1. Haberler
  2. Gündem
  3. 12 Eylül Darbesi: Tarihimizdeki Karanlık Dönem

12 Eylül Darbesi: Tarihimizdeki Karanlık Dönem

featured

“Bayrak Harekatı” ismiyle bilinen darbe planı, yaklaşık dört aylık gizli bir hazırlık sürecinin ardından hayata geçirildi.

Planın ilk denemesi, 11 Temmuz 1980 tarihinde ordu komutanlarına verilen harekat emriyle gerçekleştirildi ancak dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’in güvenoyu alması nedeniyle bu girişim ertelendi.

12 Eylül tarihinde, Türk demokrasisine vurulacak darbe, sabah saatlerinde uygulamaya konuldu. O gün sabahı, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren’in radyoda okuduğu bildiriyle Türkiye karanlık bir dönemle yüzleşti.

Darbe liderlerinin oluşturduğu Milli Güvenlik Konseyi, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun’dan oluşuyordu ve tüm yetkileri gasp ederek antidemokratik faaliyetlere başladı.

Darbecilerin amacı, siyasi ve sosyal yapıyı köklü bir şekilde değiştirmekti. Sendika ve meslek kuruluşlarının faaliyetleri durduruldu, Anayasa yürürlükten kaldırıldı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi feshedildi.

Ülke genelinde sıkıyönetim ilan edilmesinin ardından darbeciler, sivil toplum kuruluşlarını da hedef alarak Türk Hava Kurumu, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Kızılay dışındaki dernekleri kapattı.

Siyasi partilerin faaliyetlerine son veren darbeciler, Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit’i Hamzakoy’a, Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş’i ise Uzunada’ya sürgüne göndererek siyasi yasaklar getirdi.

“Asmayalım da besleyelim mi”

Darbenin antidemokratik uygulamaları, yıllar boyunca unutulmayacak idam kararlarına da yol açtı. Darbe sonrası kurulan mahkemelerde yüzlerce kişi idamla yargılandı. 9 Ekim 1980’de sol görüşlü Necdet Adalı ve ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu idam cezasına çarptırıldılar.

Darbe öncesinde bir askeri er öldürdüğü gerekçesiyle hüküm giyen 17 yaşındaki Erdal Eren’e de idam cezası verildi. Eren’in idam hükmü Yargıtay tarafından iki kez iptal edilmesine rağmen, Milli Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan karar uyarınca 13 Aralık 1980’de Ankara Ulucanlar Cezaevi’nde infaz edildi.

Kenan Evren’in Eren için sarf ettiği “Asmayalım da besleyelim mi?” sözü, darbecilerin insan hakları ihlalleri konusundaki tavrını özetler nitelikteydi.

Darbenin kanlı uygulamalarının yanı sıra, demokrasinin askıya alındığı süreçte 650 bin kişi gözaltına alındı. 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı ve 7 binden fazla kişi hakkında idam talep edildi.

Bu dönemde 517 kişi ölüm cezasına çarptırıldı, 50 kişinin idam kararı infaz edildi. Sayısız gazeteci hakkında binlerce yıla varan hapis cezaları istendi, 14 bin kişi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarıldı, 30 bin kişi “sakıncalı” olduğu iddiasıyla işten çıkarıldı. Yaklaşık 4 bin öğretmen ve birçok üniversite görevlisinin işine son verildi.

kültür ve sanat alanı da bu baskılardan nasip aldı; 12 Eylül’de, yaklaşık bin film sakıncalı bulunarak yasaklandı.

Darbecilerin yargılanma süreci

12 Eylül darbesi, sadece siyasi hayata müdahalede bulunmakla kalmayıp, toplumsal ve anayasal yapıyı da köklü bir biçimde değiştirdi. Darbecilerin kurduğu danışma meclisinin hazırlamış olduğu Anayasa, 1982’de “güdümlü” referandumla %92 evet oyu alarak darbe rejiminin kurumsallaşmasını sağladı.

Evren ve diğer darbeciler, darbe Anayasası’na dahil ettikleri “geçici 15. madde” ile ömür boyu dokunulmazlık kazanarak yargılanmamaya yönelik bir önlem aldılar.

Fakat Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde atılan adımlarla, bu dokunulmazlık 12 Eylül 2010’daki referandumla kaldırıldı.

Bunun ardından, darbecilere karşı Türkiye’nin dört bir yanından suç duyuruları yapılmaya başlandı. O dönem hayatta olan Milli Güvenlik Konseyi üyeleri Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma açıldı.

Iddianame, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi ve iki darbeci, “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın tamamını veya bir kısmını değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni görevini yapmasına engel olmaya cebren teşebbüs etmek” ile suçlandı.

Sağlık gerekçesiyle duruşmalara katılmayan darbeci generaller, video konferans aracılığıyla yaptıkları savunmalarda suçlamaları kabul etmediklerini belirttiler ve kendilerinin kurucu iktidar olduğunu, mevcut mahkemelerin kendilerini yargılayamayacağını iddia ettiler.

Yargılamanın sürdüğü esnada Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi yasayla kapatılınca dosya Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne devredildi.

18 Haziran 2014 tarihinde mahkeme, Evren ve Şahinkaya’yı “Anayasa ve TBMM’yi ortadan kaldırmaya teşebbüs” ve 1980’deki darbeyle ilgili “Anayasa’yı değiştirmek” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Ancak indirim uygulayarak ceza müebbet hapse çevrildi ve iki darbecinin rütbeleri de söküldü.

Dava süreci ve sonuçları

Hüküm sonrası sanık avukatları kararı temyiz etti. Dosya Yargıtay’da incelenirken, Kenan Evren 9 Mayıs 2015’te 98 yaşında, Tahsin Şahinkaya ise 9 Temmuz 2015’te 90 yaşında hayatını kaybetti.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, sanıkların ölümünden dolayı davanın düşmesine karar verdi. İlk derece mahkemesi de bu karara uyarak davayı düşürdü ve dosya yeniden ceza dairesine gönderildi.

Yargıtay ceza dairesi, yerel mahkemenin kararını usul yönünden bozarak, hükmedilen cezanın dayanağında belirtilen 765 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümleri yerine, 5237 sayılı Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerinin uygulanmasının kanuna aykırı olduğuna dikkat çekti.

Ceza dairesinin bozma kararına uygun olarak, yerel mahkeme Evren ve Şahinkaya hakkında “kamu davasının ortadan kaldırılmasına” karar verdi. Ayrıca, sanıkların mal varlıklarına el konulması ve rütbelerinin geri alınması için “yer olmadığına” hükmedildi.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi de Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkında, ölüm nedeniyle davanın düşmesi ve mal varlıklarına el konulması kararlarını onaylayarak, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden çıkartılmasına dair rütbelerinin geri alınmasına yer olmadığına hükmetti.

12 Eylül Darbesi: Tarihimizdeki Karanlık Dönem
Yorum Yap
Bizi Takip Edin