Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dışişleri Bakanlığı Yerleşkesi’nin Temel Atma Töreni’nde önemli konuşmalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan noktalar:
Bu yerleşkenin, ülkemiz, milletimiz ve devletimizin derin diplomasi geleneği için hayırlara vesile olmasını yüce Allah’tan diliyorum.
Bir süredir bakanlığımızın yürütmekte olduğu görevlerin ve temsil ettiği misyonun ciddiyetine uygun modern bir yerleşkeye kavuşmayı arzuluyorduk, ve bugünün o gün olduğunu görmekteyiz.
Yerleşkemiz, 334 bin 500 metrekare kapalı alana sahiptir. Protokol Bloğu, Ofis Yapıları ve Konferans Merkezi olmak üzere 3 ana kısımdan oluşmakta olup, bunun 203 bin metrekaresi toprak üstünde, 131 bin 500 metrekaresi ise yer altı alanlarından oluşmaktadır.
Ankara’ya yeni bir silüet kazandırarak, Türkiye’ye dış ilişkilerde etkileyici bir mimari temsil sunmayı hedefliyoruz. Bu yerleşkenin, ülkemizin küresel duruşuna dair güçlü, modern ve kalıcı bir eser olarak şehrimizin simgelerinden biri olacağına inanıyorum.
Bu proje, inşallah Dışişleri Bakanlığımızın bir gurur kaynağı olacak ve şehrimizde bir yıldız gibi parlayacaktır.
“TÜRKİYE HAKLININ GÜÇLÜ OLDUĞU BİR DÜNYAYA İNANMAKTA”
Her sabah yeni bir krizle uyanmak durumundayız. Hükümet olarak tüm bu krizleri, çatışmaları ve belirsizlikleri milletimizin yüksek menfaatlerini gözeterek başarıyla yönetmek için çaba sarf etmekteyiz.
Dost düşman fark etmeksizin, herkes artık kabul etmiştir ki Türkiye, güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir dünya için mücadele vermektedir. Bizim boş konuşmalar ve ucuz polemiklerle işimiz yoktur.
Türkiye, hem iç politikada hem de bölgesinde kendi oyununu kurabilen ve bunu kimlerin ne dediğine bakmaksızın uygulama kapasitesine sahip bir ülkedir.
Gerilimden beslenen ve bölgemizi kan gölüne çevirmek isteyenlerin karşısında, tarihte olduğu gibi bugün de ve yarın da dimdik durmaya devam edeceğiz.
DOĞU KUDÜS ÜZERİNDEKİ HAKKIMIZDAN GERİ ADIM ATMAYIZ
Bölgemizi kaosa sürüklemek isteyenlerin, coğrafyamızda istikrarsızlığı artıranların karşısında bugün olduğu gibi yarın da dimdik duracağız.
İsrail’in saldırıları altında hayatta kalmaya çalışan Gazze’li masumların yanında olduğumuzu kimse engelleyemez.
Failin ister bir terör örgütü ister bir devlet olması fark etmez, terör ve katliam bir akıl tutulmasıdır. Bölgemizi saran bu ‘kanlı döngü’, eninde sonunda kırılacaktır.
Zulüm ve soykırımla masum çocukların hayatları üzerinden güvenli bir gelecek inşa edebileceğini düşünenler, kaybedecek ve döktükleri kanın bedelini ödeyeceklerdir.
Kudüs-ü Şerif’in namahrem eller tarafından kirletilmesine asla izin vermeyeceğiz. Biliyorum, geçmişte yaşananların acısı bazıları için hep tazeliğini koruyacak.
Varsın onlar öfke nöbetlerine devam etsin. Biz Müslümanlar olarak, Doğu Kudüs üzerindeki haklarımızdan asla geri adım atmayacağız.