Aliağa’da yaşayan Yağmur ve Mehmet Mete Doy çifti, hamileliğin 21’inci haftasında çocukları Kartal Doy’un rutin kontrolünde plasentanın yeterince gelişmediğini öğrendi.
Yağmur Doy, doktorların bebeğin kilosunun çok düşük olduğunu, kafa ve bacak gelişiminin geride kaldığını belirttiklerini aktardı. Başvurdukları perinatoloji uzmanı, bebekte gelişim geriliği olduğunu, beslenme eksikliği yaşadığını ve temiz kan akışının sağlanamadığını ifade etti.
114 gün süren yaşam mücadelesi
Yağmur Doy, bebeğin ölüm riskinin yüzde 95 olduğunu ve yaşasa bile engelli olma olasılığının yüksek olduğunu vurgulayarak, başvurdukları hastanelerin doğumu kabul etmediğini belirtti. Tekrar denemeleri sonucunda, arkadaşlarının tavsiyesiyle gittikleri özel hastane doğum onayı verdi.
Hamileliğinin 28’inci haftasında, 19 Nisan’da 540 gram ağırlığında ve 30 santim boyunda bir erkek bebek dünyaya getiren Yağmur Doy, bebeğe ‘Kartal’ adını verdi. Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde 114 gün süren tedavi sürecinin ardından Kartal bebek sağlığına kavuşarak yaşam mücadelesini kazandı.
[Fotoğraf: DHA]
“3,5 aydır anneyim ama bu mutluluğu yaşayamamıştım”
Dün taburcu edilen Kartal bebeğin annesi Yağmur Doy, “Hamileliğimin 28’inci haftasında bu hastanede doğum yaptım. Zorlu süreçlerden geçtik. Şimdi taburcu olacağız. 3,5 aydır anneyim ama anneliğimi yaşayamamıştım. Bu süre zarfında yaşananlar kısmetmiş” şeklinde konuştu.
“Taburcu olmanın mutluluğunu tarif edemiyoruz”
Bebekleri Kartal, doğduktan sonra 114 gün boyunca kuvözde kaldığı için her gün Aliağa’dan hastaneye gitmek durumunda kalan Mehmet Mete Doy ise bu süre zarfında yaşadıklarını şu sözlerle özetledi:
“Bu süreç çok zorlu geçti. Her anne babaya bu sürecin basit geçmeyeceğini belirtmek istiyorum. Fakat her zaman umutlu olmalarını öneririm. Biz de bazen karamsar hissettik ama pozitif kalmaya çalıştık. Bu tutumumuzu çocuğumuza da yansıtmaya gayret gösterdik. Doktorlarımız ve yenidoğan hemşireleri bize yoğun destek verdiler. Biz iyiydikçe, çocuğumuzun durumu da düzeldi. Taburcu olmanın getirdiği mutluluğu tarif edemiyorum. Gerçekten çok farklı bir his. Umarım kimse böyle bir durumla karşılaşmaz ama karşılaşanlar için de sağlıklı bir şekilde hastaneden çıkmaları temennim.”
