Rusya ile Ukrayna arasındaki barış çabalarında Kırım yarımadası, en önemli meselelerden biri olarak öne çıkıyor. 2014 yılında Rusya’nın ilhak ettiği bu stratejik bölge, Moskova için vazgeçilmez bir noktada duruyor. Ukrayna ise bu talebe karşı durarak, hâlâ Kırım’ı geri almak için mücadele veriyor. ABD Başkanı Donald Trump da, barış sürecinin ilerleyebilmesi için Ukrayna’nın Kırım’dan feragat edebileceği yönünde açıklamalarda bulunuyor. Peki, Kırım’ın bu kadar kritik olmasının sebepleri neler?
Kırım yarımadası, hem savaşın hem de olası barış süreçlerinin kilit unsuru olarak öne çıkıyor. Bu bölge, hem Ruslar hem de Ukraynalılar için kırmızı çizgi niteliğinde. 27 bin kilometrekarelik bir alana yayılan Kırım, stratejik ve ekonomik açıdan paha biçilmez değer taşıyor. CAZİBE MERKEZİ Kırım’ın kontrolü, ticari gemilerin rotalarını, doğal gaz ve petrol kaynaklarının denetimini etkilemesi bakımından kritik bir öneme sahip. Ayrıca, tahıl sevkiyatı açısından da Kırım stratejik bir nokta. Tatil beldeleri ve ılıman yaz iklimiyle Kırım, Ruslar açısından önemli bir cazibe merkezi oluşturuyor.
Kırım’ın Ruslar için taşıdığı tarihsel anlam da oldukça büyük. Kırım, tarih boyunca Ruslarla birçok bağlantıya sahip olmuştur. 1783 yılında Büyük Katerina döneminde Çarlık Rusyası’nın topraklarına katılan Kırım, yüzlerce yıl boyunca Rus yönetiminde kalmıştır. Müslüman Tatar nüfusunun çoğunlukta olduğu Kırım, 1921’de Sovyetler Birliği’nin parçası oldu. Ancak 1944 yılında, dönemin Sovyet lideri Stalin tarafından Tatarlar sürgün edilirken, bölgeye Rus nüfus yerleştirilmiştir.
UKRAYNA’YA GEÇTİ 1954 yılında Kırım’ın kaderi bir kez daha değişmiştir. Dönemin Sovyetler Birliği lideri Nikita Kruşçev, Rusya-Ukrayna birleşmesinin 300. yıldönümünde Kırım’ı Ukrayna’ya hediye etti. O dönemde Ukrayna, Sovyetler Birliği’nin bir parçası olduğu için bu adım sembolik bir anlam taşıyordu.
Sovyetler Birliği’nin 1991’deki çöküşü ile birlikte, Ukrayna bağımsızlığını ilan etti ve Kırım, Ukrayna toprakları içinde özerk bir cumhuriyet olarak varlığını sürdürdü. Kırım’daki Sivastopol Limanı, Rus donanmasına kiralandı. 2014 yılının Şubat ayında, Rusya destekli Ukrayna lideri Viktor Yanukoviç’in düşüşünün ardından Kırım, Rusya tarafından işgal edildi. Mart 2014’te yapılan referandum sonucunda yarımada Rusya’ya katıldı, ancak uluslararası toplum bu referandumu geçersiz sayarak tanımadı.
YAPTIRIMLARIN DA GEREKÇESİ Uluslararası Ceza Mahkemesi, Rusya’nın Kırım’daki varlığını işgal olarak nitelendiren bir karar aldı. ABD ve Avrupa Birliği de bu duruma bağlı olarak çeşitli yaptırımlar uyguladı. Rusya, uluslararası tepkilere rağmen, Kırım’daki varlığını güçlendirmek adına adımlar atmaya devam etti. Bugün Kırım’ın nüfusunun yarısından fazlasını Ruslar oluşturmaktadır. Kırım Tatarları ise Sovyetler Birliği’nin dağılmasına kadar sürgün yaşamış, 1989’da geri döndüklerinde, günümüzde Kırım nüfusunun yaklaşık yüzde 15’ini oluşturmuşlardır. Türkiye de, Kırım’ı Ukrayna’nın bir parçası olarak değerlendiriyor ve Kırım Tatarlarının hassasiyetlerini göz önünde bulunduruyor.