🎧 Radyo Daldal Hemen Dinle 🎶
  1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Altın: Küresel Ekonominin Yeni Güvenli Limanı!

Altın: Küresel Ekonominin Yeni Güvenli Limanı!

featured

Küresel rezervler arasında en güçlü olan Amerikan doları, hâlâ merkez bankalarının rezervlerinde belirleyici bir konumda bulunuyor. Ancak ABD’nin uyguladığı finansal yaptırımlar, yükselen jeopolitik gerilimler ve zayıf dolara yönelik politikalara dair endişeler birçok ülkeyi düşündürüyor.

Bu bağlamda altın, benzersiz bir alternatif olarak öne çıkıyor. Hiçbir ulusun kontrolünde olmaması, politik risk taşımaması ve kullanılabilir bir değerinin olmaması, onun cazibesini artırıyor. Gümüş ve bakır gibi diğer değerli metallerin endüstriyel bir rolü varken, altın ve Bitcoin gibi alternatifler bu tür risklerden ari olarak varlıklarını sürdürüyor. Merkez bankaları içinse dolar ve euro karşısında kritik bir denge sağlıyor.

Güvenli liman…

Pandemi sonrası dünya ekonomisi, enflasyon tehdidiyle karşı karşıya kaldı. ABD, Avrupa ve gelişen piyasalarda fiyatlar hızla yükseliyor. Faiz artırımlarıyla enflasyonu kontrol altına almakta zorluk yaşanırken, merkez bankaları daha dayanıklı varlık arayışına girdi. Altın, tarih boyunca parasal genişleme, negatif reel faiz ve para değer kayıplarına karşı en güçlü korunma aracı olma özelliğini hala koruyor.

Yaptırım gerçeği ve jeopolitik unsurlar

2022’de Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik müdahalesinin ardından uygulanan yaptırımlar, uluslararası finans sisteminde önemli bir ders verdi. Moskova’nın yüz milyarlarca dolarlık rezervinin Batı bankalarında dondurulması, diğer ülkelerde “Benim başıma da aynı şey gelebilir mi?” endişesini artırdı. Bu kaygılar, günümüzde Çin, Hindistan ve Körfez ülkelerinin altın alımlarında belirgin bir artışa yol açtı. Altın, yaptırımlardan bağımsız değer kazanabilen tek rezerv aracı olarak dikkat çekiyor.

Bu durum, sadece finansal bir tercih değil, aynı zamanda siyasi bir mesaj niteliği taşıyor. “Kendi paramızın ve rezervimizin kaderini yalnızca Washington’un, Brüksel’in ya da Londra’nın kararlarına bırakmayacağız” ifadesi bu dinamikleri yansıtıyor.

Dedolarizasyon

Dedolarizasyon da önemli bir eğilim olarak karşımıza çıkıyor. Küresel ticarette yerel para birimleriyle ödeme yapma alışkanlığı hızla artıyor. Çin ile Rusya enerji ticaretinde yuan ve ruble kullanırken, Hindistan, Orta Doğu’dan aldığı petrolün bir kısmını kendi para birimiyle ödüyor. Bu tablo, ABD dolarının rezervler içerisindeki payını düşürmekte. 2000’lerde %70 olan dolar payı, günümüzde %55’in altına inmiş durumda. Doların kaybettiği alanın bir kısmını ise altın dolduruyor.

Büyümeye dolaylı katkısı var

Merkez bankalarının altın alımları doğrudan ekonomik büyüme sağlamasa da, dolaylı etkileri dikkate değer. Altın, kasada duran bir varlık olarak istihdam yaratmıyor ya da yeni fabrikaların kurulmasına yol açmıyor; ancak etkileri küçümsenemez.

Neden?

1. Altının değer kazanması, rezervlerin dolar karşılığını artırır. Bu, ülkenin borç ödeme kapasitesini güçlendirir ve piyasalara güven verir.

2. Rezerv gücünün artması, ülkenin risk primini (CDS) düşürür. Düşük risk primi, daha düşük borçlanma maliyetine yol açar.

3. Finansal güvenin artması, yabancı sermaye girişlerini teşvik eder. Bu sermaye akışları yatırımları artırır ve dolayısıyla ekonomik büyümeyi destekler.

Altın alımları, ekonomik bir güvenlik ağı işlevi görmekte ve bunun sonucunda ekonomilerin krizlere daha dayanıklı hale gelmesine katkıda bulunmakta. İstikrar güçlendikçe büyümenin önünde yeni fırsatlar açılmaktadır.

Önemli bir stratejik araç

Altın, yalnızca kuyumcunun vitrinlerinde parlayan bir süs eşyası değil, aynı zamanda küresel ekonomi için stratejik bir güç kaynağıdır. Merkez bankalarının altına yönelimi, gelecekte uluslararası finansın şekillenmesinde önemli bir etken olmaya devam edecektir.

Altın: Küresel Ekonominin Yeni Güvenli Limanı!
Yorum Yap
Bizi Takip Edin