MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Terörsüz Türkiye” girişimi, CHP’deki gelişmeler ve İBB’ye yönelik yolsuzluk soruşturması hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
BİR DEVLET POLİTİKASI
Bahçeli, Sabah gazetesine yaptığı açıklamalarda, “Terörsüz Türkiye süreci kapsamında, Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuya titizlikle yaklaşmaktadır. İlgili bakanlar, terörsüz bir Türkiye oluşturma çabalarına katkıda bulunmak için çalışmaktadır. Meclis’te temsil edilen siyasi partilerden oluşan 51 kişilik bir heyet, bu mesele üzerinde yoğunlaşıyor ve çeşitli kesimlerin görüşlerini almak amacıyla kapıyı aralıyor. Meclis’in katkısı oldukça büyük olacak. Sivil toplum kuruluşlarının katılımı ve siyasi parti temsilcilerinin sürece dâhil olması son derece önemlidir. Bu adımlar, devlet politikası çerçevesinde kararlı ve tutarlı bir şekilde ilerlemeyi amaçlamaktadır. Komisyonda uzlaşılan konular, Meclis’e ulaşır ve burada tartışılabilir; yasalaşması gereken konular yasalaşacak, uzlaşılan hususlar üzerinde yeniden değerlendirme yapılacaktır. Böylece, terörsüz Türkiye hedefi başarılı bir şekilde hayata geçirilecektir” dedi.
OY KAYGIMIZ OLMADI
MHP’nin “Oy kaybeder miyim?” kaygısını taşımadığına vurgu yapan Bahçeli, “Bu kaygı içinde olmadık. Atılması gereken adımı atmakta kararlıydık. Bu inancımız, Cumhurbaşkanımızın Meclis açılışındaki konuşmasından yer buldu. 2025 yılına gelindiğinde Meclis’teki partilerin, karşılıklı sevgi ve saygı çerçevesinde etkin bir şekilde çalışmasını umuyoruz. Fakat diğer partiler arasında ayrılıklar ve farklı davranışlar görülüyor. Bazıları bu durumu siyaseten değerlendirmeye çalışıyor. Ben de bu durum karşısında etki altında kalmamak için yerimden kalkıp, DEM Parti’ye gidip, görevlilere el sıkışarak yeni çalışma dönemi için hayırlı dileklerde bulundum. Bu davranış, Meclis’teki önemli tartışmalara yol açtı. Cumhur İttifakı’nın bir parçası olarak MHP, Cumhurbaşkanımızın temennisine olumlu yanıt vermeyi bir Sorumluluk olarak görüyor. Çözüm üretebilen bir Meclis hedefine ulaşmak için böyle bir adım attık” ifadelerine yer verdi.
SORUŞTURMALAR VE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve diğer belediye başkanlarıyla ilgili soruşturmalar hakkında Bahçeli, “Eğer haklıysalar beraat etmeleri sağlanmalıdır; suçlu olanlar ise gereken cezalara çarptırılmalıdır. Ekim ayı içinde iddianamelerin hazırlanması, kamuoyuyla paylaşılması ve mahkemelerin hızla başlaması gerekir. Bu süreçte çok değerli yargı mensuplarına güvenmeliyiz” şeklinde konuştu.
CHP yönetiminin “Mahkemenin kararını tanımıyoruz” ifadesine de değinen Bahçeli, “Bu yanlıştır. Hukuka saygı gösterilmelidir. Mahkeme bir karar verdiyse bunu kabul edip, gereğini yerine getirmek gerekir. Toplumun karşılıklı anlayışa dayalı bir yapıya kavuşturulması gerekiyor” dedi.
CHP’YE YÖNELİK DEĞERLENDİRMELER
Özgür Özel’in psikolojik durumuna ilişkin olumsuz bir izlenim edindiğini söyleyen Bahçeli, “Sert konuşmalar yapıyor ve bazı kavramları farklı bir şekilde kullanıyor, bu da onun tutumuna yansıyor. Ana muhalefet partisinin liderinin daha sabırlı ve sakin olması gerek” şeklinde ifade etti.
İyi Parti’nin “terörsüz Türkiye” sürecine karşı tutumuna da değinen Bahçeli, “Bu söylemlerin bizim için geçerliliği yoktur. Tekrar bir araya gelme ya da yeni bir ittifak kurma düşüncemiz bulunmamaktadır. Cumhur İttifakı devam edecektir. Bizden ayrılanlar MHP’ye büyük hakaretlerde bulunmuşlardır. Türkiye’nin meselesi barış ve huzurdur, bu da herkesin sorumluluğudur” dedi.
‘SOSYAL MEDYANIN KÖKÜ KAZINMALI’
Sosyal medya konusuna da değinen Bahçeli, “Sosyal medyanın kökü kazınmalıdır. Aile yapımız, toplumsal barış ve yeni neslimizin sağlıklı yetişmesi açısından dikkatli olunması gerekmektedir. Bence sosyal medyayı yarım saat içinde kapatırım” şeklinde yanıt verdi.
CUMHURBAŞKANINA DESTEK
Bahçeli, Cumhurbaşkanı ile olan ilişkilerine dair, “Cumhurbaşkanımız ile dostluktan ziyade, MHP’nin gösterdiği bir saygı söz konusudur. Bu saygı, karşılıklı olduğunda, düşünme ve paylaşma noktasında bizleri yönlendiriyor. Sayın Cumhurbaşkanımıza tam destek vermekteyiz. Ülkemiz son iki dönemde kritik aşamalardan geçmiştir. 15 Temmuz’dan sonra Cumhurbaşkanımızın yaptıkları ülkemiz için faydalı olmuştur. Ekonomik ve sosyal zorluklar aşılacak meselelerdir. İleride Sayın Cumhurbaşkanımızın görevine devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Hem 2028 seçimlerinde tekrar adaya yönelirse MHP olarak tam desteğimizi sağlayacağız” ifadelerini kullandı.
AHMET TÜRK’ÜN İADESİ
Meclis’teki komisyonda barışın sağlanmasına yönelik çalışmaların sürdüğünü söyleyen Bahçeli, Ahmet Türk’ün görevine iade edilmesi gerektiğini belirterek, “Ahmet Türk, Mardin’in belediye başkanıydı ama görevden alındı. Türkiye’de barışın sağlanması için PKK ile diyalog kurmaya katkıda bulunmuş bir isimdir. Bu nedenle Ahmet Türk’ün görevine geri dönmesi gerekiyor. Eğer yolsuzluk gibi bir durum varsa gerekli cezalar verilmelidir ama iki konunun ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir” dedi.
GEÇMİŞTE YAŞANANLAR
CHP davası hakkında bir değerlendirme yapan Bahçeli, “Gelişmelerin nereye varacağını bilemiyorum ama süreç başlatılmıştır. İç meselelerine dair gençlerin buralarda yönetim kurulu oluşturmasına kadar her şey devam etmektedir. Biz de geçmişte benzer bir durumu geçirdik ve çeşitli siyasi müdahalelere maruz kaldık. Ancak bu müdahalelerden bir sonuç alınamadı” ifadelerini kullandı.
YOLSUZLUK DAVASININ YAYINI
Bahçeli, CHP’li yöneticilerin duruşmanın canlı yayınlanması konusundaki ısrarlarıyla ilgili, “Bunun bir sakıncası yoktur. Türk halkı her şeyi görmelidir. Medya yerine, yargı sürecinin canlı yayınlanması halkın bilgi edinmesi açısından daha doğru olur” dedi.
CHP’NİN İÇ MESELESİ
CHP İstanbul İl Kongresi’nin iptaline ilişkin yaşanan gerilim hakkında, “Bu, CHP’nin kendi iç meselesidir. Medya bunu fazla gündeme taşıyor. CHP’nin iç sorunu çözebilecek çok yetenekli liderleri var. Türkiye’nin önemli bir siyasi kurumu olarak bu durumu aşacağına inanıyorum” şeklinde görüş belirtti.
ÖCALAN’IN TALEPLERİ
Bahçeli, Suriye’deki gelişmeler ve PKK’nın durumu hakkında, “Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı açıklama, kitlesine net bir mesajdır. PKK silahları bırakmış ve feshedilmiştir. Diğer bileşenlerin de Öcalan’a saygı göstermesi zorunludur. Ayrı bir yol izlemek Öcalan’ın dışındaki çevrelerin etkisine girmektir. Biz de onun kararlarına bağlı kalacağımızı belirtiyoruz” dedi.