ABD yönetiminin korumacı ticaret politikalarının küresel ekonomi ve ticaret üzerindeki etkilerine dair belirsizlikler, ekonomi uzmanlarının dikkatini çekmeye devam ediyor. Tarifelerin etkilerini anlamak için makroekonomik verilerin analizi sürerken, yatırımcılar bu verileri yakından takip ediyor.
Gelecek hafta Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleşecek Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu, yatırımcılar için önemli bir odak noktası olmaya hazırlanıyor. Özellikle, Federal Rezerv Başkanı Jerome Powell’ın yapacağı açıklamalar, merkez bankasının faiz indirim sürecini ve piyasalardaki hareketleri etkilemesi açısından kritik bir rol oynayacak.
Ekonomi verileriyle ilgili olarak, geçtiğimiz hafta açıklanan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), temmuz ayında aylık yüzde 0,9 ve yıllık yüzde 3,3 artış göstererek beklenenden daha yüksek bir rakamla geldi. Bu durum, tarifelerin enflasyon üzerindeki etkilerine dair endişeleri yeniden gündeme taşıdı.
Analistler, bu enflasyon verilerinin ardından para piyasalarında Federal Rezerv’in faiz indirim sürecine yönelik fiyatlamalarda değişikliklerin gözlemlendiğini belirtti. Bununla birlikte, yıl sonuna kadar toplamda 50 baz puanlık bir faiz indiriminin fiyatlandığı ifade ediliyor.
Eylül ayında Federal Rezerv’in 25 baz puanlık bir faiz indirimine kesin gözüyle bakılırken, çeşitli Fed yetkililerinin şahin üslup ile yaptığı açıklamalar ve hükümet yetkililerinin merkez bankasına yönelik sert eleştirileri, parasal gevşeme sürecine dair belirsizlikleri artırmış durumda.
Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, iş gücü piyasasının güçlü kalması halinde bu yıl sadece bir faiz indiriminin yeterli olabileceğini belirtmişken, St. Louis Fed Başkanı Alberto Musalem de eylül toplantısında faiz oranı değişikliği yapılıp yapılmayacağına dair henüz erken olduğunu ifade etti.
Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, kalıcı fiyat baskılarının artıp artmadığını görmek için daha fazla enflasyon raporuna ihtiyaç duyduklarını belirtti ve son ÜFE verilerinin biraz tedirginlik yarattığını söyledi.
Bunun yanı sıra, önümüzdeki yıl mayıs ayında görev süresi sona erecek olan Fed Başkanı Jerome Powell’ın yerine kimin geçeceği hâlâ bir belirsizlik taşıyor. ABD Başkanı Donald Trump, geçen hafta yaptığı açıklamada, bir sonraki Fed başkanı adayını “biraz erken” duyurabileceği sinyalini verdi.
Trump-Putin Görüşmesi Sona Erdi
Yoğun ekonomik gündeme ek olarak, ABD Başkanı Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Alaska’nın Anchorage kentindeki Elmendorf–Richardson Üssü’nde gerçekleştirdiği görüşme dikkat çekti. Görüşme, “Barışın Peşinde” temasıyla yapılırken, Trump, önemli ilerlemeler kaydettiklerini ancak nihai bir anlaşma sağlayamadıklarını ifade etti.
Putin ise Ukrayna konusunun zirvenin ana gündem maddelerinden biri olduğunu vurguladı ve Trump ile varılan anlayışın barışa ulaşmalarına yardımcı olacağı umudunu dile getirdi.
Trump, görüşme sonrası yaptığı değerlendirmede, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ve Avrupa liderlerinin sürece müdahil olmalarına bağlı olarak ulaşılacak çözümler hakkında konuştu.
New York Borsası Pozitif Seyretti
Bu gelişmeler ışığında, New York borsasında geçen hafta bir alım trendi gözlemlendi. Haftalık bazda S&P 500 yüzde 0,94, Nasdaq endeksi yüzde 0,81 ve Dow Jones endeksi yüzde 1,74 değer kazandı.
ABD tahvil piyasalarında ise satıcılı bir seyir hâkim oldu ve 10 yıllık tahvil faizi haftayı yüzde 4,32 seviyesinde tamamladı. Emtia tarafında altının ons fiyatı yüzde 1,84 azalarak 3 bin 335 dolara düşerken, gümüşün ons fiyatı da yüzde 0,9’luk bir düşüşle 38 dolara geriledi. Brent petrolün varili ise yüzde 0,1 değer kaybıyla 65,77 dolara indi.
Dolar endeksi, faiz indirim beklentilerinin devam etmesiyle haftayı yüzde 0,3 düşüşle 97,9 seviyesinden kapattı. Gelecek hafta içinde, konut başlangıçları, inşaat izinleri, FOMC toplantı tutanakları ve haftalık işsizlik maaşları gibi önemli verilerin açıklanması bekleniyor.
Avrupa Borsaları Alış Ağırlıklı Seyretti
Avrupa borsaları geçtiğimiz hafta pozitif bir seyir izlerken, gelecek hafta açıklanacak Avro Bölgesi ve İngiltere’deki enflasyon ile Almanya’nın büyüme verileri yatırımcıların dikkatini çekiyor. Fed’in faiz indirim sürecine dair olumlu fiyatlamalar ve Trump-Putin görüşmesine yönelik iyimserlik, bölgedeki risk iştahını artırmış durumda.
Gelecek hafta bölge genelinde içerikle büyüme verileri ve tüketici enflasyonu gibi önemli makro verilerin izleneceği düşünülüyor. Avro Bölgesi ikinci çeyrekte %0,1, yıllık bazda ise %1,4 büyüyerek beklenen sonuçları yakaladı; İngiltere’de ise büyümenin %0,3 olduğu kaydedildi.
Almanya’da ise enflasyon temmuzda piyasa beklentilerine paralel bir şekilde %0,3 aylık ve %2 yıllık olarak gerçekleşti. Borsa endeksleri arasında İngiltere’de FTSE 100 %0,47, Fransa’da CAC 40 %2,33, İtalya’da MIB 30 %2,47 ve Almanya’da DAX %0,81 yükseliş gösterdi.
Asya Borsalarında Risk İştahı Yüksek Kaldı
Asya borsaları da geçen hafta pozitif bir seyir izlemiş, ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin’e yönelik gümrük vergilerini 90 gün erteleyen kararnameyi imzalaması, bölgede risk iştahını artırmış durumda. Bu erteleme, ticaret görüşmelerinde daha fazla müzakere olasılığını artırmış ve piyasalardaki belirsizlikleri hafifletmiştir.
Makroekonomik veriler bakımından, Japonya’nın ikinci çeyrek büyümesi, ABD’nin gümrük vergilerine rağmen beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Ülkedeki GSYH, önceki çeyreğe göre %0,3 ve yıllık bazda %1 arttı.
Çin’de ise, perakende satışlar %3,7 artış ile beklentilerin altında kalırken, sanayi üretimi de %5,7’lik artışla tahminlerin gerisinde kaldı. Bu süreçte işsizlik oranı %5,2 olarak gerçekleşti. Analistler, bu zayıf verilerin ardından hükümetin destekleyici adımlar atılma olasılığını artırdığına dikkat çekti.
Avustralya Merkez Bankası da politika faizini 25 baz puan düşürerek %3,60 seviyesine çekti ve dünya ekonomisindeki belirsizlikleri göz önünde bulundurarak bu kararın alındığını duyurdu.
Haftalık bazda Çin’de Şanghay bileşik endeksi %1,70, Hong Kong’da Hang Seng endeksi %1,65, Güney Kore’de Kospi %0,49 ve Japonya’da Nikkei 225 %3,73 değer kazandı. Önümüzdeki hafta Japonya’da dış ticaret dengesi, çekirdek makine siparişleri ve Çin’de kredi faiz oranları gibi önemli veriler bekleniyor.
Yurt İçinde TCMB’nin Enflasyon Raporu Takip Edildi
Yurt içindeki piyasalarda geçen hafta satış baskısı öne çıkarken, BIST 100 endeksi %0,93 düşüşle 10.870,57 puandan kapandı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, 3. Enflasyon Raporu bilgilendirme toplantısında enflasyonun 2025’te %25-29 aralığında olmasını tahmin ettiklerini belirtti.
Karahan, 2026 yılı sonu içinse enflasyon tahminlerini %13-19 olarak belirlediklerini açıkladı. Buna ek olarak, ara hedeflerin içsel para politikası için referans alınacağını ve değiştirilmediği sürece gözden geçirilebileceğini ifade etti.
Dolar/TL, haftayı %0,4’lük bir artış ile 40,8330’dan kapatmış durumda. Gelecek hafta yurt içinde konut fiyat endeksi, işsizlik oranı, uluslararası yatırım pozisyonu gibi önemli verilerin açıklanması bekleniyor.
