ÖSYM, 2025-YKS yerleştirme sonuçlarını kamuoyuna duyurdu. Tercih yapma hakkı kazanan 1 milyon 412 bin 734 adaydan 677 bin 391’i örgün lisans ve ön lisans programlarına yerleşirken, 100 bin 907’si Açıköğretim Fakültesi (AÖF) lisans ve ön lisans programlarına kabul edildi.
Devlet ve vakıf üniversitelerinin lisans programlarında ise toplam 30 bin 153 kontenjan boş kaldı. Ön lisans programlarında ise devlet üniversitelerinde 43, vakıf üniversitelerinde ise 17 bin 281 kontenjan doldurulmadı. Toplamda dolmayan kontenjan sayısı böylece 47 bin 477 olarak belirlendi.
Yerleştirme sonuçlarının açıklanmasının ardından birkaç öğrenci, sosyal medya üzerinden “Gerekli puanı aldım ama tercih ettiğim bölüme yerleşemedim” şeklinde çeşitli itirazlarda bulundu ve durumu eleştirdi.
Uzmanlar, yerleştirme sonuçlarını değerlendirirken, öğrencilerin tercih sürecinde yapmış olabilecekleri hataları ve bazı bölümlerin dolarken diğerlerinin neden boş kaldığını AA muhabirine açıkladı.
Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden Öğretim Görevlisi Süleyman Beledioğlu, kontenjanların azaltılmasının otomatik olarak sıralamaları yükselttiğine dikkat çekti. Beledioğlu, öğrencilerin bu konuda yeterince bilgilendirilmemiş olabileceğini ve birçok öğrencinin tercih seçimlerinde öğretmenleri yerine sosyal medyadan yararlandıklarını dile getirdi.
Beledioğlu, hukuk programlarındaki kontenjan düşüşlerinin sıralama kaybına yol açacağını önceden tahmin ettiklerini belirtirken, tıp alanında kontenjan artışı yaşandığını, ancak mühendislik programlarındaki kontenjan daralmasının tıp alanındaki sıralamanın yükselmesine neden olduğunu ifade etti. “300 bin kontenjan azalması yaşadığımız bir yıldayız, bu çok önemli bir rakam.” dedi.
“Vakıf üniversitelerinde bir yıl önceye göre yüzde 100’e yakın kontenjan eksikliği var”
Yerleştirme sonuçlarını değerlendiren Beledioğlu, devlet üniversitelerinde kontenjanların çoğunun dolmasını, vakıf üniversitelerindeki boş kalma durumunu ele aldı. Kontenjan daralmasının, belirli bölümlerin dolacağı konusunda işaretler verdiğini söyleyen Beledioğlu, “Vakıf üniversitelerinde bir yıl önceye oranla yüzde 100’e yakın boş kontenjan bulunmakta. 2024’teki ilk yerleştirmede 23 bin boş kontenjan söz konusuyken, 2025’te bu rakam 44 bine ulaştı.” şeklinde konuştu.
Bunun ekonomik bir sorun olduğunu kaydeden Beledioğlu, vakıf üniversitelerinde kontenjan artışının yaşandığını fakat öğrencilerin bekledikleri fiyatları alamadıkları için tercih yapmadıklarını belirtti. “Doğru fiyatlama ile vakıf üniversiteleri boş kontenjanlarını doldurabilir.” dedi.
Beledioğlu, ek yerleştirmelerde tercih edilecek bölümlere giren son öğrencilerin sıralaması ile eşit veya daha yüksek sıralamalara sahip olunması gerektiğine vurgu yaparak, “Rastgele başvuru yapmamalı.” diye ekledi.
Bu yıl özellikle bilişim, dijital dönüşüm ve yapay zeka teknolojisi ile ilgili bölümlerin yoğun şekilde tercih edildiğine dikkat çeken Beledioğlu, hukuk ve tıp fakültelerinin de artış gösterdiğini söyledi. “Bu yıl bilgisayar mühendisliği bölümlerinde oldukça dikkat çekici bir düşüş gözlemlendi.” ifadelerini kullandı.
“Sıralamadaki öğrenci öğretmenlik seçmedi, seçenlerin de puanı yetmedi”
Eğitim Danışmanı Nazik Özçelik, öğrencilerin tercih edemedikleri bölümlerin kontenjan düşüşlerini iyi yorumlayamamış olmasından kaynaklandığını belirtti. Ayrıca, YÖK’ün geçen yılki kontenjan bilgilerini güncel tercihlerle paylaşmadığını da vurguladı.
Özçelik, bu yıl öğretmenlik bölümlerinin boş kaldığını ve bunun mezunların iş bulma kaygısıyla ilişkili olduğunu ifade etti. Eğer baraj uygulaması olmasaydı söz konusu boşlukların oluşmazdığını dile getiren Özçelik, “Bu durumda bazı öğrenciler öğretmenliği seçmedi, seçenlerin de sıralaması yetmedi.” şeklinde konuştu.
Ek yerleştirmelerde devlet üniversitelerinde ciddi boşlukların oluşmayabileceğini belirten Özçelik, “Devlet üniversiteleri dolu ama kaydolmayan öğrenciler yüzünden boşluklar oluşabilir.” dedi.
Vakıf üniversiteleri fiyatlarını gözden geçirmeli
Eğitim danışmanı ve yazar Sadık Gültekin, vakıf üniversitelerindeki boş kontenjanların artış gösterdiğini ve bu durumun öğrencilerin devlet üniversitelerine yönelmesine neden olduğunu bildirdi.
Bu durumun devlet üniversitelerindeki puanların yükselmesine bağlı olduğunu kaydeden Gültekin, vakıf üniversitelerindeki kontenjan daraltılmasının devlet üniversitelerinde yığılmalara yol açtığını belirtti. “Bu yıl tercih yapan her iki kişiden biri üniversiteye yerleşti.” diyerek, bunun ülkede görülmüş en yüksek kazanma oranı olduğunu vurguladı.
Gültekin, vakıf üniversitelerindeki boş kontenjanların ekonomik faktörlerden dolayı ek yerleştirmelerde de dolmayacağını öngördü. “YÖK, vakıf üniversitelerinin fiyatlarını gözden geçirerek, hem kazananların hem de ek yerleştirme tercih edecek öğrencilerin durumunu dikkate almalı.” diyerek, vakıf üniversitelerinin ekonomik sorunların aşılması adına fiyatlarını güncellemelerinin gerekli olduğunu vurguladı.
Son yıllarda vakıf üniversitelerine yönelmeyen öğrencilerin durumu, YÖK’ün istihdam oranı yüksek programları önceliklendirirken, bu yıl devlette dolan fakat vakıf üniversitelerinde boş kalan programları işaret ediyor.
“Öğrenciler artık ilk yıl tercihte bulunmuyor”
Haliç Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rahmet Savaş, üniversitelerdeki kontenjanların düşürülmesinin devlet politikası olabileceğini ifade etti. Öğrencilerin mesleki alanlara yönelmesinin teşvik edildiğini savunan Savaş, “Devlet üniversitelerinde kontenjanlar azaltılsa da vakıf üniversitelerinde bu durum söz konusu değil.” dedi.
Geçen yıl fen lisesi mezunu 20 bine yakın öğrencinin tercih yapmadığını kaydeden Savaş, “Öğrenciler artık ilk yıl tercihte görünmüyorlar. Genellikle mezuna kalıp bir yıl daha çalışmayı tercih ediyorlar.” şeklinde konuştu.
Öğrencilerin sınavlarda daha yüksek başarılar elde ettiğini belirten Savaş, “Puanlar yükseldi, kontenjan azaldı.” diyerek, yeni neslin artık klasik tercih anlayışından uzaklaştığını ve kendi isteklerine uygun bölümlerde eğitim almaya odaklandığını ifade etti.
