Türkiye’nin kültürel miraslarından biri daha gün yüzüne çıkarıldı. Türk Tarih Kurumu, Yusuf Akyurt Koleksiyonu’ndan hazırladığı dokuz ciltlik “Resimli Türk Abideleri” adlı eseri tanıttı.
Tanıtım törenine katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bu eserin sadece bir kitap olmadığını, aynı zamanda milletin köklü medeniyet birikimini ve kültürel kimliğini taşımakta olan bir kültür hazinesi olarak değerlendirildiğini ifade etti.
Bakan Ersoy, hayatını kültürel mirasa adayan Yusuf Akyurt’un, Türkiye’deki ilk müzelerin kurulmasına öncülük ettiğini belirterek, “Onun çabalarıyla Konya Asar-ı Atika Müzesi kurulmuş, Mevlâna Türbesi müze düzenine kavuşturulmuş ve Anadolu’nun pek çok köşesindeki sanat eserleri kayıt altına alınmıştır,” diye ekledi.
“RESİMLİ TÜRK ABİDELERİ İLHAM KAYNAĞI”
Milletin hafızasının, ona emanet edilen eserlerde saklı olduğunu vurgulayan Ersoy, “Camilerimiz, medreselerimiz, köprülerimiz ve hanlarımız sadece taş ve tuğladan oluşmaz; her biri bir kimlik belgesidir ve medeniyetimize işaret eder,” dedi.
Resimli Türk Abideleri eserinin fotoğraflar, çizimler ve notlarla önemli belgeleri kayda geçiren bir çalışma olduğunu belirten Ersoy, bu hafızayı koruma ve gelecek nesillere aktarma sorumluluğuna vurgu yaptı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, Türkiye genelinde restorasyon projeleri yürüttüklerini, müzeleri günümüz şartlarına uygun şekilde yenilediklerini ve eserleri dijital platformlara taşıyarak evrensel erişime açtıklarını aktaran Bakan Ersoy, “Mirasımıza sahip çıkmak, geleceğimizi inşa etmenin en güçlü yoludur,” ifadelerini kullandı.
“ÖRNEK BİR BELGELEME PROJESİ”
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yüksel Özgen, Yusuf Akyurt’un 1940’lı yıllarda Türk Tarih Kurumu adına Anadolu’yu gezerek oluşturduğu “Resimli Türk Abideleri” eserinin önemine dikkat çekti.
Başkan Özgen, Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinden kalan binlerce mimari yapının vakfiye, kitabe ve planlarla kayıt altına alındığını, birçok eserin günümüzde kaybolmuş veya tahribata uğramış olduğunu belirterek, bu koleksiyon sayesinde o eserlerin izlerinin sürülebilmesi sağlandığını vurguladı.
Özgen, bini aşkın fotoğrafla zenginleşen koleksiyonun sadece akademik çevrelere değil, kültürel mirasa ilgi duyan tüm okuyuculara hitap ettiğini ve çalışmanın, tarihi yapıların belgelenmesi ve korunması açısından örnek bir belgeleme projesi niteliği taşıdığını ifade etti.