Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Hazine ve Kurumsal Operasyonlar Genel Müdürlüğü’nde Uzman Yardımcısı olarak görev yapan Korhan Çalışkan, Bankacılık ve Finansal Kuruluşlar Genel Müdürlüğü’nden Araştırmacı Muhammed Akif Dokumacı, Uzman Yardımcısı Oğuzhan Evli ve Kıdemli Uzman Didem Güneş tarafından hazırlanmış olan “KKM Hesaplarından Çıkış” analizi, Bankanın blog sayfası Merkezin Güncesi’nde yayımlandı.
Analiz, TCMB’nin gerçek kişiler için KKM hesaplarının yenileme ve açılış işlemlerini sonlandırarak 2025 yılı içinde KKM uygulamasını tamamen sona erdirme hedefini gerçekleştirdiğini ortaya koyuyor.
İki yıllık süreçte KKM bakiyesinde kademeli bir azalma kaydedildiğine dikkat çeken analizde, “KKM’den çıkış sürecinde yenileme, Türk lirasına geçiş hedefleri ile Türk lirası pay hedefleri, Zorunlu Karşılık (ZK) oranları, ZK hesaplarına ödenen faiz tutarı ve KKM hesaplarına uygulanan asgari faiz oranları, TCMB’nin makroihtiyati araç setini oluşturmuştur.” şeklinde değerlendirmelere yer verildi.
2023 yılının ortalarında 140 milyar ABD dolarının üstüne çıkan KKM bakiyesinin, yapılan düzenlemelerle birlikte 21 Ağustos 2025 itibarıyla 11 milyar dolara kadar düşeceği kaydedilirken, “Bu süreçte bankaların KKM yerine Türk lirası fonlamayı tercih etmesi için göreli maliyet dinamikleri gözetilerek makroihtiyati düzenlemeler ayarlandı.” ifadelerine yer verildi.
Analizde, KKM ile Türk lirası mevduat için belirlenen ZK oranları arasındaki fark ve tesis edilen ZK’lar için ödenen faiz tutarının, bankaların fonlama stratejilerini belirleyen en önemli iki unsur olduğu vurgulandı.
Ayrıca, KKM hesaplarına uygulanan asgari faiz oranlarının kademeli olarak aşağı yönlü revize edildiği ve KKM hesaplarına uygulanan stopaj avantajının sona erdiği hatırlatıldı.
Sıkı para politikasına ek olarak yapılan bu adımlar ile birlikte Türk lirası mevduatın cazibesinin sürdüğü belirtilen analizde şu değerlendirmelere yer verildi:
“KKM hesaplarından çıkış ivme kazandı ve bu hesaplardan dövize yönelim sınırlı kaldı. 19 Ağustos 2025 itibarıyla, KKM payı yüzde 1,8’e gerilerken TL mevduat payı yüzde 60’ın üzerine çıktı.
Gelecek dönemde vadesi dolacak KKM hesaplarının önceki dönemlerde yaşanan bakiye azalmasına benzer bir seyir izlemesi, ürünün sonlandırılması için uygun koşulların oluştuğunu göstermektedir. Ayrıca, enflasyonun ana eğilimindeki gerileme ve Türk lirası mevduatın çekiciliği, KKM’den çıkışı desteklemiştir. KKM’nin sonlandırılmasıyla sonuçlanan kademeli çıkış süreci, para politikasının bankaların Türk lirası fonlama maliyetine etki etmesini güçlendirirken, Merkez Bankası’nın bilançosundaki risklerin azaltılmasına da katkı sağlamıştır.”