Komisyonun 9. toplantısında, iş dünyası temsilcileri kendi görüşlerini paylaştı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, bu toplantıda, Türkiye’nin en köklü sorunlarından birine yönelik tarihi bir fırsat elde edildiğini vurguladı.
Hisarcıklıoğlu, komisyon ile Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) arasındaki iş birliğinin en geniş katılımla gerçekleştirildiğini belirterek, bu olumlu ortamın devam ettirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Diyalog ve istişarenin herkes için faydalı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Elbette her konuda aynı fikirde olmak zorunda değiliz, fakat Terörsüz Türkiye hedefine ulaşmak için hepimizin ortak sorumluluğu var. Türkiye’nin geleceği açısından bu sürecin önemi büyük. Bu fırsatı heba etmeyecek şekilde katkı vermeliyiz.” şeklinde konuştu.
Terörün yatırım iklimini olumsuz etkilediğine, üretimi aksattığına, işsizliği artırdığına ve ülkenin uluslararası prestijine zarar verdiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, terörün var olduğu bir ortamda güvenin sağlanamayacağını, bu durumun ekonominin büyümesine ket vurduğunu belirtti. Ayrıca, terörün hem toplumun huzurunu hem de ülkenin geleceğini tehdit ettiğini dile getirerek, “Bu nedenle terörle mücadele sadece güvenlik güçlerinin değil, toplumun tüm kesimlerinin ortak sorumluluğudur. İş dünyası olarak görevimiz, istihdam ve yatırım yapmaktır, ancak huzurlu, güvenli ve demokratik bir ortamda bulunmadığımız sürece bunları gerçekleştiremeyiz. Huzurun olmadığı yerde ticaret de olmaz, dolayısıyla zenginliğe ulaşmamız mümkün değildir.” ifadelerini kullandı.
Terörün neden olduğu büyük ekonomik, sosyal ve psikolojik kayıpların tekrarlanmaması gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, TBMM’deki temsilcilerin bu sorumluluğun farkında olduğuna inandığını söyledi.
Uzlaşmanın önemine değinen Hisarcıklıoğlu, “Terörsüz Türkiye hedefinin gerçekleştirilmesi, risk unsurlarını azaltacak ve ticaret ile yatırım ortamını canlandıracaktır. Bu durum ülkemizin huzur, istikrar ve güveninin artmasına katkıda bulunarak, yeni ekonomik fırsatlar yaratacaktır. Özellikle Güneydoğu Anadolu’daki tarım, turizm, sınır ticareti ve ihracat alanlarında yeni iş imkanları ortaya çıkacaktır. Mardin’deki taş evlerden Diyarbakır’ın surlarına, Van Kalesi’nden Şanlıurfa Göbeklitepe’ye kadar birçok tarihi alan, turistler için büyük birer çekim merkezi olacaktır. Bölgedeki tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin yeniden canlanması, yerel halkın gelirini artıracak ve göçü azaltacaktır. Türkiye’nin stratejik hedeflerinden biri olan Kalkınma Yolu Projesi de bu şekilde büyük bir hız kazanacaktır.” dedi.
Huzur ve güven ortamının güçlendirilmesinin önemini yineleyen Hisarcıklıoğlu şöyle devam etti: “Irak, İran ve Suriye ile ticaretin artırılması, bu bölgelerdeki ticari entegrasyonumuzu güçlendirecek ve Türkiye’yi bölgesel bir ekonomik lider haline getirecektir. Genç nüfus, bu dönüşümün itici gücü olacak; mesleki eğitim programlarıyla desteklenen gençler, sanayi ve hizmet sektörlerinde istihdam edilecektir.”
Demokrasi ve hukukun üstünlüğü ile çözülemeyecek bir sorun olmadığını belirten Hisarcıklıoğlu, “Türkiye’nin iyi işleyen, hesap verebilir, şeffaf birinci sınıf bir demokrasiye ve üniter bir yapıya sahip olması gerekir.” ifadesini kullandı.
Terörsüz Türkiye hedefine ulaşmanın birçok vatandaşta olumlu bir hava yarattığını dile getiren Hisarcıklıoğlu, Suriye gibi yurt dışında yaşanan bazı gelişmelerin belirsizlikler meydana getirdiğini belirtti. “Bu belirsizliklerin giderilmesi için sürecin şeffaf ilerlemesine ihtiyaç vardır. Milletin iradesinin temsil edildiği TBMM’de uzlaşı ile ilerleyecek ve belirsizlikler ortadan kaldırılacaktır. Önemli olan, sürecin sonunda uzlaşma yollarını aramak ve istişareyi sürdürmektir. Problemlerin çözüm yolu demokrasi, adresi de TBMM’dir.” şeklinde konuştu.
– PALANDÖKEN: “HELVAYI YAPACAKSINIZ”
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Terörsüz Türkiye sürecinin önemini vurguladı.
Palandöken, geçmişte “akil insanlar heyeti”nde görev aldığını ve vefat eden TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder ile birlikte çalışma fırsatına sahip olduğunu aktardı.
Terörsüz Türkiye çalışmaları için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve diğer siyasi partilere teşekkür eden Palandöken, “İnşallah, kıymetli milletvekillerinin de katkısıyla sorunlar çözüme kavuşturulacak.” dedi.
Palandöken, devamında şunları söyledi: “Herkes bize gıpta ile bakıyor ama aynı zamanda kıskançlıkla fitne sokmaya çalışıyorlar. Sürecin hangi noktaya varacağı konusunda kaygılar besliyorlar. Ancak sürecin başlaması, aynı zamanda sonunu getireceği anlamına geliyor. Tüm siyasi partiler bu karara imza attı ve bir araya gelerek ortak bir duruş sergiledi. Şimdi süreyi uzatmadan, yasal zeminde gerekli hukuki prosedürlerin tamamlanıp halka sunulması gerekiyor.”
Palandöken, kararların hızla alınmasının gerekliliğine işaret ederek, “Aksi takdirde insanlar tereddüt içinde kalırlar. Sayın Cumhurbaşkanı’nın, TBMM Başkanlığı’nın ve tüm siyasi parti liderlerinin bu işe onay vermiş olması, durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Şimdi un, yağ ve şeker hazır; helvayı yapmalıyız. Milletçe acı günleri geride bırakıp, tatlı anılara sahip olmayı umuyoruz.” ifadesini kullandı.
Sürecin Türkiye için kritik bir dönemeç olduğuna dikkat çeken Palandöken, “Terörsüz Türkiye meselesi, ülkenin güçlenmesinin kapılarını açacak ve yapılacak en hayırlı işlerden biri olacak.” dedi.
Türkiye’nin barışa yönelik tutumunun altını çizen Palandöken, “Dışarıdaki olumsuzluklara kulaklarımızı tıkayarak güçlü durmalıyız.” dedi.
– “SONRAKİ JENERASYONLARA ÇOK ÖNEMLİ BİR MİRAS BIRAKACAĞIZ”
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, komisyonun tüm kesimlerin görüşlerini dikkate alarak kapsayıcı bir yaklaşım sergilediğini belirtti.
Akkol, Terörsüz Türkiye’nin hem bölge halkına hem de tüm ülkeye, işverenlere ve nihayetinde devlete büyük katkılar sunacağına inandığını ifade etti. “Bu süreç ile sağlanacak güvenlik, istikrar, üretim ve kalkınmanın ülkemiz için önemli faydalar getireceği konusunda içten bir inanç taşıyoruz.” dedi.
Terörden etkilenen bölgede 10 milyonu aşkın nüfusun yaşadığını ve bu nüfusun ekonomik potansiyelinin büyük olduğuna dikkat çeken Akkol, “Bu potansiyelin değerlendirilmesi için yapılacak hamlelerin çoğu hayata geçirilirse, sadece bu jenerasyon değil, ondan sonraki nesillere de değerli bir miras bırakacağımıza inanıyorum.” dedi.
Akkol, terörün Türkiye’ye yıllık maliyetinin 140 ile 240 milyar dolar arasında olduğunu, bu bedel ile yapılabilecek projelere örnekler sundu.
BM ve İspanya’daki silah bırakma süreçlerinin sonuçlarını inceleyen Akkol, “Barış, istihdam, vergi, iş güvenliği ve ekonomik refah gibi birçok alanda bölge halkına ve bireylere ciddi katkılar sağlanmış durumda.” değerlendirmesini yaptı.
Akkol, bu süreç tamamlandığında, Türkiye’deki Silikon Vadisi benzeri yatırımların bölgede kurulabileceğini de sözlerine ekledi.
