İspanya ve İtalya’dan yola çıkan deniz filosu, Tunus açıklarında buluşarak Gazze yönüne doğru ilerlemeyi hedefliyor. Filodaki deniz araçları, Tunus’tan katılacak diğer deniz araçlarıyla birleşerek yola çıkacak.
Yaklaşık 100 kişilik bu filonun Türkiye Delegasyonu’nun bir üyesi olan çevirmen Ayçin Kantoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Küresel Sumud Filosu, daha önce Mavi Marmara ile başlayan girişimlerin devamıdır. Bu sefer, ablukanın kırılması amacıyla 44 ülkeden 1000’e yakın aktivistle bu rotayı aşmayı hedefliyoruz. Türkiye delegasyonu olarak bu anlamlı organizasyonun bir parçası olacağız,” ifadelerini kullandı.
Kantoğlu, girişimin tarihsel önemine de vurgu yaparak, “Büyük ihtimalle dünya tarihinde onlarca ülkeden 1000’den fazla aktivistin denizde bir araya gelip filo oluşturduğu ilk eylem olacak. Sivil aktivizm açısından bunun içinde yer almak gurur verici. İnsanlığın onurunu yeniden canlandırmak için burada bulunuyoruz,” dedi.
– “İŞGALCİNİN ORDU VE GÜÇLERİNDEN KORKMUYORUZ”
Gazze’deki trajik duruma dikkat çeken Kantoğlu, “Artık çocukların ve yeni doğanların acımasızca öldürülüşüne tanık oluyoruz. Bu durum korku ve dehşet bırakıyor. İki yıldır bu tabloyla yüzleşmek zorundayız. Artık korku yok. İsrail’den korkmuyoruz. İşgalcinin ordusundan ve niyetlerinden yıpranmadan ilerleyeceğiz. Tanrı, bu toprakların onlara ait olduğunu söylemiyor; bu yüzden yüzlerine karşı ‘canınız cehenneme’ diyoruz,” açıklamasında bulundu.
Aktivistlerin ve filonun güvenliğini sağlamaya yönelik sıkı önlemler alındığını belirten Kantoğlu, Türk delegasyonundakilerin kimler olduğuna ve hangi limandan ne zaman hareket edeceğine dair detay veremediğini ifade etti.
Kantoğlu ayrıca, bu yıl ablukanın kırılacağına olan inancını dile getirerek, “Mesele sadece Filistin halkına insani yardım ulaştırmak değil, aynı zamanda diğer toplulukları açlığa ve ölüme terk edenlerin hesap vermesini sağlamak. Sosyal medyada paylaşılan rakamlara göre filoya katılmak için yaklaşık 500 bin başvuru oldu. Anadolu’dan Gazze’ye nefes olmak için şu anda sadece iki kişiyiz. Kıymetli yazar Ahmet Turgut, oyuncu kardeşim Mehmet Ercan ve hukukçularımız da bizimle birlikte. Eğer kontenjan açılırsa onlarla harekete geçeceğiz. Hem denizde hem kara mücadele devam ediyor,” diye ekledi.
– “BU BİR VİCDAN MESELESİ”
Filo katılımcılarından sunucu İkbal Gürpınar, uzun yıllardır Kudüs bilinci için çalıştığını ve bu filoya katılma nedenini şu sözlerle açıkladı: “Hazreti İbrahim’in ateşine su taşıyan karınca gibi, ben de bir katkım olsun istedim. Yıllardır Filistin ve Gazze ile ilgili çalışmalar içindeydim. Bu gerçekten bir vicdan meselesi. Çocukların hayatını kaybettiğini görmek, anne ve babaların acılarına şahit olmak zorundayız. Bu nedenle bu onurlu organizasyonun bir parçası olmak istedik.” dedi.
Barışçıl bir eylem gerçekleştirdiklerini ve şiddete başvurmayacaklarını vurgulayan Gürpınar, “Bütün dünya bu durumdan rahatsız ancak bir kıvılcım gerekiyor. Herhangi bir silah veya zarar verici malzeme taşımadan bu yola çıkıyoruz. Amacımız, sorunun güzellikle çözülebileceğini tüm insanlığa göstermek,” şeklinde konuştu.
İsrail’in tutumu hakkında düşüncelerini paylaşan Gürpınar, “İsrail, artık o kadar pervasız davranıyor ki, sanki ilahi bir güçmüş gibi her istediğini yapabileceğini düşünüyor. Ama dünyanın vicdan sahibi insanları, 44 ülkeden gelen aktivistler, bu zulmün farkında. Bu nedenle buradayım ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum,” ifadelerini kullandı.
– “BU GİRİŞİM, SİVİL VE BARIŞÇIL BİR DİRENİŞ FELSEFESİNE DAYANIYOR”
Küresel Sumud Filosu Tunus Delegasyonu Üyesi insan hakları aktivisti Dr. Muhammed Emin Bennur, girişimin uluslararası boyutuna dair şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu girişim sadece bireysel bir çaba değil, aynı zamanda farklı devletler ve kurumlar arasında koordinasyon gerektiren bir uluslararası faaliyet. Hazırlıklar üç ayı aşkın bir süredir devam ediyor ve oldukça karmaşık bir süreç gerektirdi. Gemi hazırlıkları, ekip koordinasyonu ve uluslararası temaslar yoğun bir çalışma gerektiriyor.” dedi.
Bennur, filonun rotasının İspanya’dan başlayarak, İtalya gibi diğer deniz noktalarına uğrayarak Tunus açıklarında toplanacağını belirtti. “Tunus, Gazze’ye doğru hareket edecek olan kafilenin nihai çıkış noktası olacak. Bu, Tunus için tarihi bir onur ve destek anlamına geliyor. Catılımcılar arasında avukatlar, doktorlar ve farklı ülkelerden sivil katılımcılar bulunuyor. Avrupa, Asya, Brezilya ve Körfez ülkelerinden katılımcılar var. Amaç, Gazze’deki yaklaşık 2 milyon insana insani yardım ulaştırmak,” diye ekledi.
– “BU GİRİŞİM TÜM DÜNYADAN AKTİVİSTLERİN VE VATANDAŞLARIN ORTAK ÇABASIDIR”
Hazırlık sürecinde filoya katılacak aktivistlere eğitim verildiğini belirten Bennur, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tunus’tan katılacak ekip yaklaşık 150 kişiden oluşuyor. Seçilen bu katılımcılar, belirlenen kriterlere göre yoğun eğitimlerden geçti. Bu girişim, sivil ve barışçıl bir direniş felsefesine dayanıyor. Katılımcılar silah taşımıyor; amaç yalnızca Gazze halkına destek olmak. Bu, tüm dünyadan aktivistlerin ve vatandaşların ortak bir çabasıdır. Hem insani bir görev hem de ahlaki bir sorumluluktur.”
Arapça “kararlılık” ya da “sarsılmaz azim” anlamına gelen Sumud, 1967 Altı Gün Savaşı’nın ardından Filistin halkı arasında baskı ve direnişi ifade eden bir kavram haline geldi. Sumud, Filistinlilerin topraklarında kalması, filistin kimliğinin ve kültürünün yaşatılması ile şiddet içermeyen sivil itaatsizlik gibi yöntemlerle işgale direniş göstermeyi ifade eder. Filistin ile ilgili sanatsal etkinliklerde, zeytin ağacı ve hamile köylü kadın sembolleri bu kavramı anlatmak için sıklıkla kullanılır.