Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), 2025’in ilk yarısında birçok gelişmekte olan ülkenin ekonomi performansının beklentilerin üzerinde direnç gösterdiğini belirterek, 2023 yılına ilişkin küresel büyüme tahminini yukarı yönlü revize etti ve bu tahmini yüzde 3,2 olarak güncelledi.
OECD, Ekonomik Görünüm Raporu’nu “Belirsiz Zamanlarda Doğru Dengeyi Bulmak” başlığıyla yayımladı.
Rapor, küresel büyümenin daha olumlu bir seyir izlediğini ortaya koyuyor. Sanayi üretimi ve ticaretin, gümrük tarifelerinin artmasından önce yapılan ön alımlar sayesinde desteklendiği vurgulandı. Ayrıca yapay zeka yatırımlarının, şu anda yalnızca ABD’deki ekonomik faaliyetleri desteklediği ifade edildi. Çin’deki mali desteklerin ise ticaretin olumsuz etkilerini ve emlak piyasasındaki zayıflığı telafi etmeye yardımcı olduğu bildirildi.
Raporda, “Küresel büyüme, 2025’in ilk yarısında özellikle birçok gelişmekte olan piyasa ekonomisinde beklenenden daha dirençli oldu” ifadesine yer verildi. Bununla birlikte ticaret engellerinin artması, jeopolitik ve politika belirsizliklerinin birçok ekonomik faaliyeti olumsuz etkilediğine dikkat çekiliyor ve bu durumun aşağı yönlü riskleri artırdığı uyarısı yapılıyor.
Raporda ayrıca, enflasyonist baskıların yeniden artması, karşılıklı gümrük tarifelerinin yükselmesi ve mali riskler konusundaki endişelerin, küresel ekonomik büyümeyi yavaşlatabileceği konusunda uyarılarda bulunuldu. Kripto varlıkların dalgalı seyrinin, geleneksel finansal sistemle artan bağlantılar nedeniyle finansal istikrar açısından riskler yarattığı belirtiliyor.
OECD’nin raporuna göre, yüksek teknoloji sektöründeki güçlü yatırım büyümesi ile sağlanan ekonomik toparlanmanın, yükselen gümrük tarifeleri ve göçün azalmasıyla zayıflayabileceği vurgulandı.
KÜRESEL EKONOMİNİN BU YIL 3,2 BÜYÜMESİ BEKLENİYOR
OECD, küresel ekonominin bu yıl yüzde 3,2 büyümesini öngörüyor; bu, örgütün haziranda açıkladığı tahminin yüzde 0,3 üzerinde bir rakam. 2026 yılı içinse büyüme tahmini değiştirilmeden yüzde 2,9 olarak bırakıldı.
ABD’de ekonomik büyümenin 2024’te yüzde 2,8’den bu yıl yüzde 1,8’e düşmesi, ardından gelecek yıl yüzde 1,5 seviyesine gerilemesi bekleniyor. OECD, haziranda ABD’nin bu yıl için yüzde 1,6 büyüyeceğini tahmin etmişti.
AVRO BÖLGESİ YÜZDE 1,2 BÜYÜYECEK
OECD, Avro Bölgesi’ndeki ekonomik büyüme tahminini bu yıl için haziranda yüzde 1 olarak beklenirken, şimdi bu rakamı yüzde 1,2’ye çıkardı. Ancak 2026 yılı için tahmin ise yüzde 0,2 aşağıya revize edilerek yüzde 1 olarak belirlendi.
Raporda, Avrupa ekonomilerinde artan ticaret çatışmalarının ve jeopolitik belirsizliklerin, daha gevşek kredi koşulları sayesinde bir ölçüde dengelenebileceği değerlendirildi.
Çin ekonomisine ilişkin büyüme tahmininin ise bu yıl için yüzde 4,7’den 4,9’a yükseltildiği, 2026 için de yüzde 0,1 artışla yüzde 4,4 seviyesine çıkarıldığı belirtildi.
TÜRKİYE EKONOMİSİNDE BU YIL VE 2026’DA BÜYÜME YÜZDE 3,2
OECD, Türkiye’nin 2023 yılına ilişkin büyüme tahminini yüzde 0,3 yukarı revize ederek yüzde 3,2 olarak belirledi. 2026 içinse bu tahmin, yüzde 0,1 aşağı yönlü revize ederek yine yüzde 3,2 seviyesinde sabitlendi.
OECD, Türkiye dahil gelişmekte olan ekonomilerde enflasyonun, gelişmiş ekonomilere oranla daha yüksek seyredeceğini belirtirken, Türkiye’de bu yıl için enflasyonun yüzde 33,5 olması, gelecek yıl ise yüzde 19,2’ye düşmesi bekleniyor.
Örgüt, geçen haziranda Türkiye için 2025’te yüzde 31,4 ve 2026’da da yüzde 18,5 yıllık enflasyon tahmininde bulunmuştu.
G20 ENFLASYON DÜŞECEK
Rapor, ekonomik büyümenin ve iş gücü piyasası baskılarının azalması ile G20 ülkelerinde enflasyonun düşeceğini öngörüyor. G20 ekonomilerinde yıllık enflasyonun, 2025’te yüzde 3,4’ten gelecek yıl yüzde 2,9’a gerilemesi bekleniyor.
Merkez bankalarının “uyanık” kalması ve fiyat istikrarını tehdit eden değişikliklere hızlı tepki vermesinin gerekliliği vurgulandı. Enflasyon beklentilerinin istikrarlı kalması durumunda, bu şekilde hedefe doğru ilerleyen ekonomilerde faiz indirimlerinin devam etmesi öngörülüyor.
OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann, rapor hakkında yaptığı değerlendirmede, dünya ekonomisinin dirençli kalmaya devam ettiğini, ancak yüksek gümrük tarifeleri ve politika belirsizliklerinin henüz tam olarak hissedilmediğini belirtti.
Cormann, küresel ekonomik büyümenin yavaşlaması beklentisi ile birlikte mali sürdürülebilirlik ve finansal istikrar konularında endişelerin devam ettiğini ifade etti. Ekonomik büyüme beklentilerini güçlendirmek için küresel ticaret gerilimlerine kalıcı çözümler bulunması gerektiğinin altını çizdi.