Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Cumhuriyet Halk Partisi’nin iptal edilen İstanbul kongresi hakkında önemli değerlendirmelerde bulunmuştur.
Bakan Tunç’un açıklamalarından öne çıkanlar:
(CHP’de yaşanan güncel gelişmeler) Siyasi partilerin bu durumda bulunmasını hiçbir siyasetçi istemez. Her şeyin kanunlar çerçevesinde, anayasaya ve Siyasi Partiler Kanunu’na uygun olarak işleyişini tercih ederiz. Bu, tüm partiler için geçerlidir. Sosyal bir dönüşüm süreci devam etmekte. Ankara’da genel merkez kurultayıyla ilgili ceza ve hukuk davaları, İstanbul’da ise İstanbul il kongresiyle ilgili yapılmakta olan davalar bulunmaktadır. İddianame mahkemeye sunulmuş ve kabul edilmiştir, ayrıca kamuoyuna açıklanan tedbir kararları da mevcuttur. Bu nedenle, devam eden yargı süreçleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir görüş beyan etmemiz söz konusu değildir.
Mevcut durum zaten basın, medya yorumcuları tarafından değerlendirilmektedir. Verilen tedbir kararı, Cumhuriyet Halk Partisi’ne bağlı bir delegenin yapmış olduğu başvuru üzerinde verilmiş bir karar niteliğindedir. Devam eden yargı süreciyle ilgili olarak, hukuki durumlarla ilgili birtakım iddialar ve maddi menfaat temin etme çabaları ışığında mahkeme bir tedbir kararı vermiştir.
İstanbul’daki davaların yanı sıra Ankara’da da yürütülen davalar bulunmaktadır. Hatay eski Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP delegesi, konu hakkında suç duyurusunda bulunmuş ve kurultay ile ilgili iptal davaları açmıştı. Bu süreç devam etmekte ve 15 Eylül’de duruşma günü verilmiştir. Hem ceza soruşturması hem de Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki davalar devam etmektedir.
İki dava birbirini etkileyen bir yapıya sahiptir. İstanbul İl Kongresi ile ilgili olarak açıklanan karar, hala devam eden bir davayı etkilemektedir. Mahkeme, davanın esasıyla ilgili doğru bir değerlendirme yapacak ve nihai kararı verecektir; bu karar, itiraza, istinafa ve temyize tâbi olacaktır. Yargı süreci devam etmektedir.
Dün İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen kararda, 38. İstanbul İl Kongresi’nde seçilen il yönetimi ve disiplin kurulu üyelerinin tedbiren görevden el çektirilmesi ve 39. kurultay seçim süreçlerinin İstanbul için durdurulması karara bağlanmıştır. Mahkeme, eğer hukuki bir eksiklik varsa delege seçimlerinin ertelenmesi gerektiğine kanaat getirmiştir.
Fakat mahkemenin yanıtını reddettiği bazı talepler de bulunmaktadır. Davacı olan CHP il delegesi ve kurultay delegesi, kongrede alınan kararların iptalini istemiştir, ancak bu taleplerin reddi söz konusu olmuştur. Bu süreç itiraza açıktır; kabul edilen talepler itiraz edilebilirken, reddedilen talepler için ise başvuran kişi istinafa başvurabilir. Süreç halen devam etmektedir. Elbette ki bu yargılama süreçlerine ve mahkemelerin vereceği kararlara saygı duymak hepimizin sorumluluğudur. Zira yargı süreci, bu durumu başlatan Cumhuriyet Halk Partisi delegeleri ve yöneticileri tarafından yürütülmektedir. Siyasi Partiler Kanunu çerçevesinde, bir siyasi partinin delegesi, hukuka aykırı bir durumda hakkını arama yetkisine sahiptir; bu da demokrasinin ve hukuk devletinin bir gereğidir.
