 2 milyar 600 milyon dolar arasında değişiyor.

Ekonomistler, cari işlemler açığının 2025 yılında 19 milyar 520 milyon dolar olarak gerçekleşeceğini öngördü.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Temmuz ayında TÜFE aylık %2,06, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) ise %1,73 artış gösterdi. Yıllık enflasyon, tüketici fiyatlarında %33,52, yurt içi üretici fiyatlarında ise %24,19 olarak kaydedildi.

Dolar/TL, haftayı önceki kapanışa göre %0,1 artışla 40,6670 seviyesinden tamamladı.

Gelecek hafta yurt içinde pazartesi sanayi üretimi, salı ödemeler dengesi, çarşamba konut satışları, perşembe TCMB enflasyon raporu, cuma günü ise TCMB piyasa katılımcıları anketi ve bütçe dengesi verileri izlenecek.

ABD’nin Tarife Adımları Piyasalarda Oynaklık Yarattı
Yorum Yap
Bizi Takip Edin