Fidan, Karadağ halkının milli günleri vesilesiyle içten bir şekilde kutladığını belirterek, Türkiye ile Karadağ arasındaki dostluğun köklü bir geçmişe dayandığını vurguladı.
Osmanlı Devleti’nin 1878’de Karadağ’ın bağımsızlığını tanıdığına dikkat çeken Fidan, Karadağ’ın ilk büyükelçiliğini Osmanlı topraklarında açmasının önemli bir durum olduğunu ifade etti.
Fidan, düzenlenen resepsiyonun tarihi sefaret binasında yapılmasının iki ülkenin ortak geçmişinin bir yansıması olduğuna yönelik düşüncelerini paylaştı; böylece, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin 146 yılı geride bıraktığını aktardı.
Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatovic ve kısa süre önce Balkan Barış Platformu çerçevesinde buluştuğu Karadağ Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Ervin İbrahimovic’i İstanbul’da ağırlamaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımcılara selamlarını ilettiğini bildirdi.
Fidan, halk tarafından büyük bir özlemle tekrar kurulan Karadağ’ın Balkanlar’da barış içinde bir arada yaşamayı başaran bir model ülkesine dönüştüğünü aktardı.
“KARADAĞ, GELECEĞİ VE POTANSİYELİYLE ÖNE ÇIKIYOR”
Fidan, farklı etnik ve dini toplulukların Karadağ’da huzur içinde bir arada yaşamalarının önemli bir örnek olduğunu belirtti. Bu durumun, bölge için önemli bir mesaj niteliği taşıdığını söyleyen Fidan, Karadağ’ın stratejik konumu ile enerji, ulaşım ve turizm alanlarında bir cazibe merkezi olduğunu vurguladı. Ayrıca, Karadağ’ın NATO İttifakı’nın saygın bir üyesi olduğunu ve Avrupa Birliği’ne entegrasyon sürecinde kayda değer bir mesafe katettiğini ifade etti.
Karadağ ile Türkiye arasındaki ilişkilerin olumlu bir tablo sergilediğini kaydeden Fidan, tarihi derinliği ve dostluğu ile ikili ve çok taraflı işbirliklerinin güçlü bir yapı sergilediğinin altını çizdi.
Fidan, ikili ilişkilerin üst düzey ziyaretlerle güçlendiğini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Karadağ Cumhurbaşkanı Milatovic’in son yıllardaki karşılıklı ziyaretlerinin işbirliğinde önemli bir ivme sağladığını söyledi.
TİCARET HACMİ HEDEFİ 250 MİLYON DOLAR
Fidan, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari bağların günden güne geliştiğine dikkat çekerek, ticaret hacminin 200 milyon doları aştığını ve 250 milyon dolar hedefine ulaşmak üzere ilerlediklerini aktardı.
Karadağ’da Türk firmalarının gerçekleştirdiği önemli yatırımlara da değinen Fidan, Türkiye’nin altyapı, inşaat, hizmet ve turizm gibi birçok sektörde imzasının bulunduğunu ifade etti.
Fidan, Türk Hava Yolları ve Ziraat Bankası’nın yanı sıra yıllık 12 binden fazla Türk şirketinin Karadağ’daki faaliyetlerinin iki ülkenin ortak refahına katkı sağladığını belirtti.
Karadağ’daki Türk sermayeli yatırımların 600 milyon avroyu aştığını belirten Fidan, 2024’te doğrudan yabancı yatırımlar açısından Karadağ’da ikinci sıradayıp, 2025 yılının ilk altı ayında ise birinci sıraya yükselmeyi hedeflediklerini aktardı.
Fidan, Türkiye’nin yatırımlarını başta bağlantısallık projeleri olmak üzere artırma konusunda kararlı olduklarını ifade etti, ayrıca Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Yunus Emre Enstitüsü, Diyanet İşleri Bakanlığı ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ile Karadağ’ın ekonomik, kültürel ve sosyal gelişimine katkı sunduklarını belirtti.
“KÜRESEL ADALET İÇİN İLK ADIM KENDİ COĞRAFYAMIZDA ATILMALI”
Fidan, ikili ilişkilerin derinleşirken küresel ortamın göz ardı edilemeyeceğini, dünya genelindeki krizlerin zorluk yarattığını aktardı.
Fidan, “Uluslararası sistem ne küresel meselelere ne de bölgesel çatışmalara çözüm üretebiliyor. Bu nedenle, küresel adaletin tesisi için önce kendi coğrafyamızda değişimi başlatmalıyız. Türkiye olarak bu sürecin dışarıdan izleyicisi olmadık, eylemde bulunduk. Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonu doğrultusunda kararlılıkla mücadelemizi sürdürüyoruz. Çözüm üreten bir dış politika anlayışımız var, yakın çevremizi her zaman öncelikli kılmanın bilinciyle hareket ediyoruz.” dedi.
Fidan, bölgesel sorunlara bölgesel çözümler geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Eğer kendi coğrafyamızda barışı, adaleti ve istikrarı tesis edemezsek dünyaya da umut olamayız.” dedi.
Türkiye’nin Bosna Hersek’teki EUFOR-ALTHEA ve Kosova’daki NATO’nın KFOR misyonlarına sağladığı güçlü desteklerin, bölgenin barış ve huzuruna verilen önemin somut örnekleri olduğunu açıklayan Fidan, KFOR’un komutasının gelecekte bir Türk komutan tarafından üstlenileceğini aktardı.
Fidan, Balkanlar’daki sorunların açık bir şekilde ele alınıp çözüm aranmasının önemine dikkat çekerek, Balkan Barış Platformu’nu hayata geçirdiklerini hatırlattı.
“BALKAN BARIŞ PLATFORMU, DIŞARIDAN REÇETELERDEN ÇOK DAHA İYİ NETİCELER GETİRECEK”
Fidan, bu platforma aktif katılım sağlanmasının bölgesel sahiplenmenin bir örneği olduğunu dile getirerek, “Balkan Barış Platformu, bölgemiz için dışarıdan yazılan reçetelerden çok daha iyi sonuçlar getirecektir.” ifadelerini kullandı.
Karadağ ile Türkiye arasındaki güçlü tarihsel ve kültürel bağların, iki ülke arasındaki müstesna siyasi ilişkilerin büyük bir işbirliği potansiyelinin sağlam temelini oluşturduğuna dikkat çeken Fidan, bu temel üzerinden ilişkilerin daha ileri seviyelere taşınmasına yönelik iradenin mevcut olduğunu kaydetti.
Fidan, iki ülkenin ilişkilerinin daha önce hiç olmadığı kadar derinleşeceğine dair inancını ifade etti.
Bakan Fidan, etkinlik sırasında Balkanlar’dan gelen soydaş çocuklarla da bir araya geldi.
Sakıp Sabancı Müzesi’ndeki resepsiyona, Karadağ Cumhurbaşkanı Milatovic, Karadağ Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı İbrahimovic, Karadağ Diaspora Bakanı Mirsad Azemovic, Karadağ’ın İstanbul Başkonsolosu Branislav Karadziç, İstanbul Valisi Davut Gül, Edirne Valisi Yunus Sezer, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Karadağ İş Konseyi Başkanı Bayram Akgül ve birçok davetli katıldı.