Geçtiğimiz ay, ‘şaibeli kurultay’ davasının sonucunu beklemeden kongre takvimini açıklayan genel merkeze muhalefetten sert tepkiler geldi. Bu hamle, ‘Olası butlan kararına yönelik bir ön alma girişimi’ olarak değerlendirildi ve 13 Ağustos’tan itibaren mahalle delege seçimleri başlamış oldu.
Genel merkez destekçileri ile muhalif kanat arasında yaşanan söz düelloları, seçimlerin başlamasıyla birlikte birçok bölgede fiziksel çatışmalara dönüştü. Samsun, Afyon, İzmit, Erzurum gibi birçok il ve ilçede kavga, hakaret, hile suçlamaları ve gözaltı kararları, bu seçim sürecine damgasını vurdu.
SANDIĞA İLGİ DÜŞÜK
Sabah gazetesinin haberine göre, delege seçimlerine partililerin ilgisi oldukça düşük seviyelerde kaldı. Seçim sürecinin genel merkezin yoğun baskısı altında sürdüğünü dile getiren partili kaynaklar, ilgisizliğin en önemli nedeninin bu baskı olduğunu belirtti. Ayrıca bazı ilçelerdeki yönetim kadrolarının antidemokratik tutumları, gerginliği daha da artırdı.
15 Eylül’deki duruşmadan ‘iptal’ kararı çıkabileceğine dair güçlü endişelerin seçim heyecanını olumsuz etkilediği ifade edildi. Oy kullanmak için beklenen partililerin en az yarısının sandığa gitmediği ve süreci uzaktan takip etmeyi tercih ettiği bildirildi.
‘TÜM KARARLARI GEÇERSİZ OLUR’
‘Şaibeli kurultay’ duruşmasında çıkabilecek bir mutlak butlan kararı durumunda, eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun göreve geri dönmesi, mevcut kongre takviminin geleceğini belirsiz kılıyor. Kılıçdaroğlu’na yakın kaynaklar, “Mahkeme olumlu bir butlan kararı verirse, Özgür Bey’in genel başkan sıfatıyla aldığı tüm kararlar ve imzaları geçersiz hale gelir” iddiasında bulunuyor.
‘TAKVİM SIFIRDAN BAŞLAR’
Olası bir butlan kararı çıkması durumunda, kongre takviminin iptali en önemli gündem maddelerinden biri haline gelebilir. Böyle bir gelişme yaşanırsa, Kemal Kılıçdaroğlu’nun göreve dönmesiyle birlikte kongre süreçleri sıfırdan başlatılabilir. Kılıçdaroğlu’nun, partiyi en sağlıklı şekilde olağan kurultaya taşımak isteyeceği değerlendiriliyor.