İş insanı Ekrem Reşat Tüzün, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı açıklamalarda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yönetiminin 31 Mart 2019 seçimlerinden sonra açık hava reklam ihalelerine katılan firmalara toplu toplantılar düzenleyerek gayriresmî ücret talep ettiğini iddia etti.
Tüzün, İBB’ye yönelik rüşvet ve yolsuzluk soruşturması kapsamında tanıklık yaparak önemli bilgiler sundu. İBB yönetiminin, 31 Mart 2019 seçimlerinin hemen ardından reklam ihalelerine katılan iş insanlarını bir araya getirdiğini belirten Tüzün, bu toplantılarda “Sistemde kalmak istiyorsanız reklam izni için belirli bedeller ödemelisiniz.” şeklinde bir liste sunduklarını ifade etti.
İş adamı Ekrem Reşat Tüzün’ün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği ifadelerden alıntılar:
Tüzün, toplantılarda “Sistemde kalmak istiyorsanız belirli bedeller ödemelisiniz” ifadesinin yer aldığını ve bu bedellerin mevzuatta ya da yönetmeliklerde geçmediğini, tamamen kayıt dışı olduğunu dile getirdi. Ayrıca, kendilerinden alınan ücretlerin portföylerindeki reklam alanlarına dair oluşturulan bir liste üzerinden tahsil edildiğini belirtti. 2019 öncesinde İBB Kentsel Tasarım Müdürlüğü’nden ücretsiz alınan reklam izinlerinin, yeni dönemde Kültür AŞ tarafından “tasarım bedeli” ve “grafik tasarımı” gibi bahanelerle faturalandırıldığını aktardı.
Tüzün, aslında bu hizmetlerin sunulmadığını ve sadece izin verilmesi için bir maske oluşturulduğunu ifade etti. Toplanan paraların, bazı firmalara sahte işler verilerek aktarıldığını ve bunun sahte fatura yoluyla menfaat sağlama amacı taşıdığını duyurdu.
İçişleri Bakanlığı, bu nedenlerle bir soruşturma açtı. İlerleyen süreçte işlerin Medya AŞ’ye devredildiği bilgisi paylaşıldı. Ücret ödemeyen firmaların başvuruları ise bir yıl boyunca bekletildi.
REKLAM PANOLARINDAN ‘ECRİMİSİL’ ADIYLA PARA TOPLANDI
Tüzün, reklam panoları için “ecrimisil bedeli” adı altında ücret toplandığını ifade ederek, “Yani gayriresmî olan ücretler ecrimisil adıyla yasal hale getiriliyor. Bu süreç o dönem Serdal Taşkın isimli kişi tarafından yönetilmekteydi.” şeklinde konuştu.
Örnek vererek, Ortaköy’den Sarıyer’e kadar olan sahil yolunda reklam panolarının yerleştirilmesinin yasak olduğunu belirtmesine rağmen, bu bölgelerde reklam panolarının yoğun bir şekilde kurulu olduğunu vurguladı.
