1. Haberler
  2. Gündem
  3. Fidan: Türkiye-İtalya İştiraki Akdeniz’de Kritik

Fidan: Türkiye-İtalya İştiraki Akdeniz’de Kritik

featured

Bakan Hakan Fidan, İtalya’nın önemli düşünce kuruluşlarından biri olan Roma merkezli Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde (IAI) gerçekleştirilen bir konferansta güncel uluslararası meseleleri ele aldı ve katılımcıların sorularını yanıtladı.

Konferansta IAI Direktörü Nathalie Tocci’nin moderatörlük yaptığı bir oturumda konuşan Fidan, Türkiye ve İtalya’nın Akdeniz’deki komşuluk, NATO müttefikliği ve G20 ortaklığı gibi birçok yönü olduğunu belirtti. İki ülkenin, hem Akdeniz hem de Afrika’da istikrar sağlama konusundaki katkılarının önemine değindi.

Fidan, “Türkiye’nin İtalya ile olan ortaklığı, Akdeniz ve Kuzey Afrika’da genişleyen bir kartalın kanatları gibi. Bu sadece bir çıkar ittifakı değil; köklü tarih, coğrafya ve ortak gelecek perspektifinden doğan stratejik bir ortaklık” ifadelerini kullandı.

Küresel dinamiklerin değiştiği günümüzde, Türkiye ve İtalya arasındaki işbirliğinin önemi hakkında konuşan Fidan, her iki ülkenin de bölge ve ötesindeki gelişmelere şekil verme kapasitesine sahip olduğunu belirtti.

“ÇOK DAHA BÜYÜK BİR POTANSİYEL GÖRÜYORUZ”

Fidan, İtalya’nın Türkiye’nin önde gelen ekonomik ve ticaret ortaklarından biri olduğunu vurgulayarak, “Ancak bu işbirliğinde çok daha büyük bir potansiyel duruyor. Savunma, sanayi, ticaret, yatırım, enerji güvenliği, iklim değişikliği ve bilim-teknoloji alanlarındaki işbirliğimizi derinleştirmek için büyük fırsatlar mevcut” dedi.

Türkiye’nin NATO’daki ikinci büyük askeri güç olduğuna ve İtalya’nın sunduğu eşsiz uzmanlığın önemine işaret eden Fidan, NATO işbirliğini geliştirmek için ortak tatbikatlar yaptıklarını, terörle mücadeledeki işbirliklerini de artırdıklarını belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İtalya Başbakanı Georgia Meloni’nin ortak vizyonu ile Afrika’ya yönelik kapasitelerin genişletilebileceğini dile getiren Fidan, Türkiye’nin AB üyeliği için İtalya’nın tutarlı desteğine de önem verdiklerini kaydetti.

AB’nin dış politika alanında hala yeterince koordine olamadığını vurgulayan Fidan, Türkiye-AB ilişkilerinin yeniden tanımlamaya ihtiyaç duyduğunu, bu yenilenmeye öncülük edebilecek ülkenin İtalya olduğunu sözlerine ekledi. Fidan, “İtalya, bağımsız bir stratejik yol çizmiştir ve bu politikalar Türkiye’nin daha güçlü bir Akdeniz vizyonu ile örtüşmektedir” şeklinde konuştu.

Avrupa’nın karşılaştığı jeopolitik zorlukların, Türkiye’nin AB masasında yer almasıyla aşılabileceğine dikkat çekti. Bunun yanı sıra, BM Genel Kurulu yüksek düzeyli haftasında Gazze konusunun ele alınacağını ifade etti ve Gazze’nin, uluslararası toplum için doğruyu yanlıştan ayırt etme sınavı olduğunu söyledi.

Fidan, “Gazze’deki gerçekleri kabul etmek ve İsrail’in insanlığa karşın işlediği suçları deşifre etmek, adil bir dünya için atılacak ilk adımdır. Lafı dolandırmaya gerek yok: İsrail, Gazze’de soykırım yapmaktadır. Bu bağlamda İtalya’nın sesli desteği her zamankinden daha kritik hale gelecektir” ifadelerini kullandı.

Rusya-Ukrayna çatışmasının sona ermesinin tek gerçekçi yolunun diplomasi olduğunu belirten Fidan, İstanbul görüşmelerinin bu yaklaşımın bir örneği olduğunu vurguladı. Ayrıca, Suriye’nin istikrara kavuşturulmasının Avrupa’nın güvenliği için hayati önem taşıdığını söyledi.

Türkiye ve İtalya’nın Akdeniz ve Kuzey Afrika’da güvenlik ve istikrar sağlamak için proaktif bir liderlik üstlenmesi gerektiğini ifade eden Fidan, “Düzensiz göçe yenilikçi çözümler bulmak, Afrika’nın yükselişine yatırım yapmak ve uluslararası sistemi reforme etmek için birlikte hareket etmeliyiz. Bu çabayı yalnızca hükümetler düzeyinde değil, sivil toplum ve düşünce kuruluşlarıyla da sürdürmeliyiz” şeklinde konuştu.

Soruları yanıtlayan Bakan Fidan, İsrail’in çözüm istemediğini ve toprak peşinde olduğunu vurguladı. Israil’in gerçek niyetinin güvenlik olmadığını belirten Fidan, “Eğer güvenlik olsaydı, çoktan iki devletli bir çözüm uygulanırdı. İsrail, yalnızca kıyısı olduğu topraklar için bir yanılsama yaratıyor; aslında hedefleri daha fazla toprak kazanmaktır” dedi.

Körfez bölgesinde güvenlik hedeflerinin tanımlanmasında büyük bir değişim olasılığı olduğuna dikkat çeken Fidan, “Artık İsrail söz konusu olduğunda ABD’nin bile güvenliği sağlayamayacağı net bir şekilde ortaya çıkmıştır; çünkü İsrail politikaları, ABD’nin genel stratejilerinden bağımsız hareket etmektedir. Bu durum, Körfez ülkelerinde büyük bir güvensizlik yaratıyor” değerlendirmesinde bulundu.

İsrail’in Katar’a saldırısının ardından Körfez ülkeleri liderlerinin tepkilerini izlediklerini ifade eden Fidan, “Bölgesel güvenliğin yeniden tanımlanmasına dair yeni bir tartışmanın başlayacağını düşünüyorum” dedi.

“İSRAİL, BÖLÜNMÜŞ, PARÇALANMIŞ, ZAYIF KOMŞULAR GÖRMEK İSTİYOR”

Hakan Fidan, Suriye hükümetinin, halkına güvenlik ve temel hizmetleri sunabilecek şekilde yeniden yapılandırılması için desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Fidan, Gazze’deki gelişmelerin durdurulması kadar, İsrail’in Suriye’de vermek istediği mücadeleye de baskı uygulanması gerektiğini söyledi ve “İsrail, zayıf ve bölünmüş komşular istemekte. Ekonomik veya siyasi istikrarı olan ülkeleri görmek istemiyor” dedi.

İsrail’in politikalarının değişmesi gerektiğine değinen Fidan, “Gelecekteki İsrailli liderler, İsrail ve komşu Arap ülkelerinin refahının karşılıklı olarak sağlanması gerektiğini anlamalıdır. Başkalarının istikrarsızlığı üzerinden kendi güvenliğinizi sağlamak doğru bir yaklaşım değildir” ifadelerini kullandı.

Uluslararası toplum ve bölge ülkelerinin Suriye’de istikrar sağlanması için kararlılık göstermesi gerektiğini belirten Fidan, “Aksi takdirde milyonlarca Suriyeli mülteci evlerinde kalmaya devam ederken, daha fazlası da çıkabilir ve Suriye bir istikrarsızlık kaynağı haline gelebilir” diye uyarıda bulundu.

“NORMALLEŞME, ERMENİSTAN İLE AZERBAYCAN ANLAŞMASINA SON İMZALANIR KONULUR KONULMAZ”

Fidan, Karabağ’da işgal altındaki bölgelerin kurtarılmasının ardından Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın barış ve Azerbaycan ile ilişkiler açısından aldığı tarihi riski takdirle karşıladığını aktardı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve arkadaşlarına teşekkür eden Fidan, ABD Başkanı Donald Trump’ın da Washington’da önemli bir anlaşmayı pekiştirdiğini söyledi.

Fidan, Washington’da nihai imzaların henüz atılmadığını, bu sürecin gelecek senenin ilk yarısında tamamlanmasını beklediklerini açıkladı. “Ermenistan ile Azerbaycan anlaşması imzalanır imzalanmaz, biz de Ermenistan ile normalleşmeyi hızla gerçekleştireceğiz” dedi.

UKRAYNA

Gönüllüler Koalisyonunun Avrupa’nın güvenlik mimarisi üzerindeki etkileri hakkında değerlendirmelerde bulunan Fidan, Türkiye’nin Ukrayna ile Rusya arasındaki arabulucu rolünü hatırlattı. İki tarafın sorunları çözmek adına ilerleme kaydettiğini düşündüğünü belirtti.

İnsanî yardım, esir takası ve kaybolan çocuklar gibi konularda her iki tarafın da irade gösterdiğinin altını çizen Fidan, şu anda en önemli sorunun Donetsk bölgesi olduğunu ifade etti.

Olası bir ateşkesin önemine de değinen Fidan, “Eğer bu sağlanacaksa her iki tarafın yeniden pozisyonlarını gözden geçirmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. Her iki tarafın da anlaşma imzalaması için ABD’nin büyük çaba göstermesi gerektiğini belirtti.

Fidan, Trump’ın, ABD’nin Ukrayna Savaşı’ndaki politikasını değiştirdiğini, savaşta lider güç olma yerine tarafsız kalma politikası benimsediğini ve bunun Avrupa ülkelerini bir liderlik sorunu ile baş başa bıraktığını söyledi.

“DİPLOMASİ YOLUYLA BARIŞIN MÜMKÜN”

Fidan, savaşın şu an için Ukrayna topraklarıyla sınırlı kalmasına rağmen Avrupa ülkelerinin endişe duyduğunu belirtti. “Avrupa’nın farklı senaryolara hazırlandığını biliyorum; ancak Avrupa güvenlik mimarisi esas olarak Amerikan kapasitelerine dayanmaktadır. Böyle bir liderlik yoksa ne olacağını tartışmak gerekiyor” dedi.

Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin bu tartışmalara yapıcı bir şekilde katılmaya hazır olduğunu vurgulayan Fidan, diplomasi yoluyla barış sağlamanın mümkün olduğunu fakat her iki tarafın da çabaya ihtiyaç duyduğunun altını çizdi.

“(YPG) İSRAİL’İN SURİYE’DE YARATTIĞI KRİZDEN FIRSAT ÇIKARMAYI UMUYOR”

Bakan Fidan, Suriye’deki gelişmelere dair analizler yaparak, YPG’nin eğer Şam hükümeti ile anlaşma yapabilirse bunun olumlu sonuçlar doğuracağına dair düşüncelerini aktardı. “Mart ayında gerçekleştirilen bir anlaşmadan memnun olmasak da, iki taraf bunu sürdürdükçe faydasını görebileceğimize inanıyoruz” dedi.

Şu an YPG’nin geri durduğunu gözlemlediklerini söyleyen Fidan, “YPG, Şam ile yaptığı anlaşmayı ilerletme konusunda tereddüt ediyor. İsrail’in Suriye’de yarattığı krizden kendileri için fırsat çıkaracaklarını umduklarını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

Fidan, YPG’ye karşı tutarlı bir duruş sergilemeye devam edeceklerini vurgulayarak, Türkiye’nin güvenliğine yönelik tehditlerin mevcut olduğu sürece gereken önlemleri alacaklarını belirtti. “Eğer durum kötüye giderse, başka bir alternatif kalmayabilir” dedi.

Fidan: Türkiye-İtalya İştiraki Akdeniz’de Kritik
Yorum Yap
Bizi Takip Edin