Bilinen DNA yapılarına ters şekilde oluşturulması beklenen “Ayna Yaşam” ile ilgili potansiyel riskler gündeme geldi.
Henüz varlık göstermeyen, ancak olası etkileri son derece yıkıcı olabilecek “Ayna yaşam” (mirror life) teknolojisi, bilim camiasında kaygılara yol açtı.
Ayna yaşam, bilinen biyolojik yapıları ters bir şekilde yeniden oluşturan sentetik organizmalar anlamına geliyor. Dünya üzerindeki tüm canlılardaki DNA sarmalı sağa, protein yapıları ise sola doğru kıvrılırken, ayna yaşamda bu yapıların yönleri tam tersine dönecek.
“SON DERECE TEHLİKELİ SONUÇLARI OLABİLİR”
Uzmanların değerlendirmelerine göre, bu durum mevcut yaşamla etkileşime girdiğinde öngörülemeyen ve son derece tehlikeli sonuçlar doğurabilir.
Nobel ödüllü bilim insanlarının da imzasını taşıyan kapsamlı bir raporda, bu tür organizmaların patojen haline geldiğinde hem insanlık hem de diğer canlılar üzerinde tehdit oluşturabileceği belirtildi.
Haziran ayında Paris’te düzenlenen bir konferansta 150’den fazla bilim insanı ve etikçi, ayna yaşamın yarattığı riskleri tartıştı. Konferansta, ayna yaşam organizmalarının bağışıklık sistemimiz tarafından tanınmaması ihtimali vurgulandı.
Bu durumda, insanlar ve diğer canlılar bu yeni organizmalara karşı savunmasız kalabilir, ekosistemler geri dönüşü olmayan zararlarla karşılaşabilir.
UZMANLARDAN UYARI
Ayna yaşam teknolojisinin hayata geçirilmesinin en az 10-30 yıl süreceği tahmin ediliyor. Ancak uzmanlar, “Pandora’nın kutusu” açılmadan önce harekete geçilmesi gerektiğini savunuyor.
Ayrıca, ayna proteinların tıp alanında yeni ilaçların geliştirilmesi konusunda umut verici olabileceği kaydediliyor.
Bu sebeple bilim insanları, yasaklamaların sentetik biyolojinin genel gelişimini engellemeyecek şekilde, yalnızca riskli araştırmaları durduracak bir biçimde oluşturulması gerektiğini vurguluyor.
