Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehit Yakınları, Gazi ve Gazi Yakınlarının Kamu Kurumlarına Yerleştirilmesi Kura Töreni” sırasında önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar:
Konuşmasına, vatanı için canlarını feda eden tüm şehitleri rahmetle anarak başladı.
Erdoğan, yarın kutlanacak Gaziler Günü’nü şimdiden tebrik ederken, bu vesileyle uğrunda mücadele eden gazilere sağlık ve uzun ömürler diledi.
Bu ülkenin, bu toprakların şehitlerin emaneti olduğunu belirten Erdoğan, şehit ve gazi yakınlarının devletin sahip çıkması gereken önemli bireyler olduğunu vurguladı. “Şehit ve gazi yakınlarını bağrına basmış bir milletiz,” ifadesini kullandı. Devlet olarak tüm imkanlarıyla şehitlere layık olma çabası içinde olduklarını dile getirdi.
Gaziler Günü’ne özel düzenlenen kura töreninin, bu çabanın somut bir örneği olduğuna dikkat çeken Erdoğan, 630 şehit ve gazi yakınının yapılan kura ile kamu kurumlarına atanacağını kaydetti.
Kura ile belirlenen görev yerleri için her birine hayırlı vazifeler dileyen Erdoğan, her zaman şehit ve gazilerin yanında olacaklarının altını çizdi.
Terörle mücadelenin en etkin şekilde sürdürüldüğünü vurgulayan Erdoğan, şehitlerin hatırasını ve gazilerin onurlarını incitecek hiçbir duruma tolerans göstermeyeceklerini ifade etti.
Birlik ve beraberliği hedef alanlara karşı hep beraberken bu tehditleri bertaraf edeceklerini söyledi.
NETANYAHU’NUN ZALİMLİĞİ
Millet olarak zor bir coğrafyada yaşadıklarına dikkat çeken Cumhurbaşkanı, Gazze’deki katliamları gerçekleştiren Netanyahu ve ilgili güçlerin barbarlıkta sınır tanımadığını aktardı. 23 aydır süren soykırıma karşı en güçlü tepkinin Türk milletinden geldiğini sözlerine ekledi.
Erdoğan, tarihi ve kültürel mirasın önemine vurgu yaparak, Türkiye Cumhuriyeti’nin köklü geçmişine işaret etti. “Biz tarih sahnesine yeni çıkan bir devlet değiliz,” diyerek Cumhurbaşkanlığı forsunda yer alan yıldızların bu köklü geçmişin sembolü olduğunu ifade etti.
Erdoğan, kendilerine yönelik eleştirilerin yersiz olduğunu belirterek, Türkiye’nin bu topraklarda bin yıldır var olduğunu ve kıyamete kadar burada kalmaya devam edeceğini vurguladı.
Son olarak, İstiklal Marşı’ndaki “Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın… Kim bilir, belki yarın… belki yarından da yakın.” dizelerini hatırlatarak güçlü bir mesaj verdi.