Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul Boğazı’nın önemli noktalarından biri olan Kaptan Fahrettin Aksu Kılavuzluk İstasyonu’nun yeni hizmet binasının açılışında, binanın kılavuz kaptanlar için konforlu ve teknolojik bir çalışma ortamı sunacağını ifade etti. Bu gelişmenin, kaptanların zorlu görevlerini daha etkin bir şekilde yerine getirmelerine büyük katkı sağlayacağını belirtti.
Bakan Uraloğlu, İnciburnu’ndaki stratejik konumun İstanbul Boğazı’nın güvenliğini artıracağını vurguladı. Türkiye’nin, dünyanın en önemli boğazları arasında yer alan İstanbul ve Çanakkale Boğazlarını kontrol ettiğini belirten Uraloğlu, bu su yollarının hem ülke ekonomisi hem de uluslararası ticaret açısından kritik bir öneme sahip olduğunu dile getirdi. İbn Haldun’un “Coğrafya kaderdir” sözüne atıfta bulunarak, Anadolu’yu çevreleyen denizlerin Türkiye’nin “mavi vatanı” olduğunu ifade etti.
“TÜRKİYE’NİN DIŞ TİCARET TAŞIMALARININ YÜZDE 86’SI DENİZ YOLUYLA GERÇEKLEŞTİ”
Uraloğlu, Türkiye’nin dış ticaret taşımalarının yüzde 86’sının deniz yoluyla yapıldığını belirtti. 2002 yılında dünya sıralamasında 17. sırada bulunan Türk sahipli filo, 2024 sonuna kadar 11. sıraya yükselebileceğini aktardı.
Uraloğlu, şu şekilde devam etti:
“İlk 10’da yer almak için durmaksızın çalışmaya devam ediyoruz. 2002’den bu yana, limanlarda elleçlenen yük miktarı yüzde 180, konteyner miktarı ise yüzde 443 artış göstermiştir. 2024’te limanlarımızda elleçlenen yük miktarı yaklaşık 532 bin tona ulaşacak. Ambarlı, Kocaeli, Tekirdağ, Mersin ve bu yıl listede yer alan Aliağa limanlarımız, dünyanın en fazla konteyner elleçlenen 100 limanı arasında bulunarak, Türkiye’nin gücünü global ölçekte kanıtladı.”
Uraloğlu, bu limanların geçen yıl Türkiye’deki toplam konteyner elleçlemesinin yüzde 84,1’ini gerçekleştirdiğini de sözlerine ekledi.
Uraloğlu, “İlk 100’deki 5 limanımız, deniz ticaretinin yükselişinin önemli göstergelerindendir. Bu yıl ocak-ağustos döneminde, limanlarımızda elleçlenen yük miktarı bir önceki yıla göre yüzde 3 artarak 366 milyon 799 bin 327 tona ulaştı. Elleçlenen konteyner miktarı da yüzde 3,5 artarak 9 milyon 381 bin 358 TEU oldu.” diye ekleyerek, deniz emniyetine verdikleri önemi vurguladı.
“İSTANBUL BOĞAZI DÜNYANIN EN TEHLİKELİ SU YOLLARINDAN BİRİ”
Uraloğlu, İstanbul Boğazı’nın tehlikeli su yollarından biri olduğunu ifade ederken, denizleri izlemek için uydu destekli arama kurtarma sistemlerini ve gelişmiş haberleşme sistemlerini kullandıklarını belirtti.
Uraloğlu, bu konuda şu bilgileri aktardı:
“2003 yılında, boğazlardaki gemi trafiğini yönetmek için Türk Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri Merkezi’ni kurduk. Başka yoğun gemi trafiğinin olduğu deniz alanlarını da kapsayan Gemi Trafik Yönetim Sistemi (GTYS) projesini hayata geçirdik. 2016’da İzmit, 2017’de İzmir, 2019’da Mersin Gemi Trafik Hizmetleri Merkezlerini hizmete aldık. Gemi Trafik Hizmetleri Merkezlerimizi ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğümüzü daha da güçlendirecek yatırımlar yapmaya devam edeceğiz. Bu açıklığın somutu da Kaptan Fahrettin Aksu Kılavuzluk İstasyonu’nun yeni hizmet binasının açılmasıdır.”
İstanbul Boğazı’ndaki yoğun gemi trafiği ve doğal zorluklara dikkat çeken Uraloğlu, buranın ne denli karmaşık bir geçiş koridoru olduğunu ortaya koydu. Gemilerin yön değiştirmesi gerektiğini ve İstanbul Boğazı’nın yıl boyunca yaşadığı akıntıların zorluğunu gündeme taşıdı.
“BU YOĞUN TRAFİĞİN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAK BÜYÜK BİR SORUMLULUK”
Bakan Uraloğlu, son 5 yılda 250 metreden büyük gemilerin sayısında artış olduğunu vurguladı. 2024’te İstanbul Boğazı’ndan 41 bin 363 geminin geçtiğini dile getirirken, bu durumun ne kadar yoğun bir trafiğe işaret ettiğine dikkat çekti. Bu şartlar altında güvenliği sağlamak büyük bir sorumluluk taşıdıklarını belirtti.
Uraloğlu, kılavuz kaptanlığın, denizcilik mesleğinin en zorlu dallarından biri olduğunu vurgulayarak, bu kaptanların İstanbul Boğazı’ndaki deniz trafiğini güvende tutmak için büyük bir özveri gösterdiğini ifade etti.
Uraloğlu, “Kılavuz kaptanlarımız, sadece ülkemizde değil, uluslararası arenada da en üst düzeyde tanındıklarını söylemek isterim. 2024’te İstanbul Boğazı’ndan geçen 41 bin 363 gemiden 25 bin 327’sine kılavuz kaptan hizmeti sunduk. 2025’in ilk sekiz ayında ise 15 bin 975 kılavuz kaptan hizmeti sağladık.” diye belirtti.
Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün denizlerdeki güvenliği artırmaya yönelik filosunu ve teknolojik yatırımlarını güçlendirmeye devam ettiğini belirten Uraloğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Son 5 yılda filomuza 10 acil müdahale römorkörü, 15 rib bot ve 6 kılavuzluk hizmet botu ekledik. Böylece, kurtarma römorkörü filomuzu iki katına çıkardık. Önümüzdeki ay içinde iki acil müdahale römorkörü ve 6 kılavuzluk hizmet botu filomuza katılacak. Ayrıca gelecek yıl da 16 çok maksatlı hızlı can kurtarma botu eklemeyi planlıyoruz.”
“TEKNOLOJİK YATIRIMLARLA YABANCI MENŞELİ RADARLARI TAMAMEN MİLLİLEŞTİRDİK”
Uraloğlu, teknolojik yatırımların artarak devam ettiğini belirterek, ASELSAN tarafından geliştirilen yerli radarlarla bağımlılığın önemli ölçüde azaltıldığını açıkladı. Yabancı menşeli radar sistemlerinin yerli üretimlerle değiştirildiğini vurguladı.
Uraloğlu, “Bu projeler, deniz trafiği güvenliğimizi ve siber egemenliğimizi teminat altına alırken, aynı zamanda bakım, onarım ve parça süreçlerinde de tasarruf sağlayacaktır. 2027’ye kadar bu hedefleri gerçekleştirmiş olacağız.” şeklinde konuştu.
Kıyı Emniyeti Müdürlüğü’ne ait bot ve gemilerin gösterimlerinin ardından, Bakan Uraloğlu ve beraberindeki heyet yeni hizmet binasını ziyaret etti.