Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, kruvaziyer turizminin uzun vadeli bir planlama gerektirdiğini vurgulayarak, bu sektördeki gelişimin altyapıdan bölge güvenliğine kadar birçok parametreye bağlı olduğunu ifade etti. Bağlıkaya, Türkiye’nin bu alandaki gelişim potansiyelinin oldukça yüksek olduğunu belirtti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının paylaştığı kruvaziyer istatistiklerine değinen Bağlıkaya, ocak-temmuz döneminde Türkiye’ye gelen 675 kruvaziyer gemisiyle toplam 1 milyon 58 binin üzerinde yolcunun ülkeye girdiğini hatırlattı. Bu rakam, bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 19’luk bir artış anlamına geliyor.
Bağlıkaya, yıl sonu itibarıyla Türkiye’nin 2 milyonun üzerinde kruvaziyer turistini ağırlayacağını öngördüklerini ifade ederek, “Böylelikle 2013 yılında 2,2 milyonu aşkın kruvaziyer turistine ev sahipliği yaptığımız rakamları tekrar yakalamayı veya aşmayı bekliyoruz.” dedi.
COVID-19 pandemisinin ardından global kruvaziyer sektörünün hızlı bir toparlanma sürecine girdiğini dile getiren Bağlıkaya, “Pandemi öncesi 30 milyon seviyelerinde bulunan uluslararası kruvaziyer turist sayısı, günümüzde 35 milyona yaklaşmış durumda. Türkiye de bu süreçten olumlu bir şekilde etkileniyor. Ülkemiz, coğrafi konumu nedeniyle Doğu Akdeniz, Ege ve Karadeniz rotalarının kesişim noktasında yer alıyor. Kruvaziyer gemi ve yolcu sayısındaki artış her yıl devam ediyor.” şeklinde konuştu.
Galataport’un avantajları artıyor
Firuz Bağlıkaya, özellikle son yıllarda Ege ve Akdeniz turları düzenleyen şirketlerin rotalarına Kuşadası, İzmir ve Bodrum gibi limanları eklemesinin, bu şehirlerin turizm potansiyelini artırdığını ve Türkiye için stratejik bir avantaj sağladığını belirtti. Bu durum, uluslararası kruvaziyer şirketlerinin Türkiye’yi rotalarına dahil etmesinde de etkili oluyor.
İstanbul’un ana liman olarak seçilmesi, Türkiye’nin sadece bir uğrak noktası olmaktan çıkıp, uluslararası kruvaziyer rotalarının merkezi haline geldiğini kaydeden Bağlıkaya, “İstanbul Galataport Limanı’nın bu gelişime büyük katkı sağladığını belirtmek gerekir. İstanbul’dan başlatılan bir kruvaziyer turu, yolcuların şehre uçarak gelmelerini, konaklamalarını ve alışveriş yapmalarını sağlıyor. Bu da liman gelirlerinin yanı sıra hava yolu şirketleri, oteller ve restoranlar gibi birçok sektöre ekonomik destek sunuyor. Ayrıca, İstanbul Havalimanı’nın bölgedeki ulaşım merkezi olma konumu Galataport’un potansiyelini artırıyor.” ifadesini kullandı.
Kruvaziyer turistinin değişen profili
Firuz Bağlıkaya, kruvaziyer turizminin MICE (kongre, toplantı ve etkinlik), sağlık gibi yüksek katma değerli ziyaretçi grubuna hitap eden bir sektör olduğunu belirtti. Türkiye’nin kruvaziyer sektöründeki yükselişinin, uygulanan doğru stratejiler ve süregelen yatırımlarla desteklendiği takdirde, turizm gelirlerini çeşitlendirmeye devam edeceğini söyledi.
Bağlıkaya, dünya genelinde kruvaziyer turist profilinde bir gençleşme olduğunu vurguladı. Değişen profili iyi bir şekilde analiz etmek ve buna uygun stratejiler geliştirmek gerektiğini belirten Bağlıkaya, İstanbul’da düzenlenecek bir kruvaziyer zirvesinin bu alandaki yeni yol haritalarının belirlenmesine ve Türkiye’nin dikkat çekmesine katkı sağlayacağını kaydetti. Turizmin çeşitli destinasyonlara yayılmasında ürün çeşitliliğinin önemini vurgulayan Bağlıkaya, TÜRSAB’ın alternatif destinasyon ve ürünlerin geliştirilmesi konusundaki çalışmalarını aralıksız sürdürmeye devam edeceğini ifade etti.
Türkiye, yalnızca bir destinasyon değil, Doğu Akdeniz rotalarının kalbi
MSC Cruises Türkiye Ülke Müdürü Işın Hekimoğlu, Türkiye’de kruvaziyer turizminin son yıllarda güçlü bir yükseliş trendine girdiğini belirtti. Hekimoğlu, İstanbul, Kuşadası ve İzmir gibi önemli limanların hem bölgesel hem de uluslararası kruvaziyer hatlarının vazgeçilmez durakları arasında yer aldığına dikkat çekti.
Ülkenin eşsiz kültürel zenginliği, doğal güzellikleri ve stratejik konumunun bu artışta önemli rol oynadığını aktaran Hekimoğlu, Türkiye’yi yalnızca bir destinasyon değil, Doğu Akdeniz rotalarının kalbi olarak gördüklerini ifade etti. Hekimoğlu, önümüzdeki dönemde Türkiye’den gerçekleştirilecek seferlerin artırılarak daha fazla misafire ulaşmayı hedeflediklerini söyledi.
Ayrıca, Türk misafirlerine kendi ülkelerinden kruvaziyer yolculuklarını başlatma imkânı sunduklarını kaydeden Hekimoğlu, ülkeye gelen yabancı yolcu sayısındaki artışın kruvaziyer ekonomisini güçlendirerek yerel turizme katkı sağladığını ve istihdamı desteklediğini vurguladı. Türkiye’nin kruvaziyer turizmi açısından büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirtti.