Libya Temsilciler Meclisi’nin, Türkiye ile Libya arasında 27 Kasım 2019’da imzalanan Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Mutabakat Muhtırası’nı onaylayıp onaylamayacağı büyük tartışma konusu olmaya devam ediyor.
Altı yıl önce Trablus’ta imzalanan bu anlaşmanın yeniden gündeme gelmesinin sebebi, Türkiye’nin Bingazi ile olan ilişkilerini güçlendirmesi ve Temsilciler Meclisi’nden bu yükümlülüğe dair olumlu sinyaller alması. Libya’da yönetim, 2011 yılından beri Trablus’taki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile Bingazi’deki Halife Hafter liderliğindeki güçler arasında bölünmüş durumda. Birleşmiş Milletler, UMH’yi meşru yönetim olarak kabul ederken, ülkenin yasama organı olan Tobruk’taki Temsilciler Meclisi ise Hafter’e yakın bir konumda bulunuyor. Türkiye, 5 Aralık 2019’da bu anlaşmayı onaylayan TBMM’nin aksine, Libya Temsilciler Meclisi’nden henüz bir onay alamadı. Türkiye, imzalanan anlaşma uyarınca haritayı BM’ye ileterek kayda aldırmıştı. Libya’nın onay vermesi, Türkiye’nin Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi ile olan görüş ayrılıklarını aşmasında hukuksal ve siyasi açıdan kritik bir destek sağlayacak.
ANKARA-BİNGAZİ İLİŞKİLERİ GELİŞİYOR
Türkiye, Libya ile mutabakatı imzaladıkları gün ayrıca “Güvenlik ve Askeri İş Birliği Mutabakat Muhtırası”na da imza atmıştı. Bu anlaşma, Türkiye’nin o dönemde çatışmalarla dolu olan Trablus ile Bingazi arasında bir taraf seçmesini sağladı ve Mısır ile Birleşik Arap Emirlikleri’nin desteklediği Hafter’in ve güçlerinin ülke yönetimini ele geçirmesini engellemeyi amaçladı. Bu bağlamda, Türkiye Trablus’a bağlı güvenlik güçlerinin eğitimi konusunda önemli işlevler üstlendi ve hala Libya’da askeri varlığını sürdürüyor. Ancak son zamanlarda Trablus ve Bingazi arasındaki ilişkilerin yumuşaması ve Türkiye’nin Mısır ile BAE ile ilişkilerini normalleştirmesi, iki taraf arasında daha fazla diyalog yaratmaya başladı. Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın’ın 25 Ağustos’ta Bingazi’de Hafter ile görüşmesi ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nden bir heyetin Hafter’in oğlu ile temasları da önemli gelişmeler arasında yer alıyor. Hafter’in Türkiye ile olan ilişkilerdeki durumu, güvenlik ve savunma alanında işbirliği açısından değerlendirilmekte.
FİDAN: BİNGAZİ’YE GİDEBİLİRİM
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 28 Ağustos 2023 tarihinde yaptığı bir açıklamada, Türkiye’nin Libya politikasının temel amacının Trablus ve Bingazi yönetimlerinin birleşmesini sağlamak olduğunu belirtti. Hafter yönetimi ile yakın ilişkiler kurduklarını ifade eden Fidan, belirli konular üzerinde uzlaşma sağlanması durumunda Bingazi’ye bir ziyaret yapabileceğini söyledi. Türkiye, 2014’te güvenlik nedenleriyle kapatılan Bingazi Konsolosluğu’nu yeniden açmış ve THY, 10 yıl aradan sonra Bingazi’ye uçuşları yeniden başlatmıştır. Türkiye’nin Trablus ve Bingazi dengesini sağlamaya çalıştığı ve Hafter ile yakınlaşmasının Trablus’un bilgisi dâhilinde yürütüldüğü ifade edilmektedir. Bu süreçte, Türkiye, Libya ve İtalya liderlerinin katıldığı bir zirve de İstanbul’da gerçekleştirilmiştir.
ONAYLANMASI NEDEN ÖNEMLİ?
Türkiye ve Libya arasındaki deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması, Doğu Akdeniz’de Yunanistan, Kıbrıs Rum Yönetimi, Mısır ve İsrail’in oluşturduğu Doğu Akdeniz Doğalgaz Forumu’nun kurulmasından hemen sonra gerçekleşmiştir. Türkiye ve Yunanistan arasında bu dönemde önemli gerilimler yaşanmıştı. Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi, Türkiye-Libya anlaşmasının hukuksuz olduğunu iddia ederek AB’nin bu noktadaki tutumunu etkilemişti. AB, anlaşmanın uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu savunmaya devam ediyor. Libya ise Yunanistan’ın hidrokarbon arama lisansı vermesine karşılık olarak protesto notası vermiştir. Hafter yönetiminin anlaşmayı onaylaması, iki ülke arasındaki mutabakatın hukuki geçerliliğini artıracak ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki haklarının güvence altına alınmasında önemli rol oynayacak. Bu durum, Yunanistan’ın anlaşmanın Libya yasama organı tarafından geçersiz sayılması yönündeki argümanını da zayıflatacak. Ayrıca, bu adımın Türkiye ile Libya arasında doğalgaz arama işbirliğini başlatacağı düşünülüyor. İki ülke enerji bakanları arasında bu konuda yapılan son görüşmeler de bu sürecin başlangıcını temsil ediyor.
HAFTER NE YAPACAK?
Doğu Akdeniz’de stratejik öneme sahip olan bu anlaşmanın onaylanıp onaylanmayacağı hususunda gözler Hafter’de. Eğer onaylama gerçekleşirse, bu konunun Hafter ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki görüşmelerde önemli bir gündem maddesi olması bekleniyor. Hafter’in, Türkiye ile ilişkilerde bu onayı geciktirmeyi mi tercih edeceği, yoksa ikili ilişkilerde somut kazanımlar sağlayarak derhal onay vereceği ise ilerleyen günlerde netleşecektir.