İsrail ile Hamas arasında yürütülen dolaylı müzakerelerde arabuluculuk yapan Filistin kökenli Amerikalı iş insanı Bishara Bahbah, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’deki çatışmaların sona ermesi için daha kararlı bir tutum sergilediğini, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun ise kayıtsız davrandığını ifade etti.
Bahbah, Filistin devlet televizyonuna yapmış olduğu açıklamada, “Trump, savaşı sona erdirmek konusunda her zamankinden daha ciddi bir yaklaşım içinde. Son 24 ile 48 saat içerisinde bana bu savaşı bitirmeye kararlı olduğu mesajını iletti.” şeklinde konuştu. ABD’deki yorumlara göre, Netanyahu’nun savaşı sonlandırma ve Gazze’deki İsrailli esirlerin kurtarılmasına dair kayıtsız davrandığını vurgulayan Bahbah, “Ne zaman bir anlaşmaya ulaşmaya çalışsak, İsrail bunu sabote ediyor. Ancak eğer Trump, Netanyahu’dan savaşı bitirmesini istese, bunu gerçekleştirebilir.” dedi.
Ayrıca, Bahbah, arabuluculuk çalışmalarına devam ettiğini ve Hamas’tan gelen bir mesajı Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’a ilettiğini de sözlerine ekledi. İki hafta önce Hamas’a iletmek üzere Witkoff ile iletişime geçtiğini hatırlatan Bahbah, “Witkoff, Trump ile 6 saat süren bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmenin sonucunda Trump’ın, tüm esirlerin tek seferde serbest bırakılması karşılığında Gazze’deki savaşın sona erdirilmesini talep ettiği ortaya çıktı. Hamas, bu teklifin resmi olarak Mısır ya da Katar aracılığıyla iletilmesini istedi.” şeklinde bilgi verdi.
ABD-İsrail çifte vatandaşı olan esir asker Idan Alexander’ın mayıs ayında serbest bırakılmasıyla ilgili de konuşan Bahbah, bu teklifin, ABD tarafından ateşkes müzakerelerinde kritik bir unsur olması amacıyla önerildiğini belirtti. Alexander’ın serbest bırakılmasını “iyi niyet jesti” olarak nitelendiren Bahbah, şunları söyledi: “ABD’nin talebini Hamas’a ilettim, karar onların inisiyatifindeydi. Ancak (ABD) en az iki taahhütte bulundu. Birincisi, Hamas’a ABD Başkanı tarafından açıkça teşekkür edilecekti fakat bu gerçekleşmedi. İkincisi, yardımların ulaştırılması söz konusuydu ki bu da maalesef yerine getirilmedi.”