İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesi, Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde gerçekleştirilen duruşmada, tutuklu sanıklar olan Soyer, Aslanoğlu ve Kaya’nın yanı sıra kooperatif mağduru müştekiler ve taraf avukatları da yer aldı.
Duruşmanın üçüncü gününde, tutuksuz sanıkların Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla dinlenmesiyle devam edildi. Karabağlar Uzundere Mahallesi’ndeki 4’üncü etapta devredilen S.S. Egeli İş İnsanları Konut Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı V.K., ruhsat eksikliği nedeniyle inşaat çalışmalarına başlayamadıklarını ileri sürdü.
V.K., İZBETON AŞ’nin sorumluluklarını yerine getirmediğini savunarak, “Alandaki molozlar kaldırılmadı, inşaat alanında hala oturan insanlar vardı,” dedi.
Kooperatife iş yapan taşeron şirketin yöneticisi Y.K. de bu süreçte engellemelerle karşılaştıklarını belirterek, “Cemil Tugay başkan seçilince inşaat durduruldu. Mağdur oldum, harcadığım paranın neredeyse fazlasını kooperatife verdim,” şeklinde ifade etti.
S.S. Gaziemir Konut Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı S.D. ise yanlış yer teslimatı nedeniyle 13 aydır bir çivi bile çakamadıklarını vurguladı. Annesinin ve yakınlarının ev sahibi olmayı beklediğini söyleyen S.D., “Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı’nın baskılarını Tunç Soyer’e ilettim. O da Heval Savaş Kaya’ya iletmemi istedi. Çok aksaklıkla karşılaştık,” şeklinde konuştu.
Duruşmaya katılan tutuksuz sanıkların savunmaları alındıktan sonra yargılama, sanık avukatlarının beyanlarıyla devam etti.
– “VATANDAŞLAR KOOPERATİF ARACILIĞIYLA DOLANDIRILMIŞTIR”
Kooperatif mağdurlarının avukatı Nilgün Dağdelen’in mahkemeye müdahillik talebi kabul edildi. Dağdelen, soruşturmanın genişletilmesini talep etti ve “Hayalet kooperatifler kuruldu” iddialarında bulundu. “Aynı daire için birden fazla emlak komisyonu alındı. Bu işin temeli Tunç Soyer tarafından atıldı; güvence İzmir Büyükşehir Belediyesi, müteahhit ise İZBETON AŞ olarak lanse edildi. Toplanan paralar usulsüz,” ifadeleriyle durumu özetledi.
Kooperatif mağdurlarından Ahmet Aydoğan, 26 yıllık birikimiyle Alsancak’taki kooperatif ofisinde 3+1 daire almak için görüştüğünü, maketten gördüğü dairenin projesinin 33 ayda bitirileceği söylenmesine rağmen üç yıldır beklediğini anlattı.
Tutuklu sanıklardan Aslanoğlu, CHP İzmir İl Başkanı olduğunu hatırlatarak, “Büyükşehir Belediyesi’nin yanlış işlerini kamuoyuna açıklayamıyoruz. Sözleşmeler feshedilmedi,” dedi.
Cumhuriyet savcısı, savunması henüz alınmayan sanıkların duruşmaya getirilmesini ve Sayıştay raporlarının dosyaya eklenmesini talep etti.
İddia makamı, tutuklu sanıkların kuvvetli suç şüphesi nedeniyle tutukluluk hallerinin devam etmesini, bazı yönetim kurulu üyelerinin tahliyesini önerdi. Duruşmada sanıklar ve avukatlarının mütalaaya karşı savunmaları sürdü.
Eski İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya, zarara neden olan durumu anlamadığını belirtti ve dolandırıcılık kastıyla hareket etmediklerini ifade etti. Soyer ise, İZBETON AŞ yönetim kurulundaki üyelerin imzalarının kendisine güvenerek atıldığını dile getirirken, “Tüm sorumluluk bana aittir,” dedi.
Defne Soyer, babası Tunç Soyer’in savunmasını yaparken gözyaşlı bir şekilde “Aynı partiden belediye başkanı seçilen kişi neden bu projeyi durdurdu?” sorusunu sordu.
Mahkeme heyeti, İZBETON AŞ’nin belirli yönetim kurulu üyelerinin tahliyesine, diğer tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına karar verirken, duruşmayı 13 Ekim’e erteledi.
– OLAYIN GEÇMİŞİ
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, 1 Temmuz’da İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZBETON AŞ’de taşeron şirketler aracılığıyla yolsuzluk yapıldığı gerekçesiyle soruşturma başlatmış, bu çerçevede 157 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmişti. Çeşitli kooperatiflerde görevli 22 şüpheli ile birlikte, belediye çalışanları ve çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren firmaların sahipleri arasında 139 şüpheli yakalanmıştı.
Söz konusu kişlerden 60’ı tutuklanırken, 58’i adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Soyer ve Aslanoğlu’nun da aralarında bulunduğu 65 şüpheli hakkında “kooperatif” işlerinde yolsuzluk iddiasıyla 3’er yıldan 45’er yıla kadar hapis cezası talep edilmiştir. İddianame ise İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmiştir.