Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahann, reel sektörle olan iletişimlerinin güçlülüğünü vurgulayarak, 2013 yılından itibaren farklı sektörlerden firmalarla yüz yüze görüşmeler gerçekleştirdiklerini ifade etti. Bu yıl Bursa’da 117, son 5 yılda ise toplamda 1119 firma ile bir araya geldiklerini belirtti.
Karahan, bu görüşmelerden elde ettikleri nitelikli ve zamanında bilgileri karar alma süreçlerinde etkin bir şekilde kullandıklarını dile getirerek, “Konjonktürel ve yapısal sorunlar hakkında bilgi edinme imkanımız oldu. İletilen beklenti ve önerileri ilgili kamu kurumlarıyla paylaşıyoruz. Böylece reel sektör temsilcileriyle çift yönlü bir iletişim sağlıyoruz.” dedi.
Dezenflasyon sürecinin kesintisiz devam ettiğine dikkat çeken Karahan, “Şokların bu süreci bozmasına izin vermedik. Haziran 2024’te başlayan dezenflasyon süreci, enflasyonun yıl sonunda tahmin aralığımızın içinde kalması kaydıyla devam ediyor.” şeklinde konuştu.
“Kira ve eğitim kalemleri hizmet enflasyonunu yukarı çekmektedir”
Ekonomik büyümenin sürdüğünü ve sektörel dönüşümün gözlemlendiğini aktaran Fatih Karahan, fiyat istikrarının kalıcı ve genel bir refah artışı sağlayacağına dikkat çekti.
Karahan, toplumsal refahın sağlanmasında fiyat istikrarının önemine işaret ederek, “Fiyat istikrarı, yatırım ve üretim ortamını iyileştirecektir.” ifadelerini kullandı.
Finansal piyasalardaki dalgalanmalara rağmen dezenflasyon sürecinin sürdüğünü belirten Karahan, “Enflasyonda düşüş genel bir yayılım göstermektedir. Ancak kira ve eğitim kalemleri, hizmet enflasyonunu yukarı çekmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Tüketim talebinin ılımlı seyrettiğini belirten Karahan, “Maliyet artışları gerilemekte, tüketici ve firmaların enflasyon beklentileri de azalmaktadır. Yavaşlayan büyüme, ikinci çeyrekte sanayinin katkısıyla artış göstermiştir. İstihdam artışı ise hizmetler sektöründen kaynaklanmaktadır.” açıklamasında bulundu.
“Faiz indirimleri ancak enflasyon kontrol altındayken etkili olabilir”
TCMB Başkanı Karahan, ticari kredi tahsili gecikmiş alacak oranının tarihsel ortalamanın altında olduğunu ve karşılıksız çek oranının temmuz ayında tarihsel ortalamasına yakın seviyede seyrettiğini ifade etti.
Konkordato talep eden firmaların ekonomideki payının görece düşük olduğunu belirten Karahan, “Kredi faizleri, enflasyon ve enflasyon beklentilerinden etkilenmektedir. Faiz indirimleri, ancak enflasyon kontrol altındayken etkili olabilir.” dedi.
Karahan, enflasyon beklentileri iyileştikçe kredi ve tahvil faizlerinin düştüğünü aktararak, “Uzun vadeli kredilerin payı sıkılaşma döneminde artmıştır. Cari açıktaki düşüş, dış finansman ihtiyacını azaltmaktadır.” ifadelerini kullandı.
“Sıkı para politikası duruşumuz rezervlere olumlu yansımıştır”
Fatih Karahan, KKM’de azalışın devam ettiğini ve TL talebinin güçlü bir şekilde seyrettiğini belirterek, sıkı para politikası duruşunun rezervlere olumlu katkı sağladığını ifade etti.
Fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceğini vurgulayan Karahan, talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtasıyla dezenflasyon sürecinin destekleneceğini aktardı. Maliye politikasının eşgüdümünün bu sürece katkı sağlayacağını da belirtti.
Karahan, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı: “Kurul, politika faizine ilişkin atılacak adımları enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilimleri ve beklentileri göz önünde bulundurarak belirleyecek. Yapılacak adımlar, enflasyon görünümü odaklı, toplantı bazlı ve ihtiyatlı bir yaklaşım ile değerlendirilecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda, tüm para politikası araçları etkin bir şekilde kullanılacaktır.”