İngiltere merkezli The Guardian gazetesi, İsrail ordusunun istihbarat birimlerine ait gizli verilere ulaşmayı başardı. Bu veriler, İsrail güçlerinin Gazze’de öldürdüğü kişilerin yüzde 83’ünün sivil olduğunu ortaya koyuyor; her altı Filistinliden beşinin sivil olduğu anlaşılmakta.
The Guardian, Tel Aviv tabanlı “+972” isimli internet sitesi ve Local Call ile iş birliği yaparak İsrail askeri istihbaratına ait kritik verilere erişim sağladı. Elde edilen veriler, Gazze’deki ölümlerin büyük bir kısmının sivil olduğunu gösteriyor.
Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, 7 Ekim 2023 tarihinden beri 53 bin kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Ancak İsrail askeri istihbaratına göre, bu ölümlerin sadece yüzde 17’sinin “savaşçı” olduğu belirtiliyor. Diğer bir deyişle, ölümlerin yüzde 83’ü sivil olarak nitelendiriliyor. Veri tabanında sıralanan bilgilere göre, Gazze’de “ölü” veya “muhtemelen ölü” olarak kaydedilen “savaşçı” sayısı 8 bin 900. Ayrıca, halen hayatta olan ve İsrail ordusu tarafından “silahlı” kabul edilen yaklaşık 40 bin kişi bulunuyor. İstihbarat kaynakları, ordunun bu arşivi “silahlı kişi kayıplarının tek resmi kaydı” olarak gördüğünü dile getiriyor.
Local Call’un aktardığına göre, İsrail ordusu, Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı verilerini güvenilir bulmasına rağmen bu rakamları sıklıkla “propaganda” olarak nitelendirerek reddediyor.
“İNSANLAR ÖLDÜRÜLDÜKTEN SONRA TERÖRİST OLUYOR”
Sivil kayıpları izleyen İsveç merkezli Uppsala Çatışma Veri Programı’ndan Therese Pettersson, Gazze’deki sivil ölüm oranının “olağanüstü yüksek” olduğunu vurguladı.
Pettersson, “Başka bir çatışmada belirli bir şehir veya savaşı incelediğinizde benzer oranlar görebilirsiniz, ancak genel olarak bu durum çok nadirdir” şeklinde bir açıklama yaptı. The Guardian’a konuşan bir İsrailli istihbarat kaynağı ise, “Ölen insanlar, daha sonra terörist olarak adlandırılıyor. Eğer ordunun açıklamalarına inanmış olsaydım, bölgede Hamas militanlarının yüzde 200’ünü öldürdüğümüz sonucuna varırdım” dedi.
“AÇIKLANAN SAYILAR İLE GERÇEK ARASINDA HİÇBİR BAĞLANTI YOK”
İsrail Ordusu Şikayet Komitesi Başkanı olarak görev yapmış olan eski Tümgeneral Yitzhak Brik ise, açıklanan veriler ile gerçekler arasında “kesinlikle hiçbir bağ” bulunmadığını belirtti. Brik, Gazze’deki ölümleri kaydeden birimden bir askerle konuştuğunu ve ölenlerin çoğunun sivil olduğunu duyduğunu ifade etti.
“BELKİ DE AMAÇ HER ZAMAN ZORLA YERİNDEN ETMEYDİ”
Londra Ekonomi ve Siyasal Bilimler Okulu (LSE) Çatışma Araştırmaları Direktörü Mary Kaldor, İsrail’in Gazze’deki sivil hayatı hiçe sayarak yürüttüğü hedefli suikastlar için endişelerini paylaştı. Kaldor, “Belki de İsrail’in durumu böyledir, bu da Gazze’deki nüfusu egemenlik altına almak ve toprak kontrolünü sağlamak için geliştirilmiş bir savaş modeli” şeklinde yorumda bulundu.
Oxford Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler Profesörü olan Neta Crawford ise, İsrail’in savunma taktiklerinin on yıllardır süren sivilleri koruma uygulamalarından “rahatsız edici bir biçimde uzaklaştığını” ifade etti. Crawford, 1970’lerde ABD’nin Vietnam’daki katliamlarına karşı kamuoyunun tepkisinin Batı ordularını savaş yöntemlerini değiştirmeye zorladığını, ancak İsrail’in benzer önlemleri dikkate almadığını belirtti.